/21/

3.6K 251 30
                                    

Selamlaaaar!

Nasılsınız bakalım??

Kötüyseniz dertleşebiliriz.

Bu bölüm Alp'in ailesiyle geçirdiği bir bölümü okuyacaksınız.

O zaman iyi okumalar dilerim!🌪️

...

Oturduğum salonda küçükmüştüm. Nedeni utanmam veya çekinmem değildi. Sanırım öyle olmasını tercih ederdim...

"Abi estetik mi oldun? Kız olsam aşık olurdum da."

"Eşek sıpası, abiye öyle denir mi?"

"Yalan mı sanki. Boya posa bak, ben şimdiden diyeyim. Evlilik işini unut. "

"O niye? "

"Ben alacağım abimi."

Konudan tamamıyla bağımsız bir yandan sağımda oturan ve az önce tanıştığımız kardeşime, bir yandan solda oturan ve kendisine baba demezsem kafama sıkmakla beni tehtid eden solumda oturan adama bakıyordum.

Ben nereye düşmüştüm?

"E yeter ama! Oğlumu rahat bırakın da soluklansın birazcık."

Annemin duruma el atmasıyla hayata geri dönmüştüm. Bu kadar sevgi görmeye alışık değilim.

"Benimde oğlum değil mi? İstediğim kadar rahatsız ederim!"

Solumdan gelen sesle kaşlarım benden habersiz çatıldı. Bana oğlum diyordu. Beni gerçekten oğlu olarak mı görüyordu?
Oysa ben bir tecavüzcünün tohumuydum. Bir günahın bebeği.

"Öyle mi Pars efendi?"

"Şey... Bencede dinlen sen evladım. Yorulmuşsundur."

Koskoca adam en fazla 1.55 olan annemden mi korkmuştu az önce?

Annemin yönlendirmeleriyle benim için hazırladıkları odaya geçtim.

Krem tonlarından oluşan büyük bir odaydı. Mobilyaların hepsi yepyeni duruyordu. Zevkime tam uyuyor diyebilirdim.

Zalizimi odadaki çift kişilik yatağın yanında görmemle istemsizce gülümsedim.

Oğluma valiz taşıttırmam diyerek kapmıştı orta boy valizi.

Fiziği ve boyundan dolayı mesleğinin asker veya polis olduğunu düşünüyordum. Yada spor yapmayı seviyordu.

Köşedeki valizi yan yatırarak içini açtım. Hemen yerleştirirsem rahat hissederdim.

Kapının çok hafif bir sesle tıklatılmasıyla durdum.

Anlaşılan sessiz olmaya çalışıyordu. Sessimi alçaltarak her kimse içeri girmesini söyledim.

Kapı yavaşça açıkladığında kardeşim, yani Oğuz parmak uçlarında adımlayarak içeri girdi.

Kapıyı aynı dikkatle kapattığında bu sefer daha hızlı bir şekilde yanıma gelerek valizin yanındaki betona oturdu. Üşütecekti şimdi.

"Annemden gizli geldim. Burada olduğumu bilse terlikle kovalar beni."

İçimde anlam veremediğim duygular vardı. Herşey o kadar hızlı ilerliyordu ki bu duygulara anlam verecek zamanım olmamıştı.

Varlığından bile haberim olmadığım annem ortaya çıkmış, beni yanına almış-bir tık zorla-, babamın bir piç olduğunu öğrenmemin üzerine üvey babam beni bağrına basmış, kardeşim sanki doğduğumuzdan beri birlikteymişiz gibi davranıyordu.

Nasıl bir tepki vermem gerekiyordu bilmiyorum ama bana bir adım atan bu aileye karşı on adım atacak durumdaydım. Hem içimdeki büyüyemeyen küçük çocuk, hemde bir aile ortamına ihtiyaç duyan şimdiki ben için.

"İyi yapmışsın. Merak etme, annen fark ederse saklarım seni."

Ne kadar konuştuk bilmiyorum ama valizi yerleştirmeme yardım etmiş, gizli zulamdan cips açmış ve baya konuşmuştuk.

Taki annem içeri girip namı değer füze misali terliği kardeşime fırlatıp bizi akşam yemeğine cağırana kadar.

"Babam düşmana böyle silah sıkmıyor anne."

Deyişinden babamın-evet,ona baba diyecektim- tıpkı Yüzbaşı gibi asker olduğunu anlamıştım.

Yüzbaşını özledim...

Akşam yemeğini her zaman ya yalnız yada hiç yemezdim. Ama bu sefer herkes bir yandan konuşmuş, annem masadaki herşeyden tabağıma gizli gizli koymuş, babam beni kardeşime övmüş, kardeşim ise durup durup evlenmemem hakkında söz vermemi istemişti.

Herkes kendi halinde gülerek sohbet ederken telefonuma gelen bildirimle telefonu açtım.

Yüzbaşı görevden dönmüştü! En son iki hafta önce görüşmüştük ve ertesi gün de göreve gitmişti.

Yeşim Gözlüm:Ben döndüm!

Telefona ne kadar öylece baktım bilmiyorum ama kardeşimin oldukça üzgün bir şekilde lafa dalmasıyla mal mal sırıttığımı anladım.

"Sanırım evlilik sözü için biraz geç kalmışım..."

...

Bence hala geç değil, Berkay'ı kendime ayarlayabilirim??

Eee, bölümü nasıl buldunuz??!

Bir dahaki bölümlerde görüşelim!

Serotonin -Asker & Doktor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin