Çift yönlü caddeye park ettiği aracının kliması Kenan'ı serinletmeye yetmiyordu. Yolun karşısında bulunan ara sokağa gözlerini dikmiş öylece beklerken, yaklaşık iki saatini boşa harcadığını saatine bakınca fark etti. Güneş tepede pastırma sıcağını iliklerine kadar işlerken, daha ne kadar aracının içinde oturabilirdi, bilmiyordu ama kendisine bekleme zamanı belirlemek için, " bir on beş dakika daha " dedi. Sıkılmıştı ve artık gitmek istiyordu. Aracının dijital müzik çaların da düğmelere basarak frekansları değiştirdi. Stresini azaltacak müzik aradı. Lakin açtığı her kanalda gürültülü müzik çaldığı için hepsini es geçti. En sonunda TRT'nin türkü kanalına frekansını sabitledi. Neşet Ertaş'ın sesinden, " ah yalan dünyada " türküsü arabanın içini doldurdu. Ruha dinginlik veren bir ses, bir tarz, bir içli söyleyiş Kenan'ı aldı götürdü. Yektayı telefonla araması bu gün de sonuç vermemişti. İçini kemiren kuşku " elbette ki Yektanın ortadan kaybolmasında Yörükoğlu'nun parmağı var " diyordu.
Türkünün ılık ılık akan tonunda koltuğa sırtını yaslanıp gözlerini yumdu ellerini birleştirip parmaklarını kilitledi. Gözlerinin önünden bir şerit halinde geçen görüntüde ilk gençlik yılları vardı. Evet Yekta ile yetimhane çocuklarıydılar ve onları sarıp sarmalayacak, öpüp koklayacak ebeveynleri yoktu. Bebekken başlayan hayat mücadelelerinde her hangi bir kurum, herhangi bir tüzel ya da özel kişiler; anne baba sevgisini, ilgisini, sıcaklığını, duygu aktarımını onlara veremezdi ve veremedi de. Onlarda olduğu kadarıyla bu güne kadar geldiler. Birbirlerine kardeş, sırdaş, yoldaş oldular. Kenan tüm bunları düşünürken bazen hüzünleniyor bazen kendi kendine gülümsüyordu. Okul kavgalarında Yekta ile ön safı çekerlerdi. Dayak yedikleri zamanlar olsa da, çoğu zaman baskın taraf kendileri olurdu. Sırt sırta verince kim onları alt edebilirdi ki. Hatta bir kavgada kan kardeş olmuşlardı. Yekta," dostum burnun kanıyor! " demişti de Kenan'ın morarmış yanaklarına bakmıştı ve bir gülme kopmuştu dişlerinin arasından. Kenan da, " sen kendine bak adamım dudağın patlamış " demişti. Bunun üzerine Yektakanı emsin diye, toz toprak içinde kalmış okul gömleğinin kol ucunu dudağına değdirmişti. Sonra Kenan'a dönüp gülerek, " baksana dostum kan kardeş olalım hazır bu kadar bol kan bulmuşken " demişti. Sonra akan kanlarını kendi avuçlarının içine sürmüşler ve el sıkışmışlardı. Kanını kanına katarak Yekta ile kan kardeş olmuştu. Yıllarca onun arkasını kollaması bu yüzdendi. Lakin Kenan uzun yıllar sonra yaptığı bir hatanın hayatlarını altüst edeceğini nereden bilebilirdi.
Bu sırada Yörükoğlu'nun aracı ile koruma aracı ara sokağın diğer girişinden girmiş ve ofisinin girişine park etmişti. Kenan yumduğu gözlerini açtığında tesadüfen fark etti," Allah'tan fark ettim aklımdan uçmuş gitmiş iyimi ? dedi. Gözlerini diktiği ara sokakta şoförler araçlarının önünde bekliyorlardı. " Belli ki Yörükoğlu dışarı çıkacak " dedikten sonra müziğin sesini kıstı. Tam gözünü Radyo çalar'dan çekmişti ki, birden şoför camın önünde birisi belirdi.
Daha doğrusu gördüğü bir beyaz kemer, bir beyaz silah kılıfı ve bir adet silahtı. Sol elin baş parmağı beyaz kemerin içine sokulmuş vaziyette elini sabitlemiş kişi mavi gömleğinin üstünde asılı duran polis düdüğü ile tüm dikkati üzerinde topladı. Trafik polisi eliyle şoför camına tıklattı. Otomatik camı bir düğmeye basarak indiren Kenan, " buyurun memur bey ". Trafik polisi, uzun süredir aracın olduğu yerde sabit olduğunu görünce Kenan'ı uyarmak ihtiyacı hissetmişti ya da park cezası kesecekti. " ehliyet ruhsat lütfen ". Kenan , " tabi ki " dedikten sonra ruhsatı uzattı ve, " bende polisim ve şu an fiziki takipteyim " . O sırada arka cebinde bulunan cüzdanını çıkarttı ve memura polis rozetini gösterdi. Trafik polisi bu cevap üstüne hafif öne eğildi kimliğe baktı ve Kenan ile göz göze geldi." Pardon Kenan bey " dedi ve ruhsatı geri uzattı. Kenan gülümseyerek, " Teşekkür ederim, kolay gelsin " dedikten sonra Trafik polisi aracın gerisine doğru geldiği yöne gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ BUL !
Action... KGYS merkezi amirlerinden Yekta Tozkoparan sorumlu olduğu bölge kameralarını izleyen ve mesai saatleri içinde asayişin temini için var gücüyle çalışan bir Emniyet amiridir.. Saha da görevli Polis memurları ile koordineli çalışarak iletişim trafi...