Şarkı _ Seni beklerim öptüğün yerde.
Selam arkadaşlar. Keyifli okumalar.
(&)
Adımlarım hızlı bir şekilde yerdeki birikmiş su damlalarını ezerken , elimdeki şemsiyesi sıkıca tutuyordum ve okula doğru ilerliyordum. Evet , arkadaşlar okula gidiyorum çünkü iki gündür evde oturmaktan bıkmıştım ve bir kaç işim vardı. Sibel hanım ve Yavuz beyin, evimize gelmesinin üstünden iki gün geçmişti. Kendileri ile anlaştımığımız gibi iki gündür basını bir şekilde oyalıyorlardı. Gittikleri yerlere dikkat ediyorlar ve benimle olabilecek en az şekilde konuşuyorlardı.
Tabi bende iki gündür evde hapis hayatı yaşıyordum ve kendi başıma vakit geçiriyordum. Buğra abi ise okuluna gittiği için akşam eve geliyordu ve bu sıralar ayrı bir meşkül olduğundan hep yorgun oluyordu. Onunla vakitte geçilemiyordum çok fazla ama kendisi işi biter bitmez soluğu yanımda alıyordu.
Onun dışında gelişen pek birşey yoktu. Geriye kalan Abi takımı ve Sarp'la da hiç konuşmadım ama Ali ile konuştuğum için az çok durumlarından haberdardım. Hepsi de işinde gücündeydmiş. Sarp ile ise baya iyi anlaştığı için pek yabancılık çekmediğini söyledi. Ancak hala yanımda olmak istediğini de söyledi ama anca Bursa dan döndükten sonra bunun mümkün olacağını söyledim.
Bursa'ya ise yarın değil ondan sonra ki gün gidiyorduk. Okulun otobüsleri ulaşım dan sorumluydu ve sadece bir otobüs olacaktı. İl'er arasında gerçekleştirilecek bir sınav olduğu için belirli öğrenciler ve sayılı kişi geliyordu. Okul olarak ise sadece bir kaç okul seçilmişti ve bunlardan biri de bizimkiydi. Bide Alpaydınların olmalıydı çünkü duyduğuma göre Esir de dahil olacaktı. Her okuldan beş kişinin katıldığı bir sınav ve bizim okulun ortalaması çok yüksekti. Ben aralarında pek parlamıyordum açıkçası ama yine de birkaç gündür verdiğim gayretin hakını verecektim.
Sınav demişken, yüksek ihtimal benim burda olmadığım zamanda Ali'nin sınavı da sonuçlanırdı. Zaten ondan sonra bayram tatili var. Zaten bizim tatil Bursa'da olacaktır. İşte böyle yani. Okula alakalı durum bu ve başka bir gelişme yaşanmadı.
Okulun bahçesine girdim ve yağan yağmurdan dolayı okula doğru hızla ilerleyen öğrencilerin arasına karıştım. Üstümde ki siyah ince montuma tek elimi yerleştirdim ve resmen donan parmaklarımı ısıtmaya çalıştım ama nafile , onca soğuğu hissettim ki kolay kolay kendine gelmezlerdi. Aslında sabah Buğra abi ben bırakırım falan desende yağmurda yürümek istediğim için kabul etmemiştim ama keşke etseydim çünkü yağmurun şiddetini artıracağını tahmin etmezdim.
Okulun içerisine girdim ve rahat bir nefes aldım. İçerisi en azından dışarıya nazaran sıcaktı. Şemsiyemi kapattım ve bağlayıp, çantamın koluna astım. Ardından iki elimi montumun cebine yerleştirdim. Üstümde siyah örgülü bir kazak ve altına da siyah bir etek giymiştim. Bide siyah botlar ve siyah ince bir mont. Yani anlayacağınız üzere üstümde ki tek renk siyahtı.
Merdivenlere doğru ilerlemeye başladım ve yukarı çıktım. Sınıfımızın olduğu kata geldiğim de , bakışlarım koridorun ucunda bir kızla hareketli bir konuşma içerisinde olan Emir'i buldu. Kaşlarım çatıldı ve ne yaptıklarını anlamaya çalıştım. Kızın bizimle yaşıt olduğunu sanmıyordum çünkü üstünde forma vardı ve 12. Sınıflarda forma giyme zorunluluğu yoktu. Bu nedenle kimse de giymiyordu. Bende dahil.
Koridorda pardon bir nevi biz kızlar için podyum sayılabilecek okulun koridorun da , bir Gigi Hadid endamıyla ilerlerken, tek odağım arkadaşımın yanına varmaktı. Emir ve kızın daha çok tartışıyor gibi duruşu daha da kaşlarımı çattarken, kızın bir anda Emir'e tokat atması ile durmak zorunda kaldım. Oha , ne oluyor yahu !? Bu kız kimdi ve niye kankama tokat atıyordu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif Ada Alpaydın
Teen FictionBilinenin dışında gerçek aile kurgusudur. #Gerçekailem açıklama yok arkadaşlar. zaten hepiniz konuya hakimsiniz diye düşünüyorum. Bu tür kitapların içeriği genelikle hep aynıdır. Bir tanede ben yazayım dedim çünkü neden olmasın ? Yüzeysel olarak ge...