Tam iki gün oldu. İki koca gün. Julia'nın ölümünün üzerinden iki gün beş saat ve tam şuan altı dakika geçti. Hiçbir şey yapamadım. Gözümün önünde öldürdü Julia'yı. Engel olamadım.
Bir gün ellerimde can verecekti. Öfkem onun sonu olacak. Ondan nefret ediyorum nefret.
Düşüncelerim kapı açılınca bölündü. Gözlerim ışığa alışsın diye bir süre bekledim. Kapının önünde biri duruyordu. Kim olduğunu görmek için gözlerimi kıstım.
"Alex."
Koşarak yanıma geldi. Sarıldı.
"Geç kaldığım için beni affet güzelim."
"O öldü Alex. Julia öldü. Engel olamadım. Gözümün önünde öldürdü."
"Şştt tamam geçti ben yanındayım."
Gözyaşlarımı sildi ve zincirlere iki el ateş etti. Dermansızca kucağına yığıldım. Kaç gündür hareket etmiyordum.
Beni kucağına aldı ve dışarı çıkardı. Merdivenlerden inerken sordum.
" Beni nasıl buldun? "
" Ağladığın o gece birşeyler den şüphelendim. Evine gittim ve ailenin yanına gittiğini söyleyen bir mesaj attığını söylediler. Bende annenin yanına gittim onlar da gelmediğini söyleyince biraz araştırma ve seni buldum."
Kapıyı açıp dışarı çıktık. Beni arabaya bindirdi ve hızlıca oradan ayrıldık.
" Newt ile beraber seni bulduk aslında. "
" Newt mi? Nasıl? "
" O da merak etmiş ailenin evinde karşılaştık onunla sonra bir arkadaşı varmış telefonunun en son sinyalini ormanda bulduk. Yol beni buraya getirdi."
"Hayır olamaz. Bu çok kolay oldu." dedim. Bilinmeyen bu kadar basit bir hata yapamaz dı.
"Anlamadım ne kolay oldu?"
"Onu tanımıyorsun o çok güçlü. Böyle basit bir hata yapamaz. Bulunmamı istediği için buldun beni."
"Her neyse sonunda güvendesin."
"Bu basit bir şey değil Alex. Anlamıyorsun o çok kötü biri asla peşimi bırakmayacak. Sevdiğim herkesi öldürecek."
Arabayı durdurup beni kendine çekti.
"Nasıl bir belaya bulaştın bilmiyorum ama hepsi geçti artık ben yanındayım."
Sarılıp özlem duyduğum o kokusunu içime çektim. Rahatlayana kadar ağladım. Saçlarımı okşadı şefkatle yaklaştı.
"Kim bu adam senden ne istiyor?"
Yüzüne baktım. Birini öldürdüğümü duyarsa bu sefer beni asla affetmezdi. Lanet olsun ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
"Geçmişim de kötülük yaptığım birisi."
"Birilerini öldürecek kadar ne kötülük yaptın bu adama?"
Ben cevap vermeyince gerildi. Az önceki şefkati gitti.
"Alya artık sır yok sanıyordum."
Yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Bebeğim yok zaten ama eğer bunu söylersem tek benim başım yanmaz. Lütfen sadece eve gitmek istiyorum sonra konuşuruz bu konuyu."
"Kesinlikle konuşucağız."
Arabayı çalıştırdı. Yola devam ettik. Eve gidene kadar uyudum. Eve gitmeden önce Alex'in evine gittik. Bu halde anneannemin karşısına çıkamazdım. Kalpten giderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Siyah Tonu
Teen Fiction(Smut var.) Geçmişin den kaçmak için ülke değiştirip bir kasabaya yerleşen Alya ve onu gölgesi gibi izleyen gizemli bir adam. Güçlü, zeki, kurnaz ve herkese diz çöktürecek bir kişiliğe sahip. Tüm kadınların sahip olmak isteyeceği bir adam en ünlü m...
