Şarkı= keyfi ekliyorum bölüm ile alakası yok.Keyifli okumalar dilerim. Uzun zamandır yokum galiba ama problem değil, sorun etmiyorum. Bu seferlik kusura bakmıyorum ama bir daha olmasın. (🔪) Şaka bir yana cidden geç geldiğimi biliyorum ve özür dilerim ama biraz rahatsızlığım olduğu için geç geldim.
(&)
Batmadan önce güneş,
Son bir kez bakıyor ayaklarımın altında ki şehire,
Yerini karanlık bir geceye bırakmaya korkuyor ,
Çığlıklar inletirken sokakları, kediler mıyavliyor habersizce.Kim toplayacak bu kadar çaresizliği?
Gözler hep yaş dolu , akılda şerler.
İyiliği bekleyenler neden gitmez ona ?
Çocuğun parkta ruhunu unutması, günah değil mi?Bir millet çöktü binaların arasında,
Konuşmayı bilmeyerek doğar insanoğlu,
Çöküntüyü anlatmak , anlaşılmaz insanda,
Konuşmayı unutacağımı bilseydim, öğrenmezdim.Seslice nefeslendim ve elimdeki kalemi defterimin üzerine bırakarak arkaya doğru yaslandım. Bakışlarım sisli gökyüzünü bulunduğun da , kafamı oturduğum salıncağın demir iplerine yasladım. Saat sabahın yedisiydi ve evdeki herkes yüksek ihtimal yavaş uyanıyordu. Sibel hanım ve Fatma abla ise mutfakta kahvaltı hazırlıyorlardı. Evet, dün gece kebapçıdan dönünce de burada kalmıştım ve sabah erken uyanmıştım.
İçim huzursuzdu. Uyandığım vakitten itibaren böyle hissediyordum. Aslında sabah uyandıktan hemen sonra, biraz kafa dinlerim diyerek aşağı inmiştim ama bunun çok büyük bir hata olduğunu anladım.
Geveze bir kafayı dinlemek , derdi bitmeyen bir dertsizi dinlemek gibi. Bunaltıcı ama feci dertli olduğu için dinlememeye utanıyorum.
Oysaki neler var ki ortalıkta, neler yoruyor kafamı ? Hiç bitmek bilmeyen olayların bende bıraktığı hasarı toplamam gerekirken, neden dert ediniyorum ki yapamamayı ? Aslında bundan ibaret, hayat bu. Bir şey başımıza geldiğinde, veya hayatımız darma duman olduğunda, herşeyi bir kenara alıyor ve öylece oturuyoruz dertli dertli. Peki kalkıp hayatımızda olan dağınıklığı toplamak için ne bekliyoruz ?
Herşey herkes için değildir. Bazı hayatların ömrünün az olması , çok yaşayanı ilgilendirir mi ? Aslında konu şu ; başımıza gelen herhangi bir olayda , hayatım bitti diye düşünmemek gerekir. Çaresizce çözüm aramak veya mucizevi bir şekilde, ikinci şans dilemek fuzuli bir durumdur. Zira geminin dalgalara ayak uydurması gerekiyor yoksa dalgara mağlup olur. Karalara bağlamak olmaz , seni bekleyen bir liman var , herkesin limanı vardır.
Çaresizce dertlenmek , seni bekleyen limana ayıp etmek değil mi ? Her koşulda ayağa kalkmak , devrilmemek seni güçlü kılar fakat devrilmemek için bir yerden destek aramak çok aptalca. Ayaklarına yazık ediyorsun.
Herkeste kolay kolay anlamaz içinde olan çöküntüyü. Hiç yıkılmadan önceki seni tanımamış ki , yıkıldığını da gözlerinden anlasın seni.
Son olanlara baktığım zaman , çöktüğümü hissediyorum ama bu çok normal. Yaşadıklarım pek kolay alışılacak şeyler değil şayet kolay alıştığım çok şey var. Nasıl bir tepki vereceğimi şaşırmış durumdayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif Ada Alpaydın
Fiksi RemajaBilinenin dışında gerçek aile kurgusudur. #Gerçekailem açıklama yok arkadaşlar. zaten hepiniz konuya hakimsiniz diye düşünüyorum. Bu tür kitapların içeriği genelikle hep aynıdır. Bir tanede ben yazayım dedim çünkü neden olmasın ? Yüzeysel olarak ge...