konser +Instagram bölümü.

219 11 3
                                    

Keyifli okumalar dilerim.
Şarkı -Madem.

(Bir hafta sonra... )

Sabah alarmın sesiyle gözlerimi serin bir haftasonuna açtığımda, düzenli uykunun verdiği dinçlik ve enerji ile günü mutlulukla kucakladım. Haftasonu, baldır bal. Şimdi bende yatakta yuvarlak bunu kutlardım lakin bu daha çok bal bulan ayıya benzerdi ki kendime dahi , kendimi rezil etmek istemezdim.

Yataktan doğrulup, birkaç esneme hareketleri yaptıktan sonra sabah sporumu da tamamlamış oldum. Yataktan çıktıktan sonra direk banyoya girdim ve elimi yüzümü soğuk su ile güzelce temizledim. Soğuk su ile yüzümü yıkamaya bayılırdım. Saçımı da elimle düzeltikten sonra , banyodan çıktım.

Aşağıdan gelen seslere bakılırsa kahvaltı hazırlanıyordu. Vay arkadaş , kim derdi ben hariç birisi bana kahvaltı hazırlayacak. Kendimi değerli hissediyordum. Abi vallahi kahvaltı hazırlamak , bir orduyu savaşa hazırlamakla aynı zorlukta. Ah hele ki eski evdeyken. Bazen ex dayımlar gelirdi de , tüm çocukları farklı yumurta isterdi. Neymiş, onun tavasında ki yumurtayı yemezmiş. Tabi ben yumurta niyetine kafalarını kırmamak için kendimi zor tutardım. Aloo , siz hepiniz masraf olmasın diye aynı gün doğmuş ve aynı gün doğum günlerini kutluyorsunuz. Nedir sizin bu fuzuli istekleriniz.

Neyse , şimdi sabah sabah bunları düşünmeye gerek yok. Güzel bir sabah ve güzel bir gün için olumlu düşün. Bugün Emirlere gidecektim çünkü öyle planladık. Açıkçası bu bir plan değil. Muhtemelen onların evine gidip , bahçede kös kös oturacaktık ama olsun , onların evinde de hır gür eksik olmuyor ki bu çok eğlenceli. Hem haftasonu olması da ayrı bir hoş çünkü hepsi evde oluyor.

Dolaptan aldığım siyah tişörtü ve siyah kumaş pantolonu giymek için banyoya gittim. Tişörtün eteklerini , pantolonun içine soktuktan sonra havaların hafif esiyor olmasın dan mütevellit ince örgülü beyaz bir yeleği de üzerime geçirdim. Saçlarımı ise rahat olsun diye at kuyruğu yaptım . Zaten şekli falan iyidi. Yüzüme de bir işlem uygulama gereksinimi duymadan odadan çıktım.

Odadan çıktığımda sesler artmıştı. Herkes aşağıda olmalıydı. Bu evde bir sofraya da çekinmeden oturacağım ya ölsem de gam yemem artık.

Aşağıya indiğimde herkesin sofrada olması beni biraz utandırsa da buna aldırmadım çünkü bugün cumartesi ve dün çalıştığım için biraz geç uyanmış olmam pek sorun olmamalı.

Herkesin bakışları bana döndüğünde, muhtemelen beni çağırmak için kalkan Sarp, tekrar yerine oturdu. "hah geldin mi Elif, günaydın. Gel kahvaltını yap. " Diyen Yavuz beyle , bakışlarım onu buldu.

Polat'ın yanında ki boş koltuğa oturduğumda , " günaydın" diye cevapladım. Masada ki abilerde aynı şekilde günaydın dediğinde, cevaplamış ve günaydın faslını bitirmiş olmuştuk. Bir yanımda Polat, diğer yanımda ise Asaf oturuyordu. Karşımda Buğra abi , onun sağ tarafında yiğit, sol tarafında Sarp oturuyordu. Esir ise Sarp'ın yanında. Yavuz bey ise masanın başında.

Hafta içi yoğun olduğum için pek diyalog kuramıyordum hiçbiriyle. Akşam yemeği yiyor ve biraz takılıp direk uyuyordum. İş hayatı beni yoruyordu fakat hem alışık olduğum için hemde buna alışma mecburiyetinde olduğum için pek dillendirme taraftarı değildim.

Tabağıma kahvaltılık birşeyler doldurduğum da , Yavuz Bey'in sesini duydum. " Elif " diye seslendiğin de bakışlarım onu buldu. " İşler nasıl gidiyor ? Arada Hasanla konuşuyorum. Senden de Emirden de gayet memnunum. " Dedi.

Elif Ada Alpaydın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin