BENİ BUL !

Konuşmamız Gerekenler Var!

Sahra Yektayı apartmanın giriş kapısından gelişini görmüş olsa da artık içi dolmuştu ve birden sinirleri boşalınca konuşmaya başladı. " Kenan yeter tamam mı yeter! Evet çift taraflı oynuyorum diye düşünebilirsin. Çünkü Yörükoğluna elim mecburdu ama Yekta için sana gönüllü yardım ettim. Hava alanından sizi almamı Yörükoğlu istedi. Çünkü hala onun beni hatırlayıp hatırlamadığını bilmek istiyordu. Şimdi ise buraya kendi rızamla geldim. Evet Yekta'nın hafızasını geri kazanmasını senden çok ben istiyorum. Bir yanım ona olan kızgınlığımdan diğer yanım onu sevdiğinden bunu istiyor. Bir yanım beni bırakıp gitmesinin hesabını sormak, diğer yanım onun sağlıklı mutlu olmasını istiyor. Sadece bu tamam mı? Tek istediğim bu ve sen bana engel olamayacaksın! Ne Yörükoğlu umurumda ne de sen! Ha bir de sen beni o ailenin bir parçası olarak görüyorsun ya işte bunda yanılıyorsun... Semih'in arkadaşları ile yaptığı her alemde yediği nanelerden haberim var! Ben darbe yemekten bıktım artık anlıyor musun? Önce sevdiğim adamdan sonra evlendiğim adamdan! "

Kenan Sahrayı sus pus dinlerken tüm bu olanların bir kısmına şahit olan Yekta, gözleri fal taşı gibi açılmış bir vaziyette olan biteni izliyordu. Sonra ileri doğru yürüdü. Kenan Yekta'nın orada olduğunu koluna çarpıp önüne geçerken fark edebildi. Bir adım önünde duran Yekta gözlerini Sahradan ayırmadı. " Kenan tüm anlatamadığın şeyler bu duyduklarım mıydı? " , "Yekta böyle öğrenmeni istemezdim " , " inanamıyorum sana ya cidden! Bak şimdi öğrendim ne değişti. Madem senin anlatacağın yok bende Sahradan dinleyeceğim her şeyi! " , " bunu yapmamalısın Yekta! "

Sahra bu durumu fırsat bildi ve gözlerinin yaşını eliyle sildikten sonra, " Yekta bin gidelim konuşmamız gerekenler var! " dedi. Dönüp Kenana bakan Yekta ondan izin istemiyordu ama yinede yüzünü görmek istedi. Kenan," Yekta gitme ona güvenemezsin hakkında hiçbir şey bilmiyorsun!" dedi demesine ama Yekta bilgiyi ilk kaynağından öğrenmekte ısrarcı oldu. " Kenan sen iyi adamsın ama seni de tanıdığım söylenemez ve onca yaşadığım şeyi düşününce artık kimseye güvenmiyorum! "

Kenan koca adamı kolundan tutup alı koyamazdı ama artık her şey ayağına dolanıyordu ve gerçekler bir bir ortaya çıkmaya mahkum kafesinde bekliyordu. Onları azat edecek olan ise Yekta idi ve o da kararını verdi. Sahra'nın daveti üzerine onun aracına bindi. Kenan Sahraya iyice sokularak " Sahra umarım ne yaptığını biliyorsundur...ve umarım bu işe Yörükoğlu karışmamaştır! " Kenan'ın bu sözlerine karşılık Sahra kendinden emin haldeydi ve ona rest çekmenin rahatlığı içerisinde son noktayı koydu. " akşama getiririm merak etme!" dedikten sonra aracına binerek Yekta ile birlikte oradan uzaklaştı.

Ortada öylece kala kalan Kenan'ın aniden tansiyonu yükselmiş ve başını döndürmüştü. Yanında bulunduğu araca yaslandı. Gözlerini kapadı ve baş dönmesinin geçmesini bekledi. Korktuğu başına gelişmişti. Çünkü Sahra tüm gerçekliği Yekta'nın yüzüne savuracaktı ve Kenan buna karşılık eli kolu bağlı kalmıştı ama nihayetinde Yekta hafızasını yitirmiş birisiydi. Sahra'nın anlattıklarının onun zihninde bir karşılığı olmayacaktı. Yinede eninde sonunda hafızasını geri kazandığında şu an öğrendikleri ile kendi yaşadıklarını kıyaslama fırsatı bulacaktı ve tüm gerçek gözler önüne serilecekti. " tez zamanda buralardan gitmeliyim! "

Kenan kendisine söylediği bu sözleriyle korktuğunun başına gelmesinden korktuğu belliydi. Yıllar yıllar evvel Sahraya ve Yektaya ayrı ayrı yalanlar söylemiş onların yollarını ayırmıştı. Bunun sonucunda Yekta uzun yıllar kendisini toparlayamamış, alkol bağımlısı olmuş ve psikolojik tedavi görmüştü. Anlaşılan Sahra'nın da göründüğü gibi mutlu bir evliliği yoktu. Yörükoğlu korkusu ile evliliğini sürdürüyordu.

Baş dönmesi geçen Kenan yavaş yavaş yürüyüp Yekta'nın apartman dairesine çıktı. Uzandığı koltuk üzerinde düşüncelere daldı. Artık Yekta'nın durumu ile ilgili gidişatı kestiremiyordu. Yekta'nın evine geldiğinde güneşli hava hakimdi ama şimdi suyun üstünde kulaç atar gibi ilerleyen bulutlar yer yer gök yüzünü kaplamış kararmaya başlamıştı. Su yüklüyse bulutlar kararırmış ve belliki bu bulutlar yağmurun habercisiydi.