Ocak ayını sevmiyordum. Sıcaklık değişmiyordu. Dışarıda esen rüzgar iliklerime kadar dondururdu.
Bir kaç dakikalık dışarıda olmama rağmen yürürken beremi iyice suratıma çektim. Kollarımı iyice kendime doladım.
Klaus üşüdüğümü görünce paltosunu açtı.
"Gel güzelim."
Sıkıca sıcaklığına gömüldüm. Koca cüssesinde minicik kalmıştım. Güçlü kolları doktorun odasına girerken bile bırakmadı.
Dünyaca ünlü bir doktoru tek bir telefon ile getirtti. Yaşı elliyi görmüş adam şık giyinimi ve ciddi yüzüyle içeri girenlere bakıyordu.
Bizi görünce ayağa kalktı ve Klaus'a elini uzattı.
"Brown." dedi.
"Klaus."
Adam büyük hayranlıkla Klaus'a baktı. "Sizi tanıyorum efendim. Tanıştığım için onur duyuyorum."
"Nişanlım Alya."
Bir dakika ne dedi o. Nişanlı mı? Kaşlarımı çatıp yüzüne baktığım da sinsice sırıtıyordu. Bunun cezasını sonra verirdim.
"Yaşadığınız macera tüm ülkelerde çalkalanıyor." dedi by Brown imalı imalı.
Klaus koltuğa otururken sırıttı. "Yaramaz bir kızım var." dedi bana bakarak.
"Tanıştığıma memnun oldum." Dedi ve elini uzattı.
"Ben de" gülümseyip karşılarına oturdum.
"Siz gelmeden önce sonuçlarınıza baktım. Ama sanırım bunlar bir yıl önce çekilmişler."
"Evet." dedim.
"Tüm tahlilleri tekrar yapmadan bir şey demem pek mümkün değil." dedi doktor.
Klaus hastaneyi benim için kapattırmıştı. Bugün hepsi benim için çalışıyordu. Yapmamasını söyledim ama ne zaman beni dinlediki..
"Baş ağrıların ne boyutta?" diye sordu doktor.
"Doğum yapmadan önceye kadar sürekli baş ağrısı çekiyordum." dedim.
Klaus'un gözleri kocaman açıldı ve kaşlarını çattı.
"Doğum? Kürtaj diyecektin sanırım."
"Şey..." dedim.
Biraz öne eğildi. "Alya bana daha neler anlatmadın?" ciddi ses tonunu duyunca yutkundum.
"Biz kızımız var." dedim.
Gözlerini kırpıştırdı. "Ben bunu hastane köşesinde mi öğreniyorum?" çok az da olsa sesini yükseltince dudaklarımı büzdüm. Bağıracaktı. Kesin Bağıracaktı.
"Bu tip hastalar da yüksek ses ve gerilim den uzak durulmalı By Klaus." diye ikaz etti doktor.
Teşekkür eden gözlerle baktım.
"Bir kızım olduğunu öğrendim. Öldüğünü zannediyordum."
"Yapamadım. Bağlandım. Onunlayken bana seni hissettiriyordu." dedim.
Bir şey diyecek gibi oldu ama hemen sustu.
Dokfor gerilimi dağıtmak için boğazını temizleyip konuştu.
"Yani doğumdan sonra baş ağrısı pek olmadı." dedim.
Şaşırdı. "İlginç. Neyse yan odada hazırlanın hemşire sizi mr için götürecek." dedi.
Yanlarından kalkıp odaya geçtim. İkisinin sesini duyunca kulağımı kapıya yasladım.
"Bana dürüst olun doktor bey. Eski de olsa sonuçlar da ne görünüyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Siyah Tonu
Teen Fiction(Smut var.) Geçmişin den kaçmak için ülke değiştirip bir kasabaya yerleşen Alya ve onu gölgesi gibi izleyen gizemli bir adam. Güçlü, zeki, kurnaz ve herkese diz çöktürecek bir kişiliğe sahip. Tüm kadınların sahip olmak isteyeceği bir adam en ünlü m...
