Korku

145 13 15
                                    

(Yazarın ağzından söylenilen kelimeler "bu şekilde olacak".)

Yerimde donmuştum,el fenerim korkudan yere düşmüştü.Daha fazla yerimde durmadan,hızlıca bulunduğum odadan çıkmak için harekete geçtim.Galiba Doğan dışarıdaydı,benim harekete geçmemle onunda hızlandığını anlamıştım.Ne yapacağım!buraya gelmemliydim.Kulübeden
dışarıya tam bir adımımı atmıştımki,atmamla Doğan'ın bileğimden tutması bir olmuştu...


Doğan:Sana zarar verme-


Bense korkudan onu dinlemeyip tuttuğu bileğimi hızlıca kendime doğru çekip ormanın içine bilmediğim bir yere doğru hızlıca koşmaya başladım.Doğan'sa bir an duraksayıp arkamdan,
yüksek sesle...

Doğan:İYİ ÖYLEYSE KAÇ!AMA NE KADAR KAÇARSAN KAÇ,ORMANIN İÇİNİ BENİM KADAR İYİ BİLMİYORSUN.SADECE BEKLE...

Doğan lafını tamamlamasıyla çok geçmeden Merve'nin arkasından koşmaya başlamıştı.Doğan gerçekten Merve'ye zarar verebilirmiydi?yoksa Merve hissettiği korku yüzünden yanlışmı anlamıştı...

Merve karanlığın hakim olduğu,ormanın içinde git gide kaybolmaya başlamıştı.Nereye gittiğini bilmiyordu,artık durmalıydı.Ama arkasında Doğan'ın olması,onu dahada hızlanması için teşvik ediyordu.Peki kaçması Doğan'ı durdurabilirmiydi?Sonuçta Merve buraya daha bir kaç ay önce gelen bir yabancı....Karşısındaysa burada 10 yıldır yaşayan ve ormanın içini avucu gibi bilen Doğan vardı...

Şuan halada koşuyordum çünkü arkamdan gelen dal kırılma sesleriyle Doğan'nın çok yakınımda
olduğunu hissediyordum?Şuan hangi tarafa gittiğimi bile bilmiyordum.O karanlıkta yüzünü dahi doğru düzgün göremedim.Bildiğiniz bedeni siyahla kaplanmıştı ve kafasında siyah bir şapka vardı.Ben hızlıca koşmaya devam ediyordum,ama nereye?resmen körü körüne bilmediğim bir yere doğru gidiyordum.


Merve'nin artık soluklanması gerekiyordu çok geçmeden bir ağacın arkasına saklanıp dengesiz şekilde alıp verdiği nefesini,düzene koymaya çalışıyordu.Merve soluklanırken etrafını kontrol etmeyide ihmal etmiyordu.Kendine ne kadar hata yaptığını söylesede bu yaptığı hatayı geri döndüremeyecekti.Merve birazda olsa nefesini düzene koymuştu,artık yerinden ayrılmak için harekete geçmeyi düşünüyordu,taki uzaktan duyulan Doğan'ın sesini duyana kadar...

Doğan:Ne kadar kaçarsan kaç,bu ormandan
kolayca çıkamazsın,kayboldun kabul et.
Saklanmanın sana faydası olmayacağını sende çok iyi biliyorsun!

Merve,kaybolduğunun farkındaydı ama bu onun durması için gerekli bir sebep değildi.Merve Doğan'a kulak vermeden,hızlı bir şekilde olduğu yerden uzaklaşmaya başlamıştı,ama ne kadar koşsada koşsun ormanın sonu bir türlü gelmiyordu.
Merve hızlı bir şekilde koşarken güçlü bir yıldırımın çarpmasıyla,çığlık atmıştı ve ayağı taşa çarpıp yere düşmüştü.Giydiği pijama çok ince bir kumaşa sahip olduğu için kolayca yırtılmıştı.Ve ayak dirseğinden azda olsa kan gelmeye başlamıştı.

Merve olduğu yerden zorda olsa kalkmıştı,ellerini kanayan kısma götürüp...

Merve:Bir bu eksikti,neden çıkış yolu bulamıyorum!Hangi yöne gitmem gerekiyor,ne yapmalıyım.!?

Elimi kanayan dizimden çekip terkrar koşmaya başladım,yağmur yağmaya başlamıştı ve giderek şiddetleniyordu.Üstümde git gide ıslanmaya başlamıştı,çok gitmeden bir yokuşun üstünde olduğumu farketmiştim.Doğan'ı şuan göremiyor-
dum ama yinede işimi şansa bırakmak istemiyordum.Bu yüzden dikkatlice yokuştan aşğıya inmeye karar verdim.

GÜÇLÜ OLAN KAZANSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin