Umudun Yolcusu (+18)

sarhoş

"alo çisem merhaba nasılsın" çisemi aradım çünkü tek gidemezdim. "İyiyim sevde, sen nasılsın"

"İyiyim sağol, senden bir şey isteyebilirim miyim?" Bana evet tabi dediğinde hemen lafa girdim.

"Ya bugün bara gideceğim de ben, bana eşlik edebilir misin? Sevgilinle de gelebilirsiniz eğer sorun olursa" 

"Şu an dışardayız zaten biz, aslında olur ya. Bizde ne yapalım diye düşünüyorduk"

"Yani gelecek misin?" Beni onayladığında rahat bir nefes aldım. Tek başına gitmek istemiyordum. Alara tek başına arkadaşlarıyla gidebiliyorsa ben de gidebilirdim.

Aynı şeyi yapıp bana laf edemezdi sonuçta, haksız mıyım ki?

Taksi çağırdım evin önüne, sırf alarayı o barda tek bırakmamak için ankisiyete falan kalmamıştı. Üstelik ilk defa böyle iddalı giyiniyordum.

Açıkçası aşırı çekiniyordumda, ben böyle giyinen biri değilim ama her şeyin bir ilki vardı tabikide.

Göğüs ve bacak dekolteli bir mini elbiseydi, kırmızı rujlada güzel durmuştu.

Taksi geldiğinde derin bir nefes aldım ve arabaya bindim, o spor salonuna yakın olan bara gideceklerdi. Bu yüzden internetten baktım ve en yakın barın adresini verdim. Eğer orda değilse her şey boşa gidecekti.

20 dakika sonra vardığımda taksiciye parasını verip indim, park yerinde alaranın arabasını görünce rahat bir nefes verdim.

Sevgilin varken tek başına bara gitmek neymiş gösterecektim ben ona. Biraz sonra çisem geldiğinde tekrar selamlaştık, sevgilisiyle de.

Birlikte içeri geçtiğimizde ben çok heycanlanmıştım, alara beni görünce ne tepki verecekti acaba. Ya da yanımda mı duracaktı, yoksa yine beni görmezden gelip arkadaşlarıyla mı ilgilenecekti.

Birlikte bar bölümüne geçip oturduk, çisemin sevgilisi biraz ciddi biriydi. Çisem ise çok pozitif neşeli ve güler yüzlü.

"Sevgilin izin veriyor mu tek başına gelmeye" diye bir soru yöneltti çisem, etrafa bakıp alarayı bulmaktan vazgeçip çiseme döndüm.

"Hayır izin vermez" alara giyimime falan karışmıyordu ama buna izin vermezdi, kaldı ki ben de izin vermezdim ama istememe rağmen beni dinlemeyip gitmişti.

"Ayrıldınız mı ki" kafamı iki yana salladım, ona baktığımda sevgilisinin çok baskın olduğunu ve sözünden çıkmadığını anlayabiliyordum.

Geçen gün kahve teklif ettiğimde de zaten sevgilisine söylemesinden bunu anlamıştım. Tabi ki sevgilisi tek başına gitmesine izin vermeyip toplantısını iptal etmişti.

"Hayır ayrılmadık, ben onu bırakmam ki" alara sonsuza kadar bana katlanacaktı. "Ama sana kızacak" en son bu işe son verip anlatmaya karar verdim.

"Aslında o da burda şu an" bunu dememle etrafa baktı. "Yani bizim bu aralar aramız biraz limoni, bana kızgın. Arkadaşlarıyla geldi buraya, ben ne kadar ya seninle geleceğim ya gitmeyeceksin desem de beni dinlemedi" dedim iç çekerek.

"Oo kötü olmuş" alaraya kızgındım evet ama hatalı olduğumu da biliyordum. Bu yüzden böyle davranıyordu. "Ben de peşinden geldim buraya ama sadece bir kez geldim böyle bir yere onda da alarayla gelmiştim. Bu ortama alışık değilim. Yine başıma iş açıp alarayı zor durumda bırakmamak için sizi çağırdım"

"Peki ne yapmayı düşünüyorsun" omuz silktim "yanına gitmeyeceğim, beni istemiyor yanında. uzaktan izlerim."

"Kendin dedin bana kızgın diye, yanına gidip eğlensene. Belki aranız düzelir" kafamı iki yana salladım yine de.