Ellerim yumrukken gözlerimi saye'ye diktim, benden cevap bekliyordu.
Alaraya aşıkken ve bana bu kadar iyi davranıyorken ona ihanet edemezdim çünkü alara böyle bir şey yapsa asla ama asla affedemezdim.
Yani bu biraz büyük bir söz oldu yine de çok kızar ve kolay affetmezdim ben kinci bir insandım bana yapılanmaları unutmam.
"Hayır seninle konuşmak ya da görüşmek istemiyorum, böyle bir şey olursa sevgilimin haberi olur fakat o öyle bir şeye izin vereceğini sanmıyorum"
Dişlerini sıkı başını aşağı yukarı salladı "sevgilin kim senin, bu okuldan mı?"
"Bunu boşver, sadece söylediklerini unutalım" arkamı döndüm ona ve hiç düşünmeden kapıyı çalıp içeri girdim.
Hocanın gözleri beni buldu, dersinden hep yüksek not alıyordum kopya çekmeyeceğimi biliyirdu ve dersleri ne kadar önemsediğimi de.
"Neredeydiniz siz" dediğinde sayenin de arkamda olduğunu anladım.
Verecek bir cevabım yoktu ve kitlenmiş bir şekilde hocaya bakıyordum.
Hoca bize özellikle de bana sinirli bakıyordu. "Sevde cevap bekliyorum " iyice gerilmiştim ama aklım durmuştu ve hiç bir bahane bulamıyordum.
"Ahh eniştem" dediğimde hoca kaşlarını çattı. "eee" diye devamını bekledi.
"Doğum yapmış" dediğimde bütün sınıf kahkaha atmaya başladı.
Ne dediğimi idrak ettiğimde dilimi ısırıp başımı eğdim. "Dalga mı geçiyorsun benimle" diye sinirle konuştu hoca.
"Ah hocam benim yanımdaydı o. Benim biraz midem kötüleşti de o da benimle lavaboya geldi. Az önce teyzesi de doğum yaptı eniştesi aradı haber etti, o yüzden heycandan ne dediğini bilmiyor"
Ayak üstünde söylediği yalanla şaşırıp kaldım "doğru mu diyor sevde" hızlıca başımı salladım.
"E-evet, şey eniştem doğum yapt- ahh pardon teyzem doğum yaptı. O yüzden heycanlıyım"
Sınıf yine halime gülerken ben utançtan şekil değiştiriyordum, o kadar sıcaklamıştım ki olduğum yerde terliyordum.
"İyi tamam hemen geçin yerlerinize bir dahakine sınava almam haberiniz olsun, sırf son sınıfsınız diye alıyorum" ben hemen yerime geçerken saye de hemen yanıma oturdu.
Nefes nefeseydim, heycandan ve panikten başlarda soruları doğru okuyamıyordum.
Sürem az kaldı da yetişemeyecektim diye "sakin ol" diye fısıldadı saye. Sınıftan bir kaç öğrenci kağıtları hocaya götürdüğünde ben daha hızlı çözmeye başladım.
Saye de kalem oynatamıyordu "sevde saklamasana kağıdını" diyip bana bakmaya çalıştığında diğer tarafa dönüp iyice sakladım.
Onun yüzünden yakalanacaktım ve benim başım yanacaktı, bananeydi çalışsaydı hâllâ hâlla. Ben sadece alarama kopya verirdim.
Saye elini bacağıma attığın hızla elimi götürüp üzerimden attım. "bana göster lütfen yoksa kalacağım"
Kopya çekmesine izin vermesem bile sürekli istediği için hoca bize bakacaktı, sırf bu yüzden sınavım iptal olmasın diye kağıdımı düzeltip onun tarafına doğru biraz kaydırıp ćözmeye devam ettim.
10 soru vardı ve ben baya hızlı çözüp bitirmiştim, saye ofladı görmekhordu çünkü hoca işlem yapılmayan sorulara puan vermiyordu.
"Hiçbir şey görmüyorum, ne biçim yazı bu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Yolcusu (+18)
РомантикаBu hikayede akran zorbalığı ve yetişkin içerik bulunacaktır. İki liseli kızın arasındaki olaylardan ilerleyecek. Nefretle başlayan bir ilişki
