Sıkıca gözlerimi yumdum. Adamı öldürecekti. Her zaman yaptığı gibi yapacak ve gözünü kırpmadan öldürecek.Kaçınılmaz sonu bekledim. Çığlık.. Silah sesi... Ama hiçbirisi olmadı. Önce bir gözümü açtım sonra diğerini.
Klaus hala siyah masasında oturuyor du. Yani hiç ayağa kalkmadı mı? Tüm gördüklerim hayallerimin bir parçası mıydı?
Klaus'un bana zaten baktığını fark edince gözlerimi kaçırmak istedim. Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. Düşüncelerimi okumuştu. "Ne sandın?" diyordu. Bir kez daha senin için adam vuracağımımı?
***
KLAUS'UN GÖZÜNDEN.
Bu sıkıcı partilere katılmaktan nefret ediyorum. Saatlerce üzerimde hissettiğim değersiz bakışlar beni bunaltıyordu.
Tanışma çabaları.. Kendini bilmez devlet adamlarının yalakaları bile vakit kaybetmezdi. Gözümü kırpmadan öldürebileceğim bir avuç ahmak.
Bana ayrılan masama geçerken birini fark ettim. Alya.. Onun burada ne işi var?
Heyecanlandı. Kusursuz dolgun dudakları beni görünce kızardı. Kalbinin attığını buradan bile hissediyordum. Benim için atan kalbi. Sadece bana ait olan.
Bakışlarımı özlediğini fark ettim. Beni özlediğini bilmek bana acı veriyordu. Ona çektirdiğim acı affedilemeyecek kadar büyüktü. Beni affetmesini istemiyordum. Tek istediğim beni kendisinden mahrum bırakmamasıydı.
Gözleri bana ayrılan Siyah masaya takıldı. İçinden kibirli diye geçirdiğine adım gibi emindim. Evet benim küçük tilkim. Ruhun ve düşüncelerin benim için kapağını bildiğim bir kitap gibi. Her zerreni ezbere biliyorum. Senin bile bilmediğin kadar.
Yanına birinin yaklaştığını gördüm. Dylan... Elini Alya'nın sırtına koydu. Bu ne cürret! Kabul edilemez. Ona dokunan her parmağı işkence ile kırarım.
Ölmek bile ödül olur böyleleri için. Herkesin içinde onu indirmek istedim. Tanrı biliyor bunu o an çok istedim. Ama yapmadım. Benim yüzümden çok korku yaşadı.
Korkutamazdım. Ona merhametimi göstermeliydim. Şefkatimle boğmalıydım. Ruhumun anahtarını tutan bu kadına bir daha acı veya korku yaşatamazdım.
Hayatımda ilk kez düşündüğüm şeyi yapmadım. Bunu başaran kadın.. Alya.. Ruhumun beyaz incisi.. Bunu düşündüğüm için bile kendime şaşırıyordum.
Korktuğunu görünce gülümsedim. Gerçekten de o adamı vuracağımı sandı. Yüzündeki şaşkınlıkla beni izliyordu. Hayal görmüştü. Sanırım daha önce yaşattıklarım dan dolayı bunu bekledi.
Merak etme küçük tilkim. Artık benden sadece sevgi göreceksin. Umarım bir gün tekrar bana dönersin. Son nefesime kadar beklemem gerekse de bunu yapacağım.
***
ALYA'NIN GÖZÜNDEN.Dylan önüme geçince bakışlarım ona çevrildi.
"İyi misin? Yüzün bembeyaz oldu."
"AA evet iyiyim sadece uzun zamandır bu kadar kalabalık bir ortamda bulunmadım o kadar."
"Ben yanındayım merak etme. Gel seni defilenin ortağı ile tanıştırayım. En büyük ortak." belimden tutup beni yönlendirirken de konuşmaya devam etti. "Yüksek bir bağışta bulundu. Defilenin yatta olmasını özellikle o istedi."
Ben bunları dinlerken Dylan'ın beni nereye yönlendirdiğini anlamam çok geç olmadı. Hayır. Bundan kaçmalıydım.
"Baksana Dylan sonra tanıştırsan olur mu? Kendimi hiç iyi hissetmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Siyah Tonu
Teen Fiction(Smut var.) Geçmişin den kaçmak için ülke değiştirip bir kasabaya yerleşen Alya ve onu gölgesi gibi izleyen gizemli bir adam. Güçlü, zeki, kurnaz ve herkese diz çöktürecek bir kişiliğe sahip. Tüm kadınların sahip olmak isteyeceği bir adam en ünlü m...