ufak kaçamak (+18)

6.3K 106 32
                                        

"hayır alara pembe olmayacak" dedim kaşlarımı çatarken, bir saattir ilerdeki yatak odamızı pembe yapmayı planlıyordu.

Pembe ve beyaz olacakmış "banane yaaa, pembe olacak" şu an ki odası da pembe eşyalarla doluydu zaten. "Ya yatağı pembe yapamam beyaz olacak" dedim net bir sesle.

"O zaman sen kendi yatağını öyle yap, ben kendime farklı bir yatak alır orda yatarım" kollarını önünde birleştirmiş yüzüme bakmıyordu. İlla onun istediği olacaktı.

"Sen bensiz yatamazsın ki" dedim yan bir gülüş atıp, bana gözlerini kısıp öldürecekmiş gibi baktığında geri adım atmadım. "Odunsun sen sevde ya" bu sefer ben kaşlarımı çattım. "Hiçte bilee" itiraz ettiğimde gözlerini devirdi.

Birlikte uzanmış ilerisi için evimizin düzenini konuşuyorduk ama hiçbir şeyde anlaşamamıştık. "Bugüne kadar ne romantiklik yaptın, anlatta dinleleyeyim" dediğinde ağzımı açtım ama hiçbir şey bulamadım. Gerçekten hiçbir şey yapmamıştım

Planlıyordum süpriz yapmak ama derse o kadar yoğunlışıyordum ki bazen alarayı bile ihmal ediyordum ve sonuç bir saat tribini çekiyordum.

"Bana zaman ver" dedim kendimi savunarak "hiçbir şey yapma, hêlê ben söyledikten sonra" yüzümü astım o da gene bana trip attığında ona yaklaştım.

"Sevgilimm" bana bakmazken elimi başının iki yanına koyup kucağına oturdum. "Tamam her şey istediğin şekilde olsun" istediği gibi dizsindi yeterki mutlu olsun.

Elimi çenesine koyup yüzüne bakmasını istedim "seni ihmal ettiğim için çok özür dilerim" onunla eskisi gibi konuşup vakit geçiremiyorduk

"10 günden fazladır seninle konuşamıyorum bile sevde, konuşsakta bu sadece bana ders anlatman oluyor. saatlerce ders çalışıyorsun. Birlikte iki saat dışarı bile çıkmadık. Bugün bu yüzden sana küsmesem yine konuşmayacaktın benimle."

"Biliyorum, özür dilerim. Yarın dışarı çıkalım olur mu?" Dudağını büzüp dolu gözlerle bana baktı. "Ben söyledikten sonra yapmanı istemiyorum, daha önce düşünmen gerekiyordu."  Bana ne kadar kırıldığını dolan gözlerinden net olarak anlamıştım.

"Ben istemiyor muyum sanıyorsun hmm" omuz silkti "isteseydin vakit ayırırdın" büzdüğü dudaklarını öpecektim ama elini dudaklarıma koyup geri itti.  "Sevgilim biraz sabret, çok az kaldı. Ondan sonra söz veriyorum ne istersen yapacağım"

"Ben senden çok bir şey istemiyorum ki sevde, çalışmanı da engellemiyorum. Sadece bir saatini ayıramaz mısın bana, benimle bir saatini paylaşmayacak kadar değerim yok mu gözünde"

gözlerinden bir yaş aktığında kalbim ağrıdı, bugün daha fazla duygusaldı. İlgiye ihtiyacı olduğunu açık bir şekilde göstermişti bana. Sanırsam onun kalbini istemeden kırmıştım.

"O nasıl söz alara, seni ne kadar sevdiğimi bilmiyor musun? Ben seninle tüm ömrümü paylaşırım. Özür dilerim, sadece çok stres yapıyorum." Sabahtan beri benimle inatlaşması da bu yüzdendi demek, salak gibi anlamamıştım.

En son beni öylece bırakıp yatağa gittiğinde fark etmiştim. Aslında düzeltmem için bana fırsat verdi, hatta imâ da etti ama o kadar ders düşüyordum ki hiç fark edememiştim onun bana kırıldığını.

Göz yaşını silip kalkmak istedi ama kucağından çıkmadım "kalk uyuyacağım" saat daha 7'ydi. "Saat daha erken, Dışarı çıkalım mı?" Dediğimde kafasını iki yana salladı. "Uyuyacağım dedim ya" ama pes etmeye niyetim yoktu.

Eğer uyumasına izin verip arkamı dônsem bana daha çok kırılırdı, o beni biraz uğraştırmak istiyordu ve tabi gönlünü güzelce almamı.

"Sevgilimle vakit geçirmek istiyorum" başka tarafa baktığında yine yüzümü yaklaştırıp gözlerime bakmasını istedim.

Umudun Yolcusu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin