Dördüncü gün...
Evet Yekta, Sahrayı bulmayı kafasına koydu koyalı dört gün oldu. Bunun üç gününü sahada fiili olarak geçirdi. Bu gün ne yapmalıyım diye düşünürken, Kubilay'ı dahili hattan arayıp yanına gelmesini söyledi. Ufak bir işinin olduğunu söyleyen Kubilay on dakika müsaade istedi. Müsaade aldıktan ve işini bitirdikten sonra amirinin yanındaydı.
Yekta, masasının önünde bulunan misafir sandalyelerini işaret ederek, " Birini al yanıma gel " dedi. Kubilay denileni yaptı Sandalyeyi dayanak kısmından kavrayıp aldı. Yekta'nın yanına yerleştirip üstüne oturdu ve ellerini bacaklarının arasına alıp onu dinleme pozisyonuna geçti .
Meslek alışkanlığı ast üstünü dinlemek ve emirlere hazır olmak isterdi. Bu tamamen işe saygıdan ve bir o kadar da dürtüsellik'tendi. Kubilay tam da emir eri olacak kıvamda bir kişilikti.
Efendiydi ve emirleri aksatmadan yerine getirebilen naif bir insandı.Bazı insanların kalbi yüzüne yansır. Çoğu zaman da bunu onların davranışlarından anlarsın. Kubilay'ın, iyi biri olduğunu anlamamakta ahmaklık olurdu." Kubi arkadaşım, kardeşim, zihnim allak bullak nasıl bulacağız Sahrayı? akıl ver bana çıldırmam an meselesi"
" Amirim ne yapmamı istersiniz?"
"..."
" Bu işte esnek olmamız lazım ve bu işi tek başınıza götüremezsiniz. Fiziki takip kadar teknik takipte gerekebilir"
" biliyorum kubi, biliyorum " derken Yekta'nın gözleri de sağa doğru kaymış yerde bir yerlere dalmıştı. Yavaşça başını kaldırdı. Kubilay'a baktı.
" İşimize yarayacak ipuçlarını tek tek kaybediyoruz Kubi. İşportacı artık o caddeye gelmeyecekmiş. Kuaför kadın da Sahrayı bir müşteri olarak görüyor. Benim o işportacıyı bulup sorular sormam lazım. Bir şeyler bildiği için mi Kuaför kadına gitmemi istedi? Yoksa, kadın kuaför olduğu için mi Sahrayı tanıyor olabileceğini düşündü? "
" Amirim bir plaka var elimizde hatırlatmak istiyorum. Şu an elimizde en kolay ulaşılabilir veri o.
Kamera kayıtlarını izlemek ya da anlık görüntüleri izlemek çok uzun zaman alır ve bizi sonuca götürmesi de sadece bir olasılık. Biliyorum plaka bilgilerini Polnetten aratmak, düz memur olarak benim için, iş açısından sıkıntı yaratabilir ama kimse size niye bu plakayı araştırıyorsun diye sormaz."Kubilay konuşup sustuğu halde, Yekta hala dalgındı ve yerde kendine bir nokta seçmiş oraya boş boş bakıyordu.
Yekta heyecanla yerinde doğrularak." Hadi yapalım şu işi Kubi" dedi. Gülümseyen Kubilay, " peki amirim " dedi ve yerinden kalktı. Yekta, " Nereye Kubilay ? benim yetki şifremle halledelim bu işi. " dedi. Bunun üzerine, " Biliyorum efendim. Çekmecemden araç bilgilerinin bulunduğu kağıdı alacağım " diyen Kubilay tam gidecekken, "gel bana verdiğin kopyalar arasında olabilir " diyen Yekta çok heyecanlıydı.
Kubilay, onun yanına çektiği sandalyeye yeniden oturdu. Yekta çekmeceden telli dosyayı çıkarttı.
İçinde bulunan kopyalara bakarak plakanın yazılı olduğu kağıdı buldu. " Al kubi bilgiler burada " dedi.Dosyayı eline alan Kubilay, " Amirim bilgisayarınızı açarsanız bilgileri girelim"dedi. Yekta bunun üzerine bilgisayarı uyku modundan çıkarttı. Girilen bilgiler ile araç bilgileri sayfa sayfa görüntüye geldi. Plaka sahibi, plakanın hangi araca ait olduğu, modeli, markası, üretim yılı, şase numarası vs. ne varsa sistem göstermişti.
Plakanın sahibini araştırmak gerekiyordu ve onun içinde sistemden farklı bir yere girmek gerekti. Yekta amir, yetkili şifresi ile girilmesi gereken yeni sayfayı açtı.Plaka sahibinin ismi sisteme girildiğinde, 'Soyadı tanıdık geliyor' diye düşünmeye başlamıştı. Dökülen Aile ve nüfus bilgilerin en sonunda yazan not tanıdık gelme ihtimalini pekiştirmiş ve nereden tanıdığını ona sunar vaziyette karşısında duruyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/44953553-288-k681183.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ BUL !
Action... KGYS merkezi amirlerinden Yekta Tozkoparan sorumlu olduğu bölge kameralarını izleyen ve mesai saatleri içinde asayişin temini için var gücüyle çalışan bir Emniyet amiridir.. Saha da görevli Polis memurları ile koordineli çalışarak iletişim trafi...