Selamın aleykümmm!
Nasılsınız bakalım??
Kötüysek eğer->Siz isyan bayraklarını çekmeden söyleyeyim, Kübra gelecek bölüm tekrar geliyor.
Alın size spoi!
Hadi hemen bu bölümü okuyalımda yeşim gözlümüze dönelim🍄
...
Yaklaşık bir saat oturmuş, konuşmuş-daha doğrusu o konuşmuş ben dinlemiştim-, ağlamıştık.
Gececi olduğumdan dolayı ayrılmam gerektiğinde ise biraz zamana ihtiyacım olduğunu, onu arayacağımı söyleyerek numarasını almıştım.
'Annem'. Birini bu şekilde rehberine kaydetmenin bu kadar mutluluk verici bir şey olduğunu keşke daha önce bilseydim...
Sürdüğüm arabaya odaklanmaya çalışmak duyduğum şeylerden sonra dahada zor gelmeye başlamıştı.
Eve uğrayıp üzerime geçirdiğim üniformam bile bana ağır geliyordu. Kalbim miydi bu ağırlaşan yoksa kıyafetler mi? Tartışılırdı.
Seneler sonra bir kardeşim olduğunu da öğrenmiştim. On sekizine girmiş bir erkek çocuğu... İnsan bir kardeşi olduğunu o yetişkin oluduğunda öğrenince bir garip hissediyordu.
O kadının, yani annemin anlattığına göre onaltı yaşında evlenmiş, iki yıl boyunca da kendisinden yirmi yaş büyük olan o adamla evli kalmış, bir kerede düşük yapmıştı.
Hayatı benden bile zor geçen annemi affetmemek doğru olmazdı. İki çocuğunu da kaybetmiş bir anne... Acısını ancak tahmin edebilirdim.
Ben annemi hatırlamazken o beni hatırlıyordu, hayatı tabiki benden daha zor geçmiş olmalıydı.
On sekiz yaşına geldiğinde ise kocası, zorla evlendirildiği adam kanserden ölmüştü. Doktoru Taner hoca olmasın? Pardon, biz veteriner değildik değil mi?
Aradan geçen iki yılın ardından gerçek onu seven, beni bulmasında da büyük yardımı dokunan bir adamla evlenmiş, ve kardeşimi, Selçuk'u doğurmuştu.
Benim alamadığım sevgiyi ona vermişti annem. Yıllar sonra bir oğlu daha olmuştu ve bana veremediği hayatı ona armağan etmişti.
Kıskanmam mı gerekiyordu bilmiyorum ama mutluydum. Benim gibi bir çocukluk geçirmesindense bundan sonraki hayatımda yalnız kalmayı tercih ederdim. Hiçbiri çocuğun benim ve yetimhanedeki diğerleri gibi yetişmesini istemezdim.
İnsanın nereden geldiğini bilmeden yaşaması çok zordu. Okulda sorulan 'nerelisin?' sorusunun cevabının olmaması zordu. Hemde çok zor...
Hastaneye vardığımda arabadan indim. Durgundum, ama asla üzgün değildim. Artık kimsesiz olmadığımı biliyordum.
Kendimi hep merak etmiyorum diye kandırdığımı bugün fark etmiştim. Zaten küçük bir çocuğun, bir bebeğin annesini aramaması garip olurdu değil mi?
Yüzümü yerleştirdiğim gülümsemeyle hastaneye giriş yaptım. Görevdeki çalışanlara selam vererek asansöre geçtim.
Odama vardığımda elimdekileri masaya bırakarak dosyalardan ihtiyacım olana bir göz gezdirerek geri çıktım. Bir ameliyatım vardı.
Çok ciddi bir şey değildi ama tabiki tehlikesi vardı.
Otuzdokuz yaşında, güler yüzlü bir kadındı. Küçük kızı ve kocasıyla çekirdek bir ailelerdi. Kocasının panik atağı olmasa belki daha iyi olabilirdi. Çünkü hastamdan çok kocasıyla uğraşmıştım.
Nakil aracının geldiğini haber vermek için yanıma yaklaşan stajyere bakarak gülümsedim. Bu Nur'du. En eski stajyerim.
"Nakil aracı geldi hocam. Ameliyathane de hazır."
Kafamı onaylar şekilde sallayarak asansöre tekrar bindim ve düğmeye bastım.
Hayret bugün Ömer yoktu. Aramızdaki herşey buraya kadar mıydı be?
Asansör durduğunda inerek ameliyathaneye açılan kolidorda yürüdüm. Otomatik kapılardan geçmeden önce gözüm bekleme koltuklarında oturan adama kaydı.
"Nasılsınız?"
Yorgun bakışları bana dönen adamla ümit verircesine gülümsedim.
"Nasıl olayım doktor? Kalbim çok hızlı atıyor. Bir şey olacak diye hatim indireceğim neredeyse."
"Merak etmeyin. Emin olun bu girdiğim diğer ameliyatlara kıyasla çocuk oyuncağı. "
"Umarım doktor bey. Umarım..."
Yanında uyuklayan kızının saçlarını okşayarak mırıldandı. Onunla ancak empati kurabilirdim. Nede olsa endişelenmem gereken bir ailem hiçbir zaman olmamıştı.
Otomatik kapıları geçerek hasta yakınlarını geride bıraktım.
Elimi yıkamak için musluklara yöneldiğimde yanımdan neşeli bir ses yükseldi.
"Nasılsınız hocamcamcam?"
Anma işte be Berkay! Burnunda bitiyor sonra.
"İyi Ömer iyi. Sende iyisin belli."
"Sizi gördüm, gözüm gönlüm açıldı ve hocam!"
Bu çocuğun ciddi ciddi benden hoşlandığını düşünmeye başlamıştım.
...
Nasıl buldunuz bakalım??
Ben bu Ömer'i nedensizce çok seviyorum.
Not: Ömer gay değil rahat olun.
Birdahaki bölüm görüşelim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serotonin -Asker & Doktor-
RomanceYüzbaşı ve Profesör Doktor ... Vatanı uğruna şehit olmayı kafasına koymuş, bu hedef uğruna acı da dahil olmak üzere hislerinden vazgeçmiş, varını yoğunu ailesine adamış, oldukça başarılı ve katı olmasıyla bilinen kadın bir asker. Yüzbaşı Kübra Ayla...