12. Bölüm: KABUS

131 9 1
                                    

~"Sen beni kurtarabilirdin!" diye bağırdı ölen kız. "Hayır!" dedim. "Sen," "Sen ölmüştün!" Kız mosmor olmuş elini uzattı ve boğazımı sıktı. Nefesim kesiliyordu, ölüyordum. Bir anda kız kahkahalarla gülmeye başladı ve boğazımı sıkan ellerini üzerimden çekti. "Ben öldüm ama kardeşim yaşıyor!" dedi bir anda bağırarak. "Sen kardeşimi benim ölü bedenimin yanında bıraktın!" Başımı onaylamazca salladım. "Hayır, hayır, hayır, hayır! Ben bir şey yapmadım. Senin ölmeni," yutkundum "Senin ölmeni istemedim." Kızın arkasından kardeşi geldi. Çocuğa uzandım. Yardım etmek istedim. Ancak çocuk ablasının arkasına saklandı. Korkmuşu, benden korkmuşu! "Sen bana yardım etmedin. Ablam senin yüzünden öldü!" diye bağırdı nefret dolu bir sesle. "Hayır," dedim gözyaşları yanaklarımı ıslatırken. "Ben sadece ablanı ölü yatarken gördüm. Ben bir şey yapmadım." Arkadan bir el ağzımı örttü ve ben debelnemeye başladım. Kız ise kardeşini elinden tuttu ve uzaklaşmaya başladılar. Elimi, ağzımdaki ele götürdüm ancak bir ıslaklık hissedince geri çekip ellerime baktım. Ellerimdeki kanı görünce neredeyse bayılacaktım. Benim ağzımı kapatan kişi sonunda beni bıraktı. Ona döndüm. Alper, korkunç bir gülümsemeyle tam karşımdaydı. Çığlık attım ve bu çığlığım yankılandı ancak kimse beni duymadı...~

Yatakta kan ter içinde doğruldum. Kabus görmüştüm. Nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum ancak başarılı olabildiğim söylenemezdi. Elimi yüzüme götürdüğümde ıslanan yanaklarımdan ağladığımı farkettim. Titrek nefesler alıyor, göğüs kafesimin parçalayacakmışçasına atan kalbimin eski ritmine dönmesini istiyordum ancak nafileydi. Sakinleşemiyordum. Titrediğimi farkettim. Çok soğuktu, üşüyordum. Cama baktım ancak kapalıydı. Bu kadar üşürken nasıl da terlemiştim öyle? Kapım gıcırtıyla açılınca yerimde sıçradım. Gelen abimdi. Benim uyandığımı yeni farketmiş olacak ki komodinimdeki gece lambasını yaktı ve loş bir ışığın yanmasını sağladı. Abim kapıyı kapattı ve yatakta kaymam için işaret yaptı. Ben hemen duvara doğru kayıp ona yer açtım. O da yanımda oturdu ve bacaklarını ileri uzattı. Elindeki suyu verdi bana. Biraz su içtim ancak sanki su bile boğazımdan geçmiyordu. Abim elindeki peçeteyi kullanarak alnımdaki teri sildi ve saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu. Beni kollarının arasına aldığında hıçkırıklarımı serbest bıraktım. Saçlarımı okşarken "Tamam, güzelim geçti. Sadece kabus gördün, tamam mı?" Bir süre böyle sarıldık ve abim benim saçlarımı okşadı. Hafifçe doğruldum kollarının arasında. "Saat kaç?" dedim titrek bir sesle. Abim komodinin üzerindeki telefonumu uzattı ve ben de hemen saate baktım. Gece yarısıydı. Üç buçuk olmuştu saat. "Abi," dedim. "Sen benim kabus gördüğümü nereden anladın?" Derin bir iç çekti. "Benim ve senin kapın açıktı. Sayıklıyordun, Asila. Annemin kapısı kapalıydı ve seni duymadı ancak ben duydum. 'Hayır, ben bir şey yapmadım.' diyordun. Ben de kabus gördüğünü anladım ve yanına geldim işte." Eli saçlarımda gezinirken alnıma geldi ve durdu. Gözlerini kocaman açtı. "Ateşin var!" Omuz silktim. Belliydi zaten üşüyüp de terlememden. "Ah, Asila. Çabuk, gir, duş al. Ilık bir duş al, hemen." Başımla onayladım ve yataktan kalktım. O da beni son bir kez süzdü. "Duştan çıkınca mutfağa gel, sana ilaç vereceğim. Tamam mı?" Başımı salladım ve duşa girdim. 


Ilık bir duş bana gerçekten iyi gelmişti. Hemen üzerime pijamalarımı giydim. Tam saçımı taramak için tarağıma uzanmıştım ki kapı tıklandı. "Gel, abi." Abim yavaşça kapıyı araladı ve içeri girdi. Kapıyı da ardından kapattı. Elimdeki tarağı alıp beni yatağa oturttu. Saçımı özenle taradı. Sürekli acıyıp acımadığını soruyordu ve ben her seferinde hayır diyordum. Saçlarımı taraması bitince saçlarımı her bir tel kuruyana dek kuruttu. Sonra ise mutfağa gidip bana ilaç getirdi. Abim olduğu için çok şanslıydım. Ne zaman kırılsa kalbim, abim sarıp sarmalıyordu beni. Ne zaman hasta olsam o iyileştiriyordu. Ne zaman üşüsem üstümü örten yine ve yine abim oluyordu.

Başımı yastığa koydum. Abim de saçlarıma bir öpücük kondurdu ve üzerimi örttü. Sonunda beni uyumam için yalnız bıraktı...

KARANLIK LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin