Sırlar ortaya dökülür

183 28 170
                                    

-- Medyayı Yasemin'in dilinden dökülüyormuş gibi hissedin!

Güzel bir Pazar sabahı; eylülün sıcağına serinlik katan sabah yeli, Kenan'ın bir şeyleri telafi etmesi için tam yeri ve zamanı sayılırdı. O da böyle düşünmüş olmalı ki, bu gün erkenden kalkmış ve eşine küçük bir jest hazırlama telaşına girişmişti.

Mutfaktan gelen sesler üzerine uyanan küçük Yekta, paytak paytak odaları dolaşırken sesin kaynağına doğru yöneldi. Mutfak kapısına geldiği zaman içeriye baktı. Ortada bulunan bir masa var ve onun arkasında bulunan mutfak tezgahının önünde bir adam, Yektaya sırtı dönük olduğu halde bir şeylerle uğraşıyor. " baba , baba " derken, sırtı dönük adamın babası olduğundan emin olamayan Yekta şansını denemişti. Kenan başını sağa çevirdi. Küçük Yektayı görünce " vay küçük adam uyandın demek " dedi. Ellerini tezgahın üstünden çekti. Mutfak lavabosunda ellerini yıkadı sonra havlu ile kuruladı. Yektaya yöneldiğinde fark edilen mutfak önlüğü Kenan'ın üstünde eğreti duruyordu. Çocukça bir gülüş ile ortalığı çınlatan küçük Yekta işaret parmağı ile babasını gösteriyordu. " Anne " dedi gülerek, bunun üstüne Kenan, " muzip şey seni " dedi. Koltuğunun altından kavradığı gibi küçük Yektayı havaya kaldırdı. Havada salladı indirip burnundan öptü. Sonra geri havaya kaldırdı. " Anne gibi oldum değil mi? " dedi ve devam etti. " Evet bu önlüğü genelde annen giyer ama bu gün ben bir istisna yapayım dedim " dedi. 

Havaya kaldırdığı Yektayı indirip kucağına aldı. Yanaklarından öptü. Yektayı kendi sandalyesine oturttu. Yüksek olan bu sandalye, diğerleriyle masada aynı seviyeye gelebilsin diye tasarlanmıştı. Kenan çömeldi ve, " söyle bakalım oğlum ne yemek istersin, " dedi. Küçük Yekta ellerini çırparak " patateeees " dedi. Kenan, " hımm kızartma seviyorsun demek " dedi. " Yumurtada yapayım mı? " diye soran Kenan'a, Yekta, " hı hı " diye başını sallayarak cevap verdi. Kenan, " peki evlat sen burada usluca otur " dedi. Yanağından makas aldığı küçük Yektaya oyalanması için odasından birkaç oyuncak getirdi masanın üstüne koydu. Kendisi mutfak tezgahının üstünde işe koyuldu. 

Dilimlediği patatesler bir yanda, yumurtalar bir yanda beklerken çayı demleyen Kenan, 'eşimi uyandırmanın vaktidir' diye düşünmüş olmalı ki bunun için mutfağın kapısına doğru yöneldi. Ama sonra, " her şeyi hazır edeyim ondan sonra uyandırırım "dedi. Geri döndü patatesleri kızarttı. Sonra tezgahın üstüne koyduğu yumurtaları omlet yaptı. Masayı donattığı diğer kahvaltılıkların aralarında yer açarak onları da yerleştirdi. Büyük bir iş başarmış edasıyla elini diğer eline vurarak " muhteşem " diyen Kenan'ı, Küçük Yekta da taklit ederek aynısı yaptı. " Mutesemmm " diyerek ellerini çırpan Yektaya yönelen Kenan, " o zaman çak bir beşlik evlat " diyerek elini kaldırdı, Yektaya doğru açık bir şekilde tuttu. Tereddüt eden Küçük Yekta, babasının bu hareketini anlamlandırmak için düşünürken, Kenan onun bileğinden tutup " böyle yapacaksın " diyerek elini eline çarptırdı. Bunun üstüne gülücükler saçan Yekta tatlı bir şımarıklıkla iki eliyle babasının elini dövmeye başladı. Kenan gülerek " tamam her neyse abartmayalım evlat " dedi. Son bir göz kontrolü ile her şey yerli yerinde mi diye masaya göz gezdirdi. ' Her şey tamam ' diye düşündü ve en son olarak eşini uyandırmak için yatak odasına yöneldi.

Yatak odasına girdiğinde eşinin hala uyuduğunu fark eden Kenan yatağın kenarına oturdu. Bu gün kendinde farklı bir hal vardı. Romantizmden ziyade duygusallaşmıştı. Bir müddet eşinin yüzünü seyreden Kenan, onun masum ve saf halini görünce, ona hayran oldu. Saçlarını okşayarak onu hissetmeyi denedi. Bir müddet tebessüm ederek saçlarını okşayan ve onu seyreden Kenan eğildi ve yüzüne bir öpücük kondurdu. Kulağına eğilip, " tatlım günaydın " dedi. Hala uyuklayan eşi, " bu gün Pazar ya " dedi. Kenan, " bu gün güzel bir gün hadi kalk kahvaltı bizi bekliyor " dedi. Yatağın içinde sırt üstü dönen eşi yüzü tavana doğru geldiğinde şaşkınlıkla gülümsedi. " kahvaltı mı? "diye sorunca Kenan, "hı hı " dedikten sonra elinden tutup, " hadi gel " dedi. Yasemin tatlı tatlı gülümseyerek, " tamam geliyorum " dedi. Kenan da ona gülümsemişti ve, " tamam " dedikten sonra mutfağa geçti. 

BENİ BUL !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin