64.Bölüm

3.1K 49 7
                                    

Türkiye'ye gitmemiz gerekiyor. Büyük internet satış sitelerinden bırıyle daha sözleşme yapacağız. Aslında benim için de bahane olacak. Ailemi çok özledim. Ne zaman geleceğimizi soruyolardı. Ben valizleri hazırlarken Marco, Lina ve Maria ile ilgilenecekti.

Herşeyi koyduğumu düşünüyorum. Dört kişinin valizi hiç kolay hazırlanmıyormuş. Hepsini yanyana dizdikten sonra karışmasın diye Target' tan aldığım valiz etiketlerinden yapıştırdım. Aşağı indiğimde gördüğüm manzara içler acısıydı. Lina kocamın suratını boyuyor bi yandan da koltukta zıplıyordu. Marco ise telefondan benim resmini açıp kafasına telefonu takmış biberonla kızımı besliyordu.

" Neler oluyor? "

" E ben iki bebek bakıyo. "

" Bu ne ya? Kafandaki hahaha! Aşkım sen bence instada fazla takılmamalısın. "

" Hayır öğreniyorum. Beni keşkül edme! "

" Keşkül mü? O tatlı ismi ! Al sana yeni bir kelime daha. Meşgul etmiyim! "

" Aslı uyuuyor şuna bak ! Ah çok küçük! "

" Teyzecim sen napıyosun Marco'nun tepesinde. "

" Marco bak resim yapıyorum . Seni kuş yapicam. Sen molto ( çok) tatlı. "

" Ah güzelim orada kağıt var. Yüzümü çizme hadi ama! Durmalısın! "

" Tamam bitti! "

" Bavullar tamam! Çocuklar tamam mı Marco? "

" Erşey var işte yani evet. Lina makarna yedi. Evet ben yemedim açım. "

" İki çocuk bakmak kolay değilmiş dimi? İki üç işi aynı anda yapman gerekir bazen. Ha yani çocuğa makarna mı verdin sadece? Aşkum orada çorba vardı. Ocağın üstünde. "

" Yok ben görmedi . "

" Kapağını açmazsan göremezsin kocam. Uyudu o alıyım ben kucağından. Çocuk uyumuş hala biberonu tutuyorsun. Ay çıldıracam haaa! Neyse kocam öğreneceksin."

Bebeğimiz kucağındayken ayağa kalktı. Biraz ilerledi, telefonunu unuttu tekrar geri döndü. Telefonu almakta zorlanıyordu. Ona kocaman bir side eye attım. Yanına gidip kızımızı kucağıma aldım ve kucakta bebek varken nasıl iş yapılır gösterdim.

" Marco! Masanın üstündeki bardağın. "

"  Emen yapıcam. Of benim işim çok. " diyip tiripli tiripli mutfağa giderken Lina da onun bacağına yapmıştı. Mutfağa gittiler.

" Marco en son yapıcam dediğinde dolaptaki domuz etli çorbayı çöpe at demiştim ama sen unutmuştun ve eve gelince kötü koku ve küflü tencere ile karşılaşmıştık. "

Of domuz eti berbat kokuyor. Ve Marco bazen kendine yapıyor. Evi leş gibi koku sarıyoe. Gitmiş bi de sebze doğradığım tahtının üstünde kesmişti cinnet sebebi.
" Haşkim insan ya ben. UNutuyo ben. "

" Ulan Marco ben yapamam kırk yıl söylenirsin. Ben en iyisi mutfağı halledeyim aşkım. Riske atamam sen de çocuklari giydir ve tabi kendin de giyinmeyi unutma. "

***
45 dakika sonunda mutfağı tertemiz yapmış ve bozulacak yiyecekleri ayrı bir poşete koymuştum geçerken Nazlılara verecektik.
Umuyorum ki Marco başarmıştır. Marcodan yardım bekleyene kadar kendim yapmam daha hayırlı. Temizlik işlerinde genel de temizlerken batıran tarafta kocam. Bavulları da mecbur indirdim ve koruyucularını taktım. Bagaja yerleştirdim. Eve girip ayakkabı dolabından birkaç yedek ayakkabılarımızı aldım.

Salonu da son kez düzelttim. Tam arkamı döneceğim sırada kocam belime sarılıp boynumu öptü. " Biz hazır mia Bella. "

" Görüyorum sevgilim de bir şey eksik sanki" gözlerimle alt tarafını işaret ettim. Şuan üstünü giymiş altında sadece boxer vardı.

İTALYAN+18 ( Devam Ediyor ) ItalianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin