BENİ BUL !

Ah bu kavuşmalar!

" eee Yektacığım artık veda vakti geldi. Azer'in ricası ile biz görevimizi yaptık ve emaneti sağ salim dostuna kavuşturduk. Ben İskenderun'a gelmeyecektim ama seninle yüz yüze görüşmek istedim " profesör İhsan Aşlamacı, kod adı ile Sancak konuşmaya devam etti." beyler bize biraz müsade eder misiniz? Yekta ile konuşmam gerekenler var " karşılıklı oturan yaver ile Kenan, profesör'ün ricası ile farklı koltuklara geçtiler. Bu kadar önemli olan ne idi onlarda merak etmişti ama, "özel olmasa bizimle de konuşurdu" diyerek aklı selim ile kendilerine telkinde bulunmayı da ihmal etmiyorlardı.

Yekta, " Sancak bey benimle ne konuşmak istiyorsunuz? " diye sorunca profesör, " Azer ile senin geçmişin hakkında konuştuk. Malumdur o da senin hakkında hiç bir bilgiye sahip değildi. Tâ ki biz istihbarat kanalı ile hakkındaki bilgileri toparlayana kadar. Uzatmadan konuşayım, Azer'in benden istekleri oldu. Eve baskın yapıldığını biliyorduk ama evde senin varlığından haberdar değildik. Bunu kendisine ilettiğimizde çok ısrar etti ve yabancı istihbarat örgütleri ile iş tutan polislerin elinden seni aldık. Bu ilk isteği idi. İkinci isteği ki bu yaptığımız kritik sonucu ortak aldığımız bir karar. Sen polis akademisi mezunusun ve başarılı bir Emniyet amirisin, benimle çalışmanı çok isterim! "

Sancak büyük bir teklifte bulunmuştu Yektaya ve olumlu cevap alacağına emin gibiydi." nasıl olacak bu? Ben daha kendimi bile hatırlamıyorum! "," biliyorum Yekta her şeyi enine boyuna düşündük ama şöyle düşün;çoğu insan emin ol istemeyeceği bir geçmişe sahiptir ve elinden gelse tüm geçmişini silmek ister. Sende zihni sorunlarını dert etme. Fiziki yeteneğin yerinde, akıl sağlığın ve muhakeme yeteneğinde yerinde. Sadece biraz zamana yayarak seni normalize edebiliriz ve bu çabalar sonucunda görev adamı haline gelebilirsin"

" peki tam olarak siz ne iş yapıyorsunuz? ", " bunu bana olumlu cevap verdiğinde ve gerekli eğitimleri aldığında öğrenebilirsin... ama tamamen devlet kontrolünde bir iş diye özetleyebilirim sana " , " o zaman polis olmasam böyle bir teklifte bulunmayacaktınız? "," elbette, kendi içinde prosedürleri olan bir yapı ve güvenlik tedbirleri açısından o prosedürlere harfiyen uyma zorunluluğu var "," peki o zaman ben size net cevabımı vereyim mi uzatmadan?" , "elbette seni dinliyorum"

" öncelikle Azer babaya ve size çok teşekkür ederim. Benim için iyi şeyler istiyor ve hakkımda doğru olanı yapmaya çalışıyorsunuz. Lakin banada hak verirsiniz ki hafızamı geri kazanmadan ben yarım bir adamım ve bu genel olarak bize, özelde de bana bir çok sorun yaratacaktır. Bir insanı geçmişi ile tanırız. Bende kendimi geçmişim ile tanımak istiyorum ve kendimi tanıdıkça hayatıma yön vermek istiyorum. Haliyle bu konuda size olumlu bir cevap veremeyeceğim! "," önemli değil genç adam bu senin kararın ve saygı duyarım ama teklif bir defa için geçerlidir. Tekrar sormak istiyorum, benimle çalışmak istermisin? "

Yekta bir müddet düşündükten sonra," maalesef Sancak bey teklifiniz için teşekkür ederim! " dedi." o zaman veda vakti yetişmem gereken bir uçak var " ayağa kalkan ikili tokalaşırken birbirinin gözünün içine bakarak tebessüm etmişti. Profesör sözlerine devam etti. "Yekta bu son görüşmemiz ve çok olmasada bu zamana kadar bazı sırlarımızı öğrendin. Bu konuda sorumlu davranacağını umuyorum. Bildiklerini başka kimse bilmemeli. Özellikle Azer ismini unut, sen öyle birini tanımadın görmedin. Bana gelince, ben üniversitede ders veren bir profesör'üm bunu bilmen yeterli! " profesör tüm bunları söylerken Yekta'nın tokalaştığı elini hiç bırakmamıştı." anladım Sancak bey bana güvenebilirsiniz! "," elbette Azer gibi bir adamın kefil olduğu birine güvenmek isterim! "," Teşekkür ederim "," hadi kal sağlıcakla "," sağolun sizde!" başbaşa geçen bu görüşmenin sonunda profesör ve koruması hızlı bir şekilde otelden ayrıldı.

" eveet Yekta dostum kaldık mı başbaşa? "," sanırım evet... Azer devride kapandı hayatımda bakalım bundan sonra ne olacak? "," dert etme güzel olacak. Yanında çocukluk arkadaşın Kenan var unutma!" Kenan samimiyetini hissettirmek için Yektayı omzundan tutup sarsmıştı. Tebessüm eden ikili lobiden çıktıktan sonra bir müddet yürümüş ve otelin park alanına gelmişlerdi. Kenan uçaktan indiğinde hava alanından bir araç kiralamıştı ve şimdi de aynı araca binerek hava alanının yolunu tuttular. " Yekta alman gereken eşyaların var mı eve uğrayalım istersen?", " iyi olur evden almam gerekenler var" aracın içinde iki yabancının yeni tanışması gibi bir hava hakimdi.