derin duygular

1.2K 85 76
                                        

Saat gecenin 10'uydu. Sabah alara yeniden uyumuş ve gelmeyeceğini söyledi. Bende bu yüzden anneme evde kalmasını ve alarayla ilgilenmesini istedim. Onun işlerinide ben yapacaktım.

Dünde işe gitmediğim ićin iyice birikmiş ve bu saat olmasına rağmen hâlâ bitirememiştim. Masadaki telefonum çaldı, alara için sessize almadım.

Fakat arayan yine sayeydi, bıkkınlıkla nefesimi verdim. Bugün beni 5. Kez arayışıydı. "Aloo" dedim düz bir sesle.

"Sevdeee ben getiremem bebeğimi türkiyeye ya, hayır vazgeçtim" dedi. Kaslarım çatılırken önümdeki bilgisayarı kapattı.  Saat çok geç olmuştu 11'e geliyordu.

"Niye vazgeçtin saye" onun ićin iyi bir psikaytriden ramdevu aldım, hatta kenfi gittiğim kişiyi bile önerdim. Fakat bunun yanında kızını şu an türkiyeye getirmesini istedim buna ikna olmuyordu.

"Yapamam ki, nasıl ilgileneyim ben onunla. Ya ona zarar verirsem, ya onu incitip ağlatırsam. Kendime engel olmayıp bağırırsam" üst üstee sıraladığı şeyle gôzlerimi yukarı kaldırıp sakin kalmaya çalıştım. Bunu bana bininci defa söylüyordu.

"Sen kendinden uzaklaştırarak onu üzmüyor musun,  zarar vermiyor musun?"

"Ama sonuçta onunla ilgilenen bir var, ben o kadarını bile yapamamm"

"Hiç sarıldın mı ona, kucağına alıp öptün mü?" Diye sordum. Derin bir nefes alıp sessiz kaldı. "Peki istemez miydin şu an kızını öpmeyi"

"Ama ona ya kö-"  lafını bitirmesine izin vermedim "yeterr, yeter sayee." Aniden sinirli bir şekilde konuştuğumda susmak zorunda kaldı.

"Onun için bu kadar endişeleniyorken zarar vermezsin" hayır sürekli endişeleniyordi kızı için, daha doğrusu kendisinden ne kadar uzaksa o kadar güvende olacağını düşünüyordu.

"Veririm, veririm sevde. Ben kendime güvenmiyorum" diye sessizce konuştu. "Buna ben izin vermem, eğer tek başınasın diye korkuyorsan"

"Yanımızda mı olacaksın" dedi heycanlı bir şekilde. Hayır sadece onunla ilgilenecek birini bulacaktım. "Kızını gôrmeye gelirdim sadece"

"Gerçekten mi?" Ne dersem yanlış anlıyordu, onun umutlanmasını istemiyordum. "Her neyse saye, geç oldu ben eve gideceğim simdi."

"Anladımm, iyi geceler o zaman. Yarın arayacak mısın?" Dedi. "Gerekli bir şey olduğunda ararım" aradığında ya gerçekten kötü bir durumdaysa diye de telefonu açmamazlık yapmıyordum.  Ama sadece aynı şeyleri söylüyordu ve bu benim canımı sıkıyordu.

Telefonu kapatıp şirketin dışına çıktım ve araba bindim, alara beni bekliyor olmalıydı.

Hızlıca eve dogru sürdüm, evin önünde durup içeri girdiğimde herkesin salonda oturduğunu gôrdüm. Alara beni gördüğünde yüzünde bir gülümseme oldu. Yavaşça ayağa kalktı, anı da ellerini belime sarıp sıkıca sarıldı. "Seni ôzledim"

"Bende özledim bebeğim" diye fısıldadım kulağına, sabah yorgun ve uykusuz olduğu için gelmemişti, aonrdan geleceğim desede bunu istemedim annesiyle barışsın konuşsun diye.

İçerdeki tamer amcaya selam verip anneme sarılıp yanağından öptüm, birlikte otururken alara dibime girdi ve başını omuzuma koydu.

İkisi şirket işlerini konuşmaya bakarken bende hem onları dinliyor hemde alarının elini okşuyordum.

Telefonum çaldığında çıkarıp baktım, tabi kimin aradığını alarada gôrmüştü. Gözleri yavaşça bana döndü, yutkunup meşgule attım. Saye arıyordu.

"Niye arıyor seni bu saatte" dedi sesi sinir barındırıyordu. "Bilmiyorum" diye mırıldandım. Aniden benden uzaklaştığında şaşkınlıkla ona baktım.

Umudun Yolcusu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin