Yaşadığım süre boyunca ilk defa nefret edilen biri olmamıştım. Hayatımın bu beş ayı benim için gerçekten değerliydi. Beni sadece kendim olduğum için sevmişlerdi. Çıkar, kin, korku olmadan.Ama şimdi elimden uçup gitti. Geçmişimi öğrendiler ve hepsi benden nefret ediyordu. Bir kez daha nefret edilen olmuştum.
Yorgun bir şekilde dizlerimin üstüne çöktüm. Newt önüme gelip benim gibi diz çöktü ve sarıldı. Emy de aynısını yaptı.
"Yine aynı şeyler oldu. Ben... Ben nerede hata yapıyorum."
Newt omuzlarımı tutup gözlerimin içine baktı. "Alya biliyorum sırası değil ama kim bu bilinmeyen senden ne istiyor?"
Artık o da öğrenmeliydi. Cesaretimi toplayıp, "Beni öldürmek istiyor. Öldürene kadar da işkence etmek ve herkesin benim gerçek kimliği mi bilmelerini istiyor."
"Neden bunu istiyor?"
"Sonra Newt, gerçekten söz veriyorum anlatacağım ama şuan olmaz."
Başını olumlu anlamında salladı. Spor odasının banyosunda duş alıp kendimizi temizledik. Koridora çıktığımız da herkesin gözü benim üzerimdeydi. Korku ve iğrenme duygularını açık açık gösteriyorlar du. Oysaki ben gerçekten değişmiştim.
Derin bir iç çekip aralarından geçerek yürüdüm. Eve gidip saatlerce uyumak istiyordum. Sınıfın kapısı açılınca Alex ve Sofia çıktı. Sofia zaman kaybetmemiş Alex'e cilveli cilveli bir şeyler anlatıyordu.
Gözlerimiz buluştu. Ben donup kaldım. Sessizce baktı ve yüzü hiçbir şey ifade etmiyordu. Ne öfke ne de iğrenme. Bir cesaretle yürüdüm ve önünde durdum. Şimdi etrafımızdaki insanlar anlamsızlaşmış ve sesler giderek yok olmuştu. Sadece ikimiz vardık. Ve bana acıyan gözleri..
Ayak parmaklarımın üzerinde durdum. Yüzüne dokunmak istedim ama o geri çekildi. Yorgun bir şekilde nefes verdi.
"Çekil."
"Açıklamama izin ver."
Sakin duruşu yerini öfkeye bıraktı. Gözlerindeki o öfke içimdeki bir şeyleri parçalayıp atmıştı.
"Gerçekten ne kadar acınası olduğunu mu açıklayacaksın?"
İstemsizce akan gözyaşlarımı bir çırpıda sildim ve eline yapıştım.
"Eskiden öyle biriydim ama şuan değilim. Beni beş aydır gördün biliyorsun." susmam için elini kaldırdı.
"Dur. Seni dinlemek benim için zaman kaybından başka bir şey değil."
Yanımdan yürüyüp gidince öfkeme hakim olamadım. Kendimi tutmaktan yorulmuştum artık.
"Gerçekleri öğrenince benden nefret etmezsin diye bir umut vardı içimde. Belki dedim bana sarılır ve Alya geçmişin umrumda değil, Demeni bekledim. Hala benimle olmaya devam edersin sanmıştım. Bunları duymayı küçük bir umutla beklemiştim senden."
Durdu. Yumruklarını sıktığını gördüm. Onu daha da çok kızdırmıştım. Omzunun üstünden baktı.
" Bende geçmişi kalbinden daha kötü çıkan birisini istememiştim. Ama görüyorsunki ikimizinde istedikleri olmamış. "
" Yani bitti mi? "diye sordum. Lütfen onu söyleme.
" Başlayan bir şey yoktu. O yüzden biten bir durum da yok. "
Acı acı gülümsedim. İçimde öfke patlaması yaşıyordum. Göğsümde ağır bir acı yayıldı. Şiddetli baş ağrısıyla bacaklarım titredi ve artık ayakta duramıyordum. Emy ve Newt yardıma koştular. Nefes almam için bahçeye çıkardılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Siyah Tonu
Teen Fiction(Smut var.) Geçmişin den kaçmak için ülke değiştirip bir kasabaya yerleşen Alya ve onu gölgesi gibi izleyen gizemli bir adam. Güçlü, zeki, kurnaz ve herkese diz çöktürecek bir kişiliğe sahip. Tüm kadınların sahip olmak isteyeceği bir adam en ünlü m...