Şarkı - kazılı kuyum - yüzyüzeyken konuşuruz.Keyifli okumalar dilerim.
(&)
Adımlarımı bir ileri bir geri hareket ettirerek can sıkıntımı atmaya çalıştım. Hafta sonu olduğu için pek bir huysuzdum çünkü uyumam gereken saatte, dışarıda Emirin gelmesini bekliyordum. Emir ise , Bim marketine girmiş dakikalardır çıkmamıştı. Birlikte plan yapmıştık ve bugün bizim evde tüm kadro toplanıyorduk güya ama ev sahibi olan ben , şuanda Emir yüzünden geç kalıyordum.
Esir , Zeliha ve Berat , bizim apartmanın kapısında bizi bekliyor olmalılar. Bugün Berat beyin güya oynadığı bize çok büyük filim diye yuturdugu ama dizisinin ilk bölümü yayınlanıyordu. Kendisi de içinde oynayacağı için herkes izlesin diye tembihlemişti. Bide öğlen saatlerinde oynayan bir TV dizisiydi. Ben zaten sevmiyorum dizi izlemeyi ki genellikle saçma buluyorum bide böyle iki üç saatlik bir diziydi.
Aslında zaten şuan uyuyor olmam gerektiği için diziyi izlemeyecektim ama Berat çok fazla ısrar etmişti birlikte izleyelim diye. Ayrıca birlikte istediği için de yalnız olmamız için bizim evi ayarlamıştık. En son evden çıkarken savaş alanına dönmüştü ev ve umarım abim torparlaymistir evi. Yoksa bugün rezil olacaktım. Neyse işte, biz de toparlanıyorduk işte. Beratin ilk dizisi olduğu için ve çok heyecanlı olduğu için kendisini kırmak istememiştik. Bu yüzden hepimiz çok yoğun ısrarı ve belki de bininci teklifi üzerine kabul etmiştik. Ama hala ben , Emir ve Zeliha ne alaka bilmiyorum.
Esir ve Berata bunun için Zeliha'yı almaya gitmişlerdi. Uzun zaman olduğu için şuan çoktan bizim eve varmış olmaları gerekiyordu. Bizi bekliyor olmalılar. Anahtar da yoktu sanırsam yanlarında. Bizde çok uzak sayılmazdık ki yürüyerek on dakika da eve varirdik ama Emir bey hala marketten çıkmamıştı.
Kendisinin çok fazla sevdiği bir çikolata çeşidi vardı ve bizimkiler zaten bir sürü şey almalarına rağmen ki bizim evde de baya atıştırmalık şeyler vardı , Emir ısrarla almak için durmuştu. Bıkkınca nefenlendim ve bakışlarımı etrafta gezdirdim. İçten içe Oğuz ve Ata'nın da burada olmasını isteyen bir tarafim vardı. Bide Duru tabi. Onunla da konuşmuştum dün gece. İstediği bölümü kazanmış ve bunun sevincini yaşıyordu. Ondan daha fazla sevinen birileri varsa o da biri ben biri de Zelihaydı. Çok mutlu olmuştum onun adına.
Hepimiz bir şekilde kendi yolumuza bakmaya başlamıştık. Ben ve Emir bir yandan çalışıyor bir yandan okula odakliydik, Duru , Ata , Oğuz kazandıkları üniversitelere gidiceklerdi. Esir devamlı tekrardan başlayacak boks maçları için çalışıyordu ve kıraç abi ona rehberlik yapiyordu. Berat oyunculuk serüvenine büyük bir adım atmıştı. Zeliha ise açıkçası o biraz daha telaşlı olan taraftı. Benim yüzümden veya başka başka nedenlerden en çok güvendiği planı altüst olmuştu ve bu sektörde onun adı çok fazla karalanmistı. Hiçbir ilerlerme de yasayamamiştı. Şimdi tek yaptığı başka bir yol bulmaktı. Ama ne olduğunu bende bilmiyorum.
"Elif , " diyen ses ile bakışlarım, sesin sahibini yani Emir beyi buldu hemen. Kollarını önünde bağlayarak dışarıya çıkmış bana doğru ilerliyordu. Elinde de tuttuğu Bim poşeti vardı ama içinde çikolata değil ,makarna vardı. " Gel gidelim artık. Yeterince geç kaldık. "
Kaşlarım çatıldı. " Ee hiç birşey almamışsın oğlum. Çikolata diye girdin, makarna alarak çıkmışsın? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif Ada Alpaydın
Teen FictionBilinenin dışında gerçek aile kurgusudur. #Gerçekailem açıklama yok arkadaşlar. zaten hepiniz konuya hakimsiniz diye düşünüyorum. Bu tür kitapların içeriği genelikle hep aynıdır. Bir tanede ben yazayım dedim çünkü neden olmasın ? Yüzeysel olarak ge...