GÜÇLÜ OLAN KAZANSIN

Bedel

Çöktüğüm yerden kalkarak çığlık atmaya başlad-
ım."LANET OLSUN SANA ARDA KESKİN,SENİ
TANIDIĞIM GÜNE LANET OLSUN!!!.Deliler gibi
ağlamaya devam ediyordum.Neden ben değilde
Ecrin.Meleğim yerine beni gebertseydin ya.Nasıl masum bir kızın canına kıyabildi.Kendimi tekrar yere attım.Ve kafama vurmaya başladım,"Caner'e verdiğim sözü tutmadım.Caner beni affet,lütfen affet kızını koruyamadım.Yapamadım lanet olsunki yapamadım".

Minik Ecrin'imin fotoğrafını alıp göğsüme bastırd-
ım.Yarın olunca Arda Keskin'e karşı dava açacağım
ve buna kararlıyım...Zorda olsa uyumaya çalıştım.
Ama nafile her gözümü kapattığımda Ecrin'in fotoğrafı gozümün önünde canlanıyordu.Daha
fazla dayanamayıp,ayağa kalktım.Pencereyi
açıp soğuk hava'nın içeriye girmesine izin verdim.
Sonra tekrar uzanıp uyumaya çalıştım sonunda kendimi yavaş yavaş uykunun kollarına bıraktım.

Gözlerimi açar açmaz saate baktım.Saat 07.19'du.
Birden öksürmeye başladım.Ve ateşimde vardı, sanırım dün gece penceremi açık bıraktığım için üşütmüştüm.Şuan onca işim içinde birde kendimle ilgilenemezdim.Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim.Kısa bir duştan sonra dolaptan siyah gömleğimi çıkarttım.Altınada siyah kumaş pantolon giydim.Saçımı kurutup aşağıdan bağladım.

Dolaptan çıkardığım siyah ayak bileğime kadar gelen botumu aldım.Başıma aniden ağrı girdi ve öksürük tutmuştu,biraz bekledikten sonra devam ettim.Ama umrumda değildi bugün yapmam gereken bir şey vardı.Şuan hiçbir şey umrumda
değildi.

Dün gece uyumadan önce Ecrin'e ait olan bir
tutam saçını ve cesedi olan fotoğrafını şeffaf
bir poşetin içine koymuştum.Bugün ilk adımı
atacağım.Poşeti alıp siyah kol çantamın içine
koydum.Siyah kabanımı alıp merdivenlerden inmeye başladım.Baş ağrım iyice şiddetlenmişti.
Hap içmeliydim bu yüzden ekmek arası sandiviç
hazırlayıp yedim.Hap'ımı içtikten sonra motorumu park ettiğim yerden çıkarıp Adalet
Sarayı'na doğru sürmeye başladım.

İş yerime gelmiştim.Motorumu park ettikten sonra
ofisime çıktım.Kabanımıda askılığa astıktan sonra
camın önüne gelim ve dışarıyı izlemeye başladım.
Yağmur yağmaya başlamıştı ve sert rüzgarlar esiyordu.Ama bu camı açmama engel değildi.
Ecrin ne kadar korkmuştur Allah bilir.Daha
kücücük'tü ama neler yaşadı.Benim yüzümden
öldü onu koruyamadım.Sözümü tatamadım..
Ofis kapıma iki kere tıklandı.

Açelya:Gir

Mert:Günayd- ayyy Açelya burası niye bu kadar soğuk içime ürperti girdi.

Açelya:Sanada günaydın.Camı açtım ondan böyle
soğuk.

Mert:Bu yağmurda bile cam'mı açıyorsun.
Hayret bi şeysin,ya üşütürsen zaten sana bakıcak birisi yok.

Dedi ve birden öksürmeye başladım.Baş ağrımda
devam ediyordu.Bu lanet hap'ın işe yaraması gerekmiyormuydu?

Mert:Ohoo sen zaten hastaymışsın ya,kessin dün
gecede pencereni açık bıraktın değilmi?

Açelya:Offf Mert bide senle uğraşmayayım.
Annem bir sen iki,evet açık bırakıp uyudum.

Mert:Camı kapatıyorum hanımefendi ve emin
olki annenin hasta olduğundan haberdar olmasını istemiyorsan karışmazsın.

Annem Mert'ide çok seviyor.Hatta ona yemek yap-
ıp bile gönderiyor.Yani şimdi annemi ararsa telefon konuşmalarından kurtulamam.

Açelya:Tamam bu seferlik serbest'sin.Dün bişey
konuşacaktık hani onun içinmi geldin.

Mert:Evet

Açelya:Tamam dinliyorum

Mert:Arda Keskin'in içinde olan davayı kapat.
O gece Arda Keskin'nin ne için geldiğini biliyorum
Kessinlikle tehdit etti seni değilmi.