ASİLA SOYER
"Kaç yaşındasın Bulut?" dedim ılımlı bir sesle. Buna da bir cevap vermedi. Evet, Bulut'u yani Beyza Oral'ın kardeşini ziyarete gelmiştik. Bir çocuk esirgeme kurumunda kalıyordu. Onu sonunda ziyaret etme fırsatı bulmuştuk.
Yurdun bahçesinde bir bankta oturuyorduk. Ağaçlardaki pembe çiçekler ilkbaharı müjdeliyordu. Sonunda kış bitmişti. Hava çok güzeldi. Ne çok soğuk ne de çok sıcaktı. Ilık havaya hafif bir meltem eşlik ediyordu. Burnumdan aldığım nefesle baharın kokusu burnuma doldu. Evet, bence mevsimlerin kokusu vardı. Mesela kışın kar yağarsa burnuma karın kokusu dolardı. Bu koku çok hoşuma giderdi. İlkbaharda çiçeklerin kokusu gelirdi burnuma ve ben buna bahar kokusu derdim. Yazın sahilde denizin mis gibi kokusunu içime çekerdim. Sonbaharda ise yağmur yağardı ve toprak kokusu burnuma dolarken huzurla gözlerimi kapatırdım.
"Bulut, en çok hangi çizgi filmi seviyorsun?" Alper yeniden denedi şansını ancak Bulut bize asla tepki vermiyordu. Sadece boş gözlerle yere bakıyordu. Bizi duyduğunu biliyordum ama cevap vermiyordu. İfadesiz yüzünü yere dikmişti ve sessizliğini korumaya devam ediyordu. "Bulut," dedim sakince. Sıkkın bir nefesi alıp bıraktım. "Lütfen böyle yapma. Ablan da senin mutlu olmanı isterdi." Bulut sonunda bakışlarını yerden kaldırıp benim gözlerimin tam içine baktı. Gözlerinde derin bir acı gördüm. Kalbi atmakta zorlanıyordu, onu anlıyordum. Küçücük yaşında çok büyük acılarla yüzleşmişti. Sokağa çıkıp oyun oynaması gereken yaşta hayatın acı gerçekleri yüzüne kaynar su misali çarpmıştı. Onu ilk gördüğümde çaresiz ama yine de bir çare arayan gözleri, şimdi koca birer kara delikten ibaretti. Koca birer boşluk... Gözleri artık çare aramıyordu. Biliyordu derman bulamayacağını. Umut yoktu onun için, umudu aramak da yoktu. Yalnızca nefes alıp veren bedeni hissizdi, yorgundu ancak yorgunluğunu hissedemeyecek kadar büyük bir enkazdı. Anne ve babası ölmüş, bir de üstüne ablası gözlerinin önünde katledilmişti. Ablasının ölü bedenine sarılmış, buz kesmiş ellerini tutmuştu. Mosmor tenine rağmen onu sarıp sarmalayarak iyileştirmeye çalışmıştı. İşte, onun hayatı birkaç kelimeyle anlatılabilecek kadar zorken kelimelerle anlatılamayacak kadar yıkıktı...
Bulut yerinden kalktı ve tam karşıma dikildi. "Git artık." dedi. Sesi sert ve kesin çıkmıştı. "Bulut," "Git dedim!" diye bağırınca sinirle, bir süre durup ona baktım. Gözleri dolmuştu ve ağlamamak için çenesini sıkar gibiydi. Alper yerinden kalktı ve bana da kalkmam için bir bakış attı. Kalktım ve Bulut'a son bir kez baktım. "Bulut, neden bizimle konuşmuyorsun?" Gözünden bir damla yaş aktı ve onu hemen küçük elinin tersiyle sildi. "Ablama yardım etmediniz." dedi ve hıçkırıklarını serbest bıraktı. Gözümden bir damla yaş aktı. "Bulut, elimizden bir şey gelmedi." dedim. Sesim çatlamıştı. Bulut dişlerini sıkarak bana baktı. "Bir daha gelmeyin!" diye bağırdı ancak sesi cılız çıkmıştı. Sonra koşarak yurdun girişine doğru ilerledi.
Ağzımdan bir hıçkırık kopunca hemen Alper gelip beni kollarının arasına aldı. Bir süre onunla bu şekilde kaldık. Sonunda ondan uzaklaştım ve ellerimin tersiyle ıslak gözlerimi sildim. Omuzlarımı düşürüp bir süre yurt bahçesinde koşturan çocukları izledim. Onların nasıl acıları vardı? Kahkahalarının arkasında gizlenen gözyaşları var mıydı onların da? Onlar da ailelerinin ölümüne şahit olmuş muydu. Alper elini benim elime kenetleyince ona baktım. "Haydi, Asila. Gidelim artık." Hüzünle başımı salladım ve burnumu çektim. Bakışlarımı kenetli ellerimize çevirdim. Onun eli benimkine göre epey büyüktü ve benim ince elimi hapsetmişti. Parmaklarında gitar çaldığına dair izler vardı. Kemikli elleri benim elimi sıkıca tutarken yürümeye başladık.
Arabaya bindik ve hızla yola çıktık. Alper tek eliyle direksiyonu yönetirken diğer elini bir şarkı açmak için kullandı. Ufuk Beydemir'in "Ay Tenli Kadın" şarkısı kulağıma dolunca göz ucuyla Alper'e baktım. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Şarkıya eşlik ederken onun kadifemsi sesine bir kez daha hayret ettim. Nasıl oluyordu da bu kadar kusursuz bir sesi olabiliyordu?
![](https://img.wattpad.com/cover/357460902-288-k523324.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK LEKE
Teen FictionAsila markette kendisinden yardım isteyen çocuğun peşinden giderken tüm kaderinin değişeceğini farkında değildir. Ölüme ilk defa tanık olan Asila, yeni bir başlangıca da imzasını atarken onu yakıp kül edecek duygularının peşinde sürüklenir... Tesadü...