Yağmur giderek şiddetleniyordu,ama gökyüzü halada güzelliğinden birşey kaybetmemişti.Derin bir nefes alıp verdikten sonra,biraz esnedim.Kol saatime baktığımda saat 15:12'ydi,zamanımı iyi değerlendirmeliydim,diye düşünürken telefon-
uma bir bildirim gelmişti.Ne olduğuna bakmak
için aldığımda,mesaj atan annemdi.Annemin yazdığı mesajsa"yemek yedinmi,bak yemediysen yalan söyleme hemen gidip bir şeyler ye" yaaa kıyamam ben bu kadına.Sinirli haliyle bide benimi düşünüyor,yaşama sebebim işte.
Bende hemen"tamam şimdi yemeye giderim"Anneme mesajımı attmıştım.Cidden acıkmıştım,iş
güç derken kendimi çok boşluyorum.Tamam hadi neyse bir şeyler almalıyım.Neyseki adliyenin biraz ilerisinde bir market var,motorumla gitmeme gerek yoktu.Hemen 5 dkk'da gidip gelirim.Hemen ofisimden çıkıp asansöre doğru yöneldim.Asansör bir süre sonra gelmişti,birinci kata bastım,ve alt kata inmesini bekledim.Asansörden çıkıp,çıkış kapısına doğru ilerlemeye
başlamıştımki,lanet olsun ceketimi almayı unuttum!ama gerçeği söylemek gerekirse şuan hiç
gidip alasım yok,sonuçta beş dakkalık yol.Kendimi ikna ettikten sonra Adliyeden çıktım,markete doğru ilerlemeye başladım.Kendimi kaldırımın üzerine attıktan sonra etrafıma bakmaya başladım.Dikkatimi yanımdan gecen insanlar çekmişti. Benim gibi yalnız insanlarda var sevgilileriyle el ele tutuşmuş insanlarda vardı,ama ben yalnızlı-
ğımıseviyordum.O benim bir parçamdı,bir süre sonra yağmur yaģmaya başlmıştı.Neyseki tam o sırada tamda marketten içeri giriyordum.Kendimi marketin icine attıktan sonra raflara yöneldim.Aslında canım sadece şuanlık çikolata çekiyordu,
ama bir çikolataylada doyamazdım.Bu yüzden dolaptan 2 sandiviç çıkarıp kasaya doğru ilerlemeye başladım.Kasada sıramı beklerken gözlerim dışarda yavas yavaş siddetlenen yeğmurdaydı,bu nasıl bir şans ya!bu yağmurda adliyeye varana kadar sırılsıklam olurum.Offf bir şeyde yolunda olsa.Sonunda kasadaki sıram gelmişti,ben çok sabırsız bir insanımdır.Aldığım ürünleri kasanın üzerine bırakıp kasiyerin tek tek okutmasını bekledim.
Aldığım ürünleri poşete koyduktan sonra tutan ücretide ödeyip marketten çıkmıştım.Yağmur bardaktan boşlırcasına yağıyordu,ben Adliyeye kadar kuru gidemeyeceğim o kessin.Allah'ım sen bu kuluna yardım et.Ben marketin önünde kendi kendime düşünürken
ıslanmaya başlamıştım bile,tam bir adım atacaktımki saçlarıma gelen yağmur damlaları birden durmuştu.Ne olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda saçlarımın üzerinde sabit duran bir şemsiye gördüm,arkama dönüğümde tanımadığım 26 yaşlarinda genç bir adam duruyordu.Kahverengi bir takım elbise içindeydi,boyu benim boyumdam bir kaç cm uzunluktaydı.Şemsiyeyi tutan elini bana doğru uzatıp gülümsedi.
Açelya:Ama bu sizin.
Şahıs:Sen alabilirsin,her nereye gitmeyi planlıyorsan ıslanmadan gitmen imkansız.
Açelya:Peki ya siz?
Şahıs:Benim için önemli değil.Ben arabamla geldim,yani alabilirsin.
Adam lafını tamamladıktan sonra bende yavaşça elindeki şemsiyeyi aldım.İstemedende olsa şemsiy
eyi alırken elim adamın eline değmişti.Adamın eli sıcaktı,ve ben şuan üşüyordum.Adam'ın rahat ve güvenilir bir tipi vardı,bu yüzden şemsiyeyi almıştım.Ben adama inceler şekilde baktığım için
adam elini uzatıp...Şahıs:Ben Emir Yıldız
Bende elimi uzatıp...
Açelya:Açelya Yılmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇLÜ OLAN KAZANSIN
ChickLitNefesini hissedebiliyordum,kalbim hızla atmaya başlamıştı.Kalp ritmim sanki sahadan kaçmış bir at gibi hızlı atıyordu.Allah kahretmesin bu nasıl bir benzetme,Allah'ım sen beni affet.Hem bu adam bir adım daha atarsa,bir kaç saniye içerisinde yüzüne i...