Usulca karnıma dokundum. Kalbim heyecandan çıkmak üzereydi."Hazır mısınız?"
Küçük gözyaşlarımı silip yutkundum. Üzüntümü ve Klaus'un yanımda olma isteğini bastırdım. Abime yansıtmamaya karar verdim. Ve başımı salladım. Artık hazırdım.
"Çok sağlıklı görünüyor." dedi doktor.
Bu kadar olay ve korku atlatmasına rağmen benim gibi güçlü kalmıştı. Annelik iç güdüsü günden güne artarken ona bağlanmıştım. Bedeli ne olursa olsun bu çocuğu istiyordum.
Setth saçlarımı okşadı ve şefkatle karnıma dokundu.
" Annesi gibi güçlü." dedi.
Uzun zamandan sonra belki de ilk kez bir dayanak noktam olmuştu. Setth'in abim olduğunu öğrendiğim ilk an içimde bir sıcaklık büyüdü. Hep yalnız olacağımı düşünürdüm. İçten içe de bir kardeşimin olmasını hep isterdim.
Babam bunu bize neden yapmıştı? Onu bizden neden sakladı? Bunu öğrenmek istiyordum. Annem duyunca kim bilir ne kadar sevinecekti..
"Sanırım biraz utangaç." dokturun sesiyle ekrana odaklandım. Yaramaz şey poposunu bize dönmüştü.
"Bir de şöyle bakarsam." dedi doktor ve gözleri ışıltıyla parladı.
Setth elimi tuttu.
"O bir kız." dedi.
Ben içimde tuttuğum göz yaşlarını dışarı bıraktım. Uzun zamandan sonra ilk kez mutluluk göz yaşları döküyordum. Bir kızım olacaktı. Güzel ve zeki bir kız olurdu.
Setth başımı omzuna yasladı ve sırtımı okşadı.
"Güzel bir kız olacak." dedi.
Göz yaşlarımı sildi ve yanağımı öptü. "Onu çok seven bir dayısı olacak." dedim.
Gülümsedi. Babamdan ve Klaus tan sonra ilk defa bir erkeğin yanında huzurlu ve güvenilir hissediyordum. Setth olmasa kolay kolay kendimi toparlayamazdım.
"Peki doktor, doğum sırasında hastalığım çocuğa zarar verebilir mi?" diye sordum.
Duymaktan çok korktuğum şey buydu. Normal bir doğum olamazdı. Hem benim hem de bebek için çok zor olacaktı.
"Sezeryan olursanız belki bir şansınız olabilir." dedi.
Bir şans... Sadece bu kadar mı? Kızımı görmeden ölecek miydim?
"Şştt güzelim sakın o düşündüklerin ile üzülme. Herşey çok iyi olacak ve sen kızını sağlam bir şekilde kucağına alacaksın." dedi.
Hüzünle gözlerine baktım." Öyle mi düşünüyorsun? "
" Evet." dedi.
"Bu süreçte asla kendinizi yormayın ve üzülecek şeyler düşünmeyin. Sizin için mutlak bir huzur olmalı. Zor bir hamilelik geçiriyorsunuz." dedi doktor.
Farkındaydım. Mide bulantılarım artmıştı. Sık sık başım dönüyordu. Ama kızım için katlanıyordum. Kızımız için.
Klaus bir kızı olduğunu öğrenseydi ne yapardı? Aldırdığımı söylediğim de pek üzülmemişti. Yada her zamanki gibi duygularını saklıyordu.
Ona o kadar çok söylemek isterdimki.. Ama bunu yapamazdım. Onsuz dört ay geçirdiğime inanamıyordum. Onsuz uyuyamazken.. Setth benim için bir tane fotoğraf getirmişti. Hem onunla uyuyordum hemde içimdeki çocuk sayesinde sanki hep yanımdaymış gibi hissediyordum.
Toparlanıp hastaneden çıktık. Setth benim için bir ev tuttu. Güzel minik bir daire. Benim ile ilgilenen bir de hizmetçi vardı.
Duş aldıktan sonra bahçeye çıktım. Hava serin di ama iyi hissettiriyor du. Üzerime kalın bir şeyler giydikten sonra yürüyüşe çıktım. Hamilelik döneminde yürürüyüş iyi geliyor ve rahatlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Siyah Tonu
Teen Fiction(Smut var.) Geçmişin den kaçmak için ülke değiştirip bir kasabaya yerleşen Alya ve onu gölgesi gibi izleyen gizemli bir adam. Güçlü, zeki, kurnaz ve herkese diz çöktürecek bir kişiliğe sahip. Tüm kadınların sahip olmak isteyeceği bir adam en ünlü m...