Buray _ Ceren Gündoğdu - Beni Affet.
Selammm arkadaşlar ❤️
Arkadaşlar öncelikle bir konuya açıklık getirmek istiyorum çünkü açıklama yapmama rağmen, bazı arkadaşlar galiba okumadığı için bilmiyor ama şiirler bana ait değil. Kardeşim daha doğrusu ikizim , benden daha büyük ama konu bu değil, şiirler kendisine aittir. Açıkçası niye böyle bir açıklama yaptım bilmiyorum ama ben şiir yazmıyorum bile.
Neyse, güzel yorumlarınız için teşekkürler.
(&)
İki göz arasında köprüler kurulur ,
Birbirine gitmek istemeyen iki insan yıkar.
Az kaldı , konuşa konuşa anlaşacak hayvanlar,
Sustuğumuz vakit köprümüzden keçiler düşecek.Sevmemek önemli değil !
zira herkesi sevemezsin,
Fakat herkese bacaksız gidersen,
Kimsenin sana adım atmaya takati kalmaz.Derin bir nefes aldım ve elimdeki kalemi defterimin üstüne bıraktım. Bakışlarım yazdığım cümlelerin üzerinde gezindiğinde, içimdeki kırgınlıkla bakıştığımı hissettim. Bir insanın en güçsüz hali, kırgınken ki halidir. Zira yorgun düşmüş duyguların, konuşmaya mecal bulamadığı bir noktada , güçsüzce boyun eğilir. Oysa kırılmış bir insanı tekrar kırmaya kimsenin gücü yetmez.
Sözlerimin sahibi , herkesti. Hayatım da olan herkes. Özellikle de abi bozuntuları ve Sarp. Hayatlarında istememelerine rağmen onlara kırılmış olmam çok saçmaydı çünkü bunu umursayacaklarını sanmıyordum. Aslında onlara kırlıma nedenim beni istemiyor oluşları da değildi , bir vakit istemiyorlardı ve bunun bir önemi yoktu ancak şuan bana olan yakınlıkları, çok kırıcıydı.
Hayır eskisi gibi ağır konuşmuyorlardı veya kovup durmuyorlardı ancak bir vakit bunu yaparken ki , bilinçsiz tavırlarını, şuan ki yakınlıkları telafi etmiyordu. Edemezdi de. Elimizden alınan onyedi yıl yokmuş gibi ve ben bunun ağırlıgını yaşamıyormuşum gibi , omuzlarıma yük bindiklerinde, aramızda kalan tek bağın , kandan geldiğine inandım.
Onları asla affetmem demiyorum veya belki bende yakınlık gösterebilirim ama beni evden kovdukları günden sonra aramızda ki yakınlık ancak mesaferi aşar. Kavuşturmaz. Bazen cidden böyle değil midir ?
Bazı kırgınlınların özrü , mesafeleri kapatabilir ancak kavuşturmaz.
Bunu bana hakları olduğunu sanmıyorum ve bende şimdi onların benden aldığı aile ilişkilerini, onlardan asla geri almayarak, mesafemizi koruyacaktım. Onları afederdim ama asla özür dilemelerine bir karşılık değildi. Zaten onların da artık bir önemi yoktu hayatımda. Kimseye ihtiyacım yoktu. Üstelik cidden bir abim olduğunu, Buğra abi ile fazlasıyla hissediyordum. Bir babam ve annem olduğunu da hissediyordum. Bir aile olmaya yeterdi bence. Zaten tek başıma, Ali'ye aile olduğumda , iki kişilik ailelerin varlığına inanmıştım. Başka birlerine gerek yoktu. Ben halimden memnundum.
Bakışlarım cama kaydığında, ardıma yaslandım ve otele az kalan yolun akıp gitmesini izledim. Etraftaki sıra sıra dizilmiş evler ve mekanlar pek yabancı olmadığı için hala Bursa'nın güzellikleri ile karşılaştığımızı sanmıyordum ama zaten gezecektik bol bol. Son günde sınava girip , evlerimize geri dönecektik. Yani baya bayrama az kala güzel bir tatil bizi bekliyordu. Gerçi Pınar'la nasıl olacaktı, bilmiyorum ama onu görmezden gelmeyi planlıyordum. Umarım kendisi de öyle planlıyordur çünkü cidden uğraşmak istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif Ada Alpaydın
Ficção AdolescenteBilinenin dışında gerçek aile kurgusudur. #Gerçekailem açıklama yok arkadaşlar. zaten hepiniz konuya hakimsiniz diye düşünüyorum. Bu tür kitapların içeriği genelikle hep aynıdır. Bir tanede ben yazayım dedim çünkü neden olmasın ? Yüzeysel olarak ge...