"AYICIK"

598 46 60
                                    

MULTİMEDYA : MİA

NEWT'İN GÖZLERİNDEN.

"Bakalım tatlı Lilly bizden ne saklıyor."

Bilgisayar ekranına bakıp biraz araştırma yaptım. Şaşırtıcı derece de temiz çıktı.

"İlginç!"

Geçmişine hatta hastane geçmişine bile baktım. Tertemizdi. Ya gerçekten masum du yada iyi saklanıyordu. Ama ne demişler,

" Düşmanını her zaman ininde ara. "

Toparlanıp çıktım. Şoför koltuğuna yerleşip gaza basarken ne yapacağımı planlıyordum. Bugün hafta sonuydu. Pazar günü evde olmayı severdi.

Kapının önüne gelip zile bastım. Lucas kapıyı açtı.

"Naber dostum."

"Oo Newt sonunda deliğinden çıkmışsın."

"Buranın gidilecek pek bir yeri yok diyelim."

Montumu asarken içeri göz gezdirdim.

"Lilly yok mu?"

"Hayır, Sofia ile beraber göl evine mi ne gittiler bilmiyorum. Kız gecesi yapacaklarmış."

Bunu söylemesi bile şüphelerimde daha ileriye gitmem gerektiğini gösteriyordu.

"Sen otur duş aldıktan sonra çıkarız. Burada harika bir clup var." söylene söylene yukarı çıktı.

Vakit kaybetmeden Lilly'nin odasına girdim. Tipik bir kız odası. Her yer pembe peluş oyuncak ayıcıklarla doluydu. İçim mide bulandırıcı bir kasvet ile dolmuştu. Her yer pembeydi aq.

Çekmeceler bakıldı, dolapların içine itina ile baktım. Hatta ayna arkasına bile baktım. Herşey normaldi.

Umutsuzca yatağa oturdum. Başımı yastığa yaslayıp boş tavanı izledim. Ben bir şey saklasaydım bu nerede olurdu?

"Kesinlikle evde olmazdı." dedim sırıtarak. Ama bu kız ne ara bu kadar zeki olmuştu.

Odadan çıkarken ayağım boyu neredeyse benimle aynı boyda olan pembe ayıya takıldı. Sinirle tekmeleyip bir kenara attım. O an sert bir ses çıktı. İşte bu. Tabi ya ayıcıklar ve kızlar varsa herşey onların içinde olurdu.

Ayıyı alıp cebimden çıkardığım bıçakla sert yerini kestim. İçinden eski tip bir telefon çıktı.

"Lanet telefon nasıl açılıyor."

Harhangi bir yere bassam da açılmadı. Sanırım şarzı bitmişti. Şimdi bunu kontrol edebilmem için şarz aletini bulmam gerekiyor du. Ama o an banyodan çıkan Lucas'ın sesini duydum. Ayının yırtılan tarafını ters çevirip son kez kontrol ettikten sonra dışarı çıktım.

Lucas zamanlamayla kendi odasının kapısını açtı. Beni karşısında görünce ufak bir korku.

"Siktir dostum, korku filmlerindeki katil gibi odamın önünde ne işin var?"

"Belki de ben bir katilim." dedim ciddiyetle.

Kollarını göğsünde birleştirip, "Bıçağın olsaydı buna inanırdım."

Cebimden bıçağı çıkarınca yüzü bembeyaz kesildi. Dayanamayıp kahkaha atınca omzuma bir tane vurdu.

"Lucas gece korku filmi izlemeyi bırakmalısın."

"Sende yanında bıçak taşımayı."

"Her neyse benim acil işim çıktı onu söylemeye geldim. Başka bir zaman gideriz."

Aşkın Siyah TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin