Ben bu gece ölmezsem...

826 123 694
                                    

Duvarım soğuk yosun tutmuş
Güneş görmez rutubet kokar
Düşlerim hep sana tutulmuş
Geceleri özlemin tutar...
Ufkunu saran kızıl gurup
Beni hatırlatır mı bilmem
Akan zamana bakıp durup
Günleri sayar mısın bilmem...
Sen Gülşenimde gül kokansın
Düştüğün gönülde yaşarsın
Sen zamana dokunan tılsım
Beni hangi tende ararsın...
Sahra, sen sonun başlangıcı
Sahra, sen avuntu ilacı
Sahra, sen git başımdan nolur
Varlığın olmayacaksa
yokluğun aklımı almasın...
-By Serdengeçti

' Akşam olunca nereden bilebilirdim ki hüzün üzerime sis gibi çökecek ve benim omuzlarımı çökertecek. Nereden bilebilirdim Üç yıl, koca üç yıl seni unutmam için yetmeyecek .
Sahra, ah Sahra yaktın çıramı erittin yağımı. Kalbimin ağrısı hücrelerime işlerken ince ince sen yoktun ve ben eridim umutsuz akşamların karanlığında. Girdap girdap büyüyen boşluğun içimde tutunacak bir dal aratırken bana, tutunabildiğim sadece kadehler oldu. Nereye kadar tutabilirdi kadehler bilemem? Zaten tutamadılar da. Ve ben tam hayatım yoluna girecek derken görmez olaydım seni !

CAM 5 sen sırlı camlara işlemiş felek misin?. Bana görmem gerekeni mi gösterdin? yoksa görmemem gerekeni ben mi görmek istedim? Ne olacaksa olsun şimdi buradayım. Zihnim kararıyor ve her yer boşluk. Ben boşluklarda boşluk açan baloncuk gibiyim, bir doluluk beni hayata bağlayacak. Sahra o sen mi olacaksın? yoksa o sensizlik mi olacak? '

Yekta sesli düşünürken zamanın nasıl aktığının farkında değildi.

' Kenan'ı aramalıyım '
" alo Kenan "

" alo dostum Yekta "

" görüşebilir miyiz? "

" tabii ki, kötü bir şey yoktur umarım?! "

" yok yok biraz konuşmaya ihtiyacım var "

" tamam neredesin? "

" rıhtımda bekliyorum "

" tamam geliyorum "

Yekta telefonunu kapattıktan sonra içine derin bir nefes çekti. Denizin iyotlu esintisi ciğerlerini açmış olmalı ya da iç sıkıntısını böylelikle atmaya çalışıyordu. Art arda içine derin nefesler çektikten sonra onları usulca koyverdi.
Düşünceleri ise yine zihninde kaldığı yerden devam etti ve bu konuşan düşünceler hiç susmayacak gibi duruyordu.

'Nasılda meltem püfür püfür esiyor ve nasılda ılık ılık yüzümü okşuyor. Sahra'm senin ah o saçların tam da burada; üstünde oturduğum bu arabanın kaputunda, beraberce otururken yüzümü okşardı da ürperirdi tenim. Yüzümü kaşımak ihtiyacı hissederdim de sen o tatlı gülüşün ile kikirderdin. Sonra yüzüme vuran saçlarını toplardın. Oysa o kumral, o narin, o nazenin saçların ipekten daha yumuşaktı.
Kömür karası gözlerin nazar edenin nazarını söndürecek kadar kuvvetli idi. Bir bakışın buzları eriten sıcaklıkta değil de ne idi. Yoksa ben ömrümün baharında eriyip biter miydim. Vuslata ermeye ramak kala ayrılığa arefe saymakta kimin fikriydi !
Ah Sahra özlüyorum seni. Özlemin bir çığ gibi büyüyor ve ben bugün bunu çok iyi anladım. CAM 5 seni bana gösterdi. Ancak ben büyüyen özlemini bu güne kadar kalbimde hiç hissetmemiştim. Şimdi seni gördüm ve içimde büyüyen özlemin ete kemiğe büründü.
Keşke üç yıl öncesinde neden gittiğini bilseydim. Bilmem beni öylece bıraktığını hala düşünüyor musun? Ama senin beni bırakışını ben küle dönen ömrüm ile ödüyorum. Rutubet öyle ki, gözlerimden akan yaş ile yüreğimi kapladı. Yiğidi gam, demiri nem öldürür. Lakin ne demir ne tunç benim kadar gama kedere dayanamazdı. Gözlerimden akıttıklarımın neminde çürüdü benliğim. Kendimden geçtim şu üç yılda beni benden etti hasretin ve de kederin. Kulakların çınlasın her nerede kiminleysen ve ne yapıyorsan!'

BENİ BUL !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin