YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM
Sabaha erkenden uyanmıştım, hava daha yeni aydınlanıyordu. Yanımda melek teyze uyurken yatakta yan döndüm. Gece boyu uyanıp durmuştum, alaranın şu an yanlız uyuması beni çok kötü hissettiriyordu.
Odaya gitmemek için kendimi zor tutuyordum, gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Düşünmeyi bırakmalıydım.
Tekrardan uyandığımda saat 9.30'a geliyordu. Annem uyanmıştı, garip geliyordu anne demek daha alışamamıştım.
Yataktan çıkıp lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçalamak istiyordum ama odaya girmek garip olacaktı. Gerçi daha uyanmamıştır.
Kendi odamıza ilerledim ve yavaşça kapıyı araladım, alara ayıcığına sarılmış masum bir şekilde uyuyordu.
Yüzüne bakınca kalbim teklemişti, benim tribim sadece yüzünü görene kadardı. Ona dayanamıyordum, onunla küs kalmak istemiyordum.
Yavaşça lavaboya girip dişlerimi fırçaladım ve dolaptan kendime eşofman üst çıkarıp giydim.
İşimi bitirdikten sonra arkamı dönüp alaraya baktım, "ayyhh" gözlerini açık görünce korktum. Ellerim kalbimdeyken gözlerimi kaçırdım, beni izliyormuş.
Bir şey demesini bekledim, bu sessizlik garipti çünkü. Bana bir şey demedi, sadece izledi ve bu beni çok germişti.
Benim mi günaydın demem gerekiyordu, belkide demeliydim. "G-günaydın" dedim sessizce. "Günaydın"
Sohbetimiz son bulurken kendimi oldukça garip hissettim, konuşmak istedim aslında ama ne diyeceğimi bilemedim. Biz normalde ne konuşuyorduk ki.
Bana sırtını dönüp uyumaya devam edince öylece kalmıştım, ben her şeye rağmen onunla konuşmaya çalışıyordum.
"A-ama" bir şey diyemedim, sadece onun bana yaptığı en ufak bir şey bile kalbimi çok kırıyordu. Öylece bir kaç dakika beklesemde sonunda kendime gelip kapıya yöneldim.
Ne yapmam gerekiyirdu ki, ilk defa barışmak için ilk adım atan ben olmak istemedim ve onun bana yaptığı arkasını dônmek olmuştu.
Bugün pazardı ve bu yüzden melek teyze hâlâ evdeydi, kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyordu. "Günaydın" dedim tebessüm etmeye çalışarak "günaydın güzelim"
"Alara uyanmadı mı?" Diye sordu başımı iki yana salladım "geri uyudu galiba" o bu saatte kalkmazdı normaldede, ders varsa zorla kaldırıyordum.
"Hmm, aç mısın? Yiyelim mi yoksa alarayı mı bekleyelim" alara bana trip atıyordu galiba ama neden. "Aç değilim anne, yemek istiyorsan ye"
"Yok hayır birlikte kahvaltı edeceğiz, kızlarımla kahvaltı yapmayı ôzlemişim" uyku saatimiz pek uyuşmadığı için çoğunlukla ayrı kahvaltı ediyorduk.
Aradan tam 45 dakika geçmişti ki hafif ıslak saçlarıyla alara aşağı indi, ben ona çok fazla bakamadım. Ne yapmam gerektiğini ilk defa bilemiyordum. "Günaydın anne"
"Günaydın bebeğim" dedi kocaman gülümseyerek. "Hadi kahvaltıya" masaya geçip oturduk melek teyze ortadayken biz alarayla karşılıklı oturuyorduk.
Elimi çeneme koyup tabağımdaki zeytinlerle oynamaya başladım aradan zaman geçsede bir şey yiyesim yoktu.
"Kızım yesene yemeğini" zeytinle oynamayı bırakıp kafamı kaldırdım, alarayla ilk göz gôze geldim sonra bakışımı çevirdim yanımda oturan kadına. "Canım istemiyor anne, aç hissetmiyorum"
"Olur mu öyle ama, bir kaç lokma ye bari" kafamı iki yana salladım, zorla yersem midem bulanırdı. "acıkınca yerim söz, şimdi zorla yersem midem bulanır benim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Yolcusu (+18)
RomanceBu hikayede akran zorbalığı ve yetişkin içerik bulunacaktır. İki liseli kızın arasındaki olaylardan ilerleyecek. Nefretle başlayan bir ilişki
