kütüphane

403 16 2
                                    


Şarkı - Katy Perry - harleys Hawaii.

Selam arkadaşlar.

Nasılsınz?

( Esir Alpaydın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Esir Alpaydın. )

Kısık bakışlarım ilerde kendi aralarında konuşan bir genç gruba takıldığın da, kaşlarım çatıldı. Kendi aralarında telefona bakıp birşeyler konuşuyorlardı ve gülüp eğleniyorlardı. Yüksek ihtimal sosyal medya da dolaşıyorlardı. Bir an olsun, tüm şu yorgunluğumu atıp onlar gibi telefonumu elime almak ve saatlerce nedensiz sosyal medya da gezmek istedim veya arkadaşlarım ile konuşmak. İki gündür doğru düzgün konuştuğumuz yoktu ve bensiz vakit geçiriyorlardı.

Yanağımda hissettiğim keskin acı ile inleyerek bakışlarımı gruptan ayırıp karşıma baktığım da saniyeler önce sert bir yumruk yememiş gibi kendimi toparladım ve pozisyon aldım. Aptallık etmenin vakti değildi. Şuan odaklı olmam gerektiğini biliyordum.

" Odaklan Esir. En önemli konu bu. " Diye konuştu kıraç abi sakin ama baskın bir ses ile. Haklı olduğundan kafa sallayarak onayladım. Tekrar yumruğunu savurduğun da geri çekildim ve boşa düşen kolunu kavradığım gibi diğer elimle yüzüne sertçe ardarda yumruklarımı geçirdim. Tabi karşımda ki adam boksa yıllarını vermiş bir adam olduğundan benden kurtulup tek yumruğu ile geri itmesi bir olmuştu. Yine de iyi iş çıkarmıştım. Nefes nefese kalmıştı kıraç abi. " Aferin , böyle odaklan ve rakibin hatalı hamlesini bekle. "

" Eh , rakibim yılların boksörü olunca , pek mantıklı bir hareket gibi gelmedi bu. " Diyerek alaylı bir şekilde konuştum ve bu gülmesine neden oldu. Tabi gülerdi ruh hastası herif. İki gündür çalıştıracagim ayağına altan altan beni götürüyordu.
" O yumrukların hesabını misliyle ödeyeceğim dimi ?" Diye sordum bilmiş bilmiş.

" En büyük şanssızlığın antrenörün, ringe çıktıktan sonra ne amaçla olursa olsun kendini kaybeden bir herif olması. " Dedi saniyeler önce nefes nefese kalmamış gibi bir enerji ile. Koyu kahve saçları tüm alnını kapatmıştı ve saçlarının altında zar zor görünen koyu kahve gözleri hiç hayire emanet değildi.

Alışkanlık haline gelmiş olsa da ondan dayak yemek , bu canımın acimadigi manasına gelmiyordu. Ki karşımda ki adam , yılların en başarılı boksörüydü. Hemde en acımasız olanından. Bu böyle ringe çıkmaya benzemiyordu çünkü ilk defa bu kadar profesyonel biri ile ringe çıkıyordum. Ne kadar antrenörüm olsa da , Tanrı bu adama insaf vermemişti.

" Neyse ki dayak yemek sadece beni kamçılıyor. "diyerek hırslı bir şekilde konuştum ve dudağım da oluşan sızı ile kaşlarımı çattım. Adam resmen çene kemiğimi sevmişti. Dudağım kanıyordu.

Elif Ada Alpaydın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin