/11/

4.8K 257 38
                                    

Selamlarrr!

Nasılsınız bakalım??
Eğer kötüysek ne yapıyorduk?->

Bölüme geçelim🌟

...

Küçüklüğüme dair hatırladığım en eski anı, benden biraz küçük bir kız çocuğunun ağlayışıydı.

Üzerine giydirdikleri çiçekli elbiseyi minik elleriyle sıkı sıkıya sarmış, ağlıyorkenki hıçkırıkları bütün yetimhaneyi kaplıyordu. Sanırım o zamanlar üç yaşlarındaydı, ben ise beş. Yetimhanedeki son senem...

O kadar sevimli bir kızdı ki, ağlarken bile bunu belli ediyordu. İlk başlarda susturamadılar. Saatlerce konuşmak,oyuncaklarla aklını çelmeye çalışmak, lezzetlidir şekerlemeler vermek... Bunların hiçbiri işe yaramamıştı.

Bizde yetimhanedeki çocuklar olarak kızın neden ağladığını merak etmiş, çalışan ablaların hepsinin başının etini yiyerek iki üç cümle koparabilmiştik.

Bir trafik kazasında anne ve babası melek olmuş. Küçük kızda annesinin kucağında olmasından dolayı kurtulup yetimhaneye gelmiş. O andan beride durmaksızın ağlıyormuş.

O zamanlar annesi ve babasını hiç görmeyen ben o küçük kızın neden ağladığını anlayamamıştım. Çünkü aile kavramını bilmiyordum. Benim bir annem yoktu, ama yaşıyordum değil mi? Küçük kız neden buna bu kadar çok üzülüyordu?

Bunu duyar duymaz kızın yanına gitmiş, yanımızdaki görevlileri umursamadan oturduğu pis yere bende oturmuştum.

Gözyaşlarıyla ıslanan uzun kirpiklerinin arasından bana bakan yeşim gözleri hala dün gibi aklımda.

"Neden ağlıyorsun?"

Bilmeme rağmen sorduğum ilk soru bu olmuştu.

Ağlamaktan akan burnunu çekerek cevapladı.

"Annem ve babamı istiyorum."

"Onları şuan göremezsin. Melekler insanlara görünmez."

"Bende melek olsam görünürler mi?"

"Melek olmak mı istiyorsun?"

"Evet."

"O zaman insanları korumalısın. Çünkü melekler insanları ve çocukları korur."

"Nasıl yapacağım ki?"

"Asker ol. Askerler insanları ve çocukları korur."

"Peki ben yaralanırsam?"

Bir süre duraksamış ve ardından cevap vermiştim.

"O zamanda ben seni iyileştiririm. Hem bende melek olurum belki?"

"İyide nasıl iyileştireceksin beni?Peri mi olacaksın?Ama erkek peri olmaz ki."

"Bende doktor olurum."

"Söz mü?"

"Söz"

Çocukluk aklımızla yaptığımız konuşmanın ardından küçük kız susmuştu. O günden sonra asla peşimde ayrılmamış, durup durup asker olacağına dair söz vermiş, benden de doktor olacağıma dair söz istemişti. 

Böyle böyle geçen üç ayın ardından ikimizde üç gün arayla evlatlık verilmiştik. Ama hala önce benim gitmemin vicdan azabını taşıyordum. Arkamdan öyle çok ağlamıştı ki... Yetimhanenin her yerini 'söz vermiştin' diyerek inletmişti. 

Serotonin -Asker & Doktor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin