Kim bu Yekta? !

336 55 361
                                    

Kenan şaşkın; gözlerini kısmış karanlık caddede karşıdan karşıya geçmeye çalışan Sahrayı ve kucağına aldığı küçük Yektayı izliyor.

Üç yıl evvel Sahra, Yektanın yokluğunda üniversite de beraber mimarlık okuduğu Yörükoğlu'nun oğlu ile gönül ilişkisi yaşamaya başlar. Ona Yektadan umudunu kestiren Kenan, şimdi ne yüzle Sahra ile görüşecektir, zihninde onun hesabını yapar. Yeni yalanlar söylemeye hiç mi hiç niyeti olmayan Kenan, ' acaba gaza basıp gitsem mi? ' diye çocukça seçenekler düşünürken olmayacak bir işe kafa yorduğuna hükmeder. İstemese de Sahrayı rahatlatacak yeni yalanlar gerektiğine kanaat getirir.

Sahra orta refüjden geçerken, Kenan arabasından indi ve kapısını örttü. Aracın hafifçe önüne geçerek yüzüne yapmacık bir gülücük takındı. " Sahraa bu ne sürpriz? " dediğinde Sahra, Yektayı kucağından indirmiş sonra elinden tutmuştu. Olduğu yerde doğruldu ve Kenan'a okkalı bir tokat attı. Hiçbir şey söylemeden arabanın önünden geçip aracın ön kapısını açtı ve yolcu koltuğuna oturdu. Sonra Yektayı kucağına aldı.

Kenan şaşırmıştı. Gerçi kendince bunu hak ettiğini düşünüyordu ama bunu hak ettiğini kendinden başkası da bilmiyordu. Afallamış bir şekilde eli yüzünde bir müddet öylece kala kalmıştı. Sonradan, karşı şeritte bekleyen taksi şöförünün kendisine baktığını fark etti, adam sırıtıyordu. Baygın bakışları, kıvırcık saçları ile kırk beş, ellili yaşlarında olan bu adamın kocaman ağzının içinde ki kocaman dişleri Kenan'ın durduğu yerden seçilebiliyordu. Ters bir bakış fırlatan Kenan'a karşılık şöförün kocaman ağzı kapandı ve önüne dönüp beklemeye başladı.

Aracının önünde bekleyen Kenan, nihayet aracının kapısını açıp bindi. Konuşmadan öylece bir kısa bir zaman geçirirler. Kenan, " Seni evine bırakayım geç oldu ". " hayır taksi bekliyor. Zaten çok durmayacağım " Kenan da, " peki " dedi. Bir müddet yine sessiz bir bekleyiş oldu.

Sessizlik demini almış olmalıydı ki , Sahra yüzünü Kenan'a döndü ve " Ben Yektayı unutma çalışıyorum karşıma Kenan çıkıyor ! sağol hatırlattığın için! Sağol ciğerimi yeniden yaktığın için! Sağol vefasızın tekini bana hatırlattığın için! " hiddetle ve kalbinde yarım kalmış bir hüzünle haykırmıştı. " ben miyim sana Yektayı hatırlatan! Aha da junior Yekta! Her gün kucağında Yekta ile yatıp kalkıyorsun Sahra! " Kenan da ona aynı tonda karşılık vermişti. Sahra, dirseğini cam çıkışına dayamış elini de alnında tutuyordu. " O bir hataydı zaten. İlk zamanlar elbette zorlandım alışalı çok oldu."

Elleri titremeye başlamıştı o haldeyken çantasını açmaya çalışıyordu. İlaç kutuları gözüne ilişti Kenan'ın, " n'oldu? Neyin var? " derken, Sahra bir hap çıkarttı kutusundan ve su istedi. Kenan arka koltukta bulunan pet şişelerden birini açıp verdi. " Sakin ol Sahra bu ne hal böyle " . Sahra, " Migrenim var. Seni ofiste gördüğüm saatten beri başım çatlıyor anlıyor musun? ". Kenan, " Sahra geçmişte bir çok şey yaşadık. Bu günde yaşadıklarımız ileri de geçmiş olacak ve biz bugünler içinde mi Keşkeler çekeceğiz, dertleneceğiz. Bak bir ailen var bir yuva kurmuşsun ne güzel bir oğlun var... Bırak artık şu Yektalı günleri! "

Bu sözler üzerine ters bir bakış fırlatan Sahra, " senin kadar gamsız olayım öyle mi? Sen hiç sevdin mi Kenan? kor ateşlere atılmış gönülle öylece bırakıldın mı ? Sen hiç damdan düşer gibi oldun mu, sevdiğinin yokluğunda? O boşluğu iliklerine kadar hissettin mi? Sen hiç ölmeyi istedin mi Kenan?! " Gözlerinden yaşlar süzülen Sahra ızdırap çekiyordu. Kucağında ki Yekta ise boş boş bakınıyor elinde ki pet şişe ile oynuyordu.

Kenan'ın içi cız etmişti. Sahrayı bugün bu halde göreceği hiç aklına gelmemişti. Üç yıl evvel ona söylediği yalanlar, onu bu gün bu hale getirmişti. Oysa ki aşk ateşinin bu denli uzun süre yanacağını tahmin bile edemezdi. Yekta da Sahra gibi yangın yeriydi. ' Onu kurtarayım derken Sahrayı da kurtarmak gerekiyormuş' diye düşündü. Ona söylediği yalanların aynısını Yektaya da söylemişti. İki aşık insanı birbirinden uzak tutabilmek için ikisine de; diğerinin onu terk ettiğini, başkasıyla ilişkisi olduğunu söylemişti. Hatta o günler de Sahrayı yurt dışına yüksek lisans yapması için gönderttiren yine Kenandı. Böylelikle, Yekta tüm bildiği yerlerde Sahrayı bulamayacaktı ve bulamadı da, ıosonra kendisini alkole verdi.

BENİ BUL !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin