Maskeli

212 32 164
                                    

Bu günün olağan dışı bir gün olacağı belliydi. Çünkü Yörükoğlu  bu gün yani pazar sabahı geldiği ofisinde, gördüğü manzara karşısında bir hayli tedirgin olmuştu. Kirli adamlardan detaylı bilgi aldıktan sonra çalınan bir şeyin olup olmadığını sordu. O esnada başı refleks olarak kişi, kurum ve kuruluşlara ait gizli bilgilerinin bulunduğu gizli bölmesine çevrilmişti. Hızlı adımlarla masasının arkasına doğru yöneldi. Eliyle sinirli bir şekilde makam koltuğunu yan duvara itti. Yörükoğlu çok uzun boylu değildi ve elleri tablonun kenarında bulunan düğmeye ancak yetişiyordu. Düğmeye bastı ve led ışık yandı. Dört beş saniye sonra gizli bölmenin kapısı açıldı. Eliyle bastırarak serbest bıraktığı kapıyı kendisine doğru çekti. Olduğu yerden baktığı gizli odada her şey yerli yerinde görünüyordu. Yinede tek tek kontrol etmek ihtiyacı duydu. Kutu, klasör ve dosyaların kontrolünü yaptıktan sonra şifreli kasasına yöneldi. Kasanın üstünde zorlama izi yoktu. Şifresini girdi ve sonra kasanın kapağını açtı. Eksik bir şeyin olup olmadığını kontrol ettikten sonra her şeyin yerli yerinde olduğunu görünce derin bir oh çekti. Yektaya ait görüntülerin olduğu CD kasanın içinde en üst raftaydı.

Bir saat içinde tüm kirli adamların acilen depoda toplanmasını isteyen Yörükoğlu, savaş başlatmaya hazır komutan gibiydi. Kirli adamlara direktiflerini verdikten sonra, teknik işlere bakan kirli adamı ile birlikte ofisin güvenlik kamera kayıtlarını gözden geçirdiler. Kenan'ın ofise girme anını ve sonrasını farklı bir dosya olarak bilgisayara kaydeden kirli adam, video formatına getirdiği görüntüleri izleyebileceğini düşündüğü için, Yörükoğlu'n dan izin istedi ve onun arkasına geçip ayakta beklemeye başladı. Görüntüleri tekrar tekrar izleyen Yörükoğlu, ana girişte ve depo içinde bulunan güvenlik kameralarında Kenan'ı görüyordu. Lakin Kenan olduğunu bilmeden izlemeye devam etti. Çünkü görüntülerde yüzü maskeli adam ön kapıdan girmiş ve ofis kısmına çıkmış olarak görünüyordu. Her ne kadar kamera gece görüşüne sahip olsa da karanlık bir ortamı çektiği için depo içinde ki kameradan verim alamazlardı. Ofis girişinde bulunan kameradan maskelinin kim olduğunu kestirebilmeleri gerekecekti.

Görüntülerde maskeli şahıs bir müddet sonra  merdivenlerden inip depo kısmına geçti. Yörükoğlu da görüntüleri izlerken olan biteni anlamak ve çözmek istiyordu. Elini ekrana doğru uzatmış, sözleri ile anlatmak istediğine işaret parmağı eşlik ediyordu." demek ki ofise ilk çıkışında bizim adamı görmedi ya da etkisiz hale getirdi, sonrada depoya indi " . Arkasında dikilen kirli adam Yörükoğlu'nu onayladı, " evet efendim " . Birlikte izlemeye devam ettiler. Görüntülerde maskeli şahıs depoya giriyor, içeride bulunan lüks minibüse hiç yönelmeden direk binek araca gidiyor ve bagajına bakıyor. Yörükoğlu o kareyi durdurdu. " Bu adam ne arıyor olabilir? " . Arkasında dikilen kirli adam hararetle, " patron görüntüde maskeli adamın duruş açısı tam gözükmese de bagaja eğiliyor, sanki oradan bir şey alacakmış gibi ya da alıyor bilemedim şimdi. Lakin biz harabede ölen arkadaşı malum yere gömdükten sonra temizlik yaptık bagaj boştu! " . Yörükoğlu, "haklısın evlat " dedi ve devam etti. " izlemeye devam edelim "

Görüntü oynatma tuşuna tekrardan bastıktan sonra koltuğuna yaslanan Yörükoğlu izlemeye devam etti. Üst katta bulunan ofisin girişinde ki kameraya takılan görüntüde maskeli adam depodan çıktıktan sonra merdivenlerden tekrar ofise çıkıyordu. Bir müddet görüntüye takılmadı ama sonra acele ettiği hareketlerinden anlaşılıyordu. Ofisin kapısından hızlı bir şekilde çıkmış ve merdiven basamaklarını ikişer ikişer atlamıştı. Tam bu esnada görüntüyü tekrar durduran Yörükoğlu parmağı ile görüntüde ki maskeli adamın kolunu işaret etti." Görüyor musun kolu sarılı. Hem de telaşlı adamımızı öldürdüğü için korkmuş olmalı ". Arkasında dikilip duran kirli adam söz istedi. " Efendim ölen arkadaşımız olay anında bizi aramıştı ama maalesef yetişemedik! " dedi ama demez olaydı. 

BENİ BUL !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin