Anahtarımı çantamdan çıkardım. Yavaşça kapıyı açtığımda neredeyse çığlık atacaktım. Kafasında dağınık topuzuyla annem, sağında kollarını kavuşturmuş beni izleyen abim ve karşılarında erkek kıyafetleriyle duran ben... Annemin gözlerinden ateş çıkıyordu. Anneme şirince sırıttım ve içeriye adımımı attım. "Neredeydin?" Annemin sorusuyla ona döndüm. "Alya-" "Alya' nın annesini aradım!" Sıçtım... İşte şimdi sıçtım! "Anne," dedim gözlerimi kısarak. "Yoksa sen bana güvenmiyor musun?" Maksat konu değişsin işte. "Tabii ki güvenmiyorum." İşte benim annem. Güvenir mi hiç? "Konuyu değiştirme, Asila. Neredeydin?" Abime çeneni kapat diye bağırmak istesem de konuşmadım ve bir anda aklıma dahiyane bir fikir geldi. "Ya ben çok yoruldum. Bakın alnıma, bileğime... Yaralıyım da, ben biraz yatıp size sonra anlatsam olur mu?" Annemin gözündeki endişeyi görünce kendimden nefret ettim çünkü bir bokum yoktu. Sırf sıyrılmak için yalan söylemiştim. "Tamam, kızım. Yat sen." dediğinde annem, yanağına bir öpücük kondurup odama ilerledim. Hemen kapıyı kapattım ve kendimi yatağıma fırlattım.
Hemen kapı tıklandığında kimin geldiğini adım gibi biliyordum. Abim kapıyı aralayıp içeri girdi ve yatağın kenarına oturdu. "Bu numaralarla annemi kandırabilirsin ama ben yemem, Asila. Neler oluyor?" Ofladım. Abimin kanmayacağını biliyordum! Abimin ela gözlerine baktım. "Annem duyar." "Annem komşuya gitti. Anlat." Abime kendimi açabilirdim. Bu yüzden olan biteni tek tek anlattım. Abim beni dikkatle dinledi. Alper'i öldüreceğinden bahsetti. Evet, tabii ki abi kıskançlığı...
Sonra telefonuma gelen bir mesajla dikkatim dağıldı. Telefonuma baktığımda önce kimin yazdığını anlayamadım. Sonra "Akşam bardasın güzelim:)" yazdığını görünce mesajın sahibinin Baran olduğunu anladım. Ofladığımda abim bana sorarcasına baktı. Elimi sallayarak geçiştirdim. "Hadi git, uyuyacağım ben." diyerek onu odadan kovduğumda gözlerini kısıp işaret parmağını bana salladı. Ona sirince sırıttığımda o da gülümsedi ve odadan çıktı. Yatağa uzandım ve olanları düşündüm. O kızı ve küçük kardeşini düşündükçe aklımı kaçıracak gibi hissediyordum. Yine bir bildirim gelince düşüncelerim bölündü. Baran gideceğim yerin konumunu atmıştı. Gitmem gereken saati de belirttikten sonra ben ona veda ettim ve telefonu kenara kodum. Hemen kalktım ve üzerimi değiştirdim. Alper'in kıyafetlerini ne yapmalıyım acaba? Kız! Yastık kılıfı olarak kullansana... diyen iç sesime sövdükten sonra üzerime kırmızı kazağımı ve siyah kotumu giydim. Hafif bir makyaj yaptım ve düz saçlarımı taradım. Siyah bir kol çantasına telefonumu ve cüzdanımı attıktan sonra deri ceketimi de aldım ve kapıya yöneldim. Abime çıktığımı haber verdikten sonra siyah topuklu botlarımı da ayağıma geçirip sonunda evden çıktım. Kapının dibindeki dolaptan kaskımı aldım ve motoruma doğru yöneldim. Siyah motoruma bebeğime bakar gibi baktım. Ah, ne özlemişim ama! Hemen deri ceketimi ve siyah kaskımı giyip motora bindim ve Baran'ın attığı konuma doğru hızla ilerlemeye başladım...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK LEKE
Dla nastolatkówAsila markette kendisinden yardım isteyen çocuğun peşinden giderken tüm kaderinin değişeceğini farkında değildir. Ölüme ilk defa tanık olan Asila, yeni bir başlangıca da imzasını atarken onu yakıp kül edecek duygularının peşinde sürüklenir... Tesadü...