Planlı bir gece!

158 30 121
                                    

Sahra tarafında işler normale döndü. Şekerim kuaförle geçirdiği zaman diliminde ikna olmuş gibiydi. Evliydi ve bir çocuğu vardı. Onun için, -macera aramaya gerek yok- diye düşündü. Olduğu kadar mutlu bir hayat sürmek için yuvasına sahip çıkmaya karar verdi. Kocası sırık adam da normale dönmüş, gözü dönmüş psikopat halinden eser kalmamıştı. Sahraya jestler yaparak onun gönlünü almayı bilmişti. Hatta şu an bir sahil kentinde tatil yapıyorlardı.

Yekta yükü bir tek Kenan'ın omuzlarında kaldı. O, hayatın da yeni planlamalar yapmak zorunda bırakan adamdı. Kaybolmasının üstünden bir hafta geçmişti ve bu bir hafta içinde Yörükoğlu'nun, Yektanın kaybolmasından sorumlu birincil şahıs olduğuna kanaat getirmişti. Üç gün boyunca ofisi ile çevresinde Yörükoğlu ve adamlarını takip eden Kenan, ofise ve depoya girmenin yollarını aradı. Nihayetinde kafasında şekillenen bir planı vardı artık ve bunu uygulama aşamasına geçebilirdi. O plana göre, mantıken en uygun zaman gece vakti içeriye girmek olacaktı. Çünkü gündüz mesai saatlerinde Yörükoğlu ve adamlarını takip etme fırsatı bulamamıştı. Orada geçirdiği bu üç günde, onları mesai saatleri dışında takip etmiş ve ofis sokağının karşısında cadde üstünde arabasında sabahlamıştı.

Yörükoğlu genelde akşam saatlerinde illegal ofisinden ayrılıyordu. Diğer adamlar peyder pey ofisten çıkıyordu. Ama gece 01:00 civarı en son iki kirli adam ofisten çıkıyor onun dışında çıkan olmuyordu. O saatten sonra içeride kimsenin kalmadığını düşünen Kenan, üç gün boyunca sabahladığı cadde üstünde farklı bir rutine şahit olmadığı için gece 02:00 ya da 03:00 civarı ofise girmeyi uygun gördü. Gireceği binanın depo kısmına giriş kepenkli kapı idi. Bu büyük kapıyı açmak için kumanda gerekliydi. İçeriden depoya açılan bir kapı olduğunu da varsayarak ofis giriş kapısından şansını deneyecekti. Son birkaç gün içinde ofisin ara sokağından o kadar çok geçmişti ki her şeyin yerini elleriyle koymuş gibi biliyordu. Binada bulunan kamera sisteminin marka modelini öğrenmiş ve devre dışı bırakma, kayıtları silme gibi özellikleri tatbiki olarak başka bir yerde denemişti.

Sonunda planın işlediği saatler geldi çattı. Yine mesai çıkışı geldiği cadde üstüne arabasını park etmiş ve sol cephesinde Yörükoğlu'nun ofisi bulunan ara sokağı izliyordu. Saatler geldi geçti. Kenan son bir kez daha baktığı saati gece 03:00'ı gösteriyordu. Küçük spor çantasını açtı ve içinde ki malzemeleri tek tek çıkartarak eksik bir şey var mı bakmak istedi. " Eveeet malzemelerimizi bir kontrol edelim. Bir adet deri eldiven, bir adet kar maskesi, maymuncuk seti, el feneri , mikro dürbün.. hımm güzel bunlar yeterli " dedi. Sonra hepsini tekrar çantaya koydu. Gece üç civarıydı ve ortalık sessizliğe bürünmüştü. Kenan, ' Şimdi tam vakti ' diye düşündü. Arabasından indi ve sonra sırt çantasını giyindi. Karşıdan karşıya geçti. Yörükoğlu'nun ofisinin bulunduğu sokağa geldiği zaman, sokağın başında durdu. Derin bir nefes aldı. Etrafına bir göz gezdirdi. Sonra, " Tevekkel Allah " deyip yürüdü ve, " Rabbim sen beni utandırma " dedi.

Oldukça karanlık yerlerden, gölgelerden yürüyen Kenan; duvarların dibine sinerek, ağır ağır ilerledi. Bir şahin kadar dikkatli bakışları ile ilerisini ve gerisini yokladı. Ofisin girişine yaklaştığında kar maskesini çıkardı ve başına giydi. Sonra adımlarını hızlandırdı ve kapının önüne gelince çöktü. Tekrar etrafına bakındı. Kolaylık olsun diye maymuncuk setini sırt çantasının yan gözüne koymuştu. Sol elini iç taraftan sağına doğru uzattı ve çantanın yan gözünü açtı. Eline aldığı maymuncuk seti bir sigara tabakasından daha küçüktü. İçin de dört parça zarif yapılı alet vardı iki tanesini çekip yerinden çıkardı. Sonra tekrar etrafa göz gezdirdi. Anahtar deliğine soktu iki parça aletin yerini bulduğuna kanaat getirince çevirdi. Kilidin açılma sesini duyunca tekrar etrafına göz gezdirdi. Ara sokağın sağ yönünden bir araç geliyordu. Çok yakın değildi. Hızlı bir hareketle kapıyı açtı içeri girdi ve usulca kapıyı geri örttü.

BENİ BUL !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin