Draco ayak sesleri yankılanarak koridoru hızla geçti. Biraz daha ilerlerse varacaktı. Adım atmak için hareket etse de yerinden uzaklaşamadığını fark etti. Nefesini düzenlemek için biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı. Bu halde oraya girmek istemiyordu. Kafasını duvara dayayıp yavaşça yere çöktü.
"Buraya neden seninle geldim ki? Senden başka herkes olurdu. Neden sen! Güvenebileceğim biri olmalıydı. "
"Yalnız hissediyorum Malfoy. Yanımda sen olmadığın zamanlarda inanamasam da daha yalnız hissediyorum. "
"Geçti Malfoy, ben yanındayım."
"Bence aşk fedakarlık dolu olmalı. Her koşulda seninle olmasını istemek bencillik değil mi? Ya bu onun için iyi değilse? Ondan vazgeçer misin? "
"Bana kim olduğu hatırlattığın için sağol Malfoy."Draco kafasını elleri arasına alırken düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı. Ama gitmiyorlardı işte. Hep oradaydı. Hep aklına geliyordu. İçine dolan sinirle yumruğunu arkasındaki duvara geçirdi.
********
Sirius karşısındaki kızı izliyordu. Huzurlu bir uykuda gibiydi. Yüzünde bir tebessümleydi. Hemşire bir şeyi olmadığını birazdan uyanacağını söylemişti. Sirius ise orada bekleyebilmek için zorlukla izin alabilmişti. Karnındaki guruldamayı yok sayarken usulca elini kızın yanağına yaklaştırdı. Hermione'nin gülümsemesi yavaşça ifadesiz bir hale bürünürken Sirius yavaşça kızın yanağını okşadı.
Aniden açılan kapıyla oraya dönerken buz mavisi gözler onu süzüyordu ,Draco onun eline odaklanmıştı. Bir süre bakıp kafasını Sİrius'a geri çevirdi.
"Çek elini."
Sirius kaşlarını çatarak doğruldu. Draco'ya doğru ilerliyordu. Ortamdaki sessizliği sadece Sirius'un adım sesleri bozarken aralarında yarım metre kala Sirius durdu ve alayla gülümsedi.
"Bu sefer ne oldu? "
Draco gözlerini ondan çekip Hermione'ye odakladı.
"Sadece ona bakmaya geldim."
"Burada bekleyecek misin-"
"Hayır. Geldiğimi söylemene de gerek yok. Sana anlatmama ihtimaline karşı bilmen gerekenler var."
Sirius'un kaşları ilgiyle havaya kalktı. Draco dik duruşunu bozmadan devam etti.
"Regulus. O yaptı."********
Hermione'nin dudakları aniden içine dolanlarla açılırken Hermione gözleri apaçık genç adamın kapanan gözlerini görüyorken onu itmeye çalıştı. Ama Draco onu iyice sarmalarken Hermione bir süre sora yavaşça gözlerini kapatarak ona uyarken tüm düşünceleri silinmişti, endişeleri, korkuları, her şeyi. Ve Draco kendini biraz geri çekerek fısıldadı.
"Seni bırakmam. Asla."
Hermione gülümseyerek hatırlarken teninde hissettiği elle irkilerek uyandı. Ama gözlerini açmaya cesaret edemiyordu. Yine mi yani? Malfoy'un eli genç kızın yüzünü okşarken Hermione ifadesiz bir suratla diyeceklerini kafasında oluşturmaya çalışıyordu. Günlerdir onunla uyuduğu yetmemiş miydi? Her defasında onunla mı uyancaktı? Birden duyduğu sesle kaskatı olurken kafasındaki tüm düşünceler silindi.
"Çek elini."
Hermione'nin yakınında bir hareketlenme olurken Hermione gözlerini açıp kapadı. Sirius. Sirius ve Draco. Nefesini tutarak dinliyordu.
"Bu sefer ne oldu?"
Hermione üzerinde gözleri hissederken gerildi.
"Sadece ona bakmaya geldim.
Genç kız birden olanları hatırlarken Draco'nun sözlerine gülmemek için kendini zor tutuyordu. Öfkeliydi. Hem de çok. Ona atılan tokat ve incinen gururu yüzünden öfkeliydi. Şimdi mi aklına gelmişti?
"Burda bekleyecek misin-"
"Hayır geldiğimi söylemene de gerek yok. sana anlatmama ihtimaline karşı bilmen gerekenler var."
Hermione kaşlarını çattı. Ne demek söylemene gerek yok? Neydi bu şimdi? Üzerine bir de gurur mu yapıyordu bilmesini istemeyerek.
"Regulus. O yaptı."
Hermione birden düşüncelerini birleştirdiğinde gerçekler yüzüne çarpmışken kimsenin duymayacağını umarak derin bir soluk aldı. Hayır gurur değildi. Draco ondan vazgeçmişti.*******
Hermione bir süre sonra gözlerini açtığında Sirius yüzünde gülücüklerle ona bakıyordu.
"Günaydın."
Hermione yüzünü buruşturarak doğruldu. Sonra da Sirius'a bakıp gülümsemeye çalıştı.
"Sana da. Saat kaç oldu?"
Sirius onun ayağa kalkması için omzundan destek alırken cevaplamıştı.
"Neredeyse 8. Fazlaca uyudun bugün."
Hermione başını sallarken içinden hiç gülümsemek gelmiyordu. Sahte bir tebessümle Sirius'tan çekmişti gözlerini.
"Yemeği kaçırdık yani?"
Sirius sıkıntıyla başını aşağı yukarı sallarken midesinden bir gurultu yükseldi. Hermione onun da yemeden başında beklediğini anlayarak gözlerini ona kaldırdı. Ona sevgiyle bakan bu adama verebileceği bir yanıt yoktu.
"Beklediğin için teşekkürler." Sirius başını iki yana salladı.
"Sende beni beklemiştin."
![](https://img.wattpad.com/cover/19567267-288-k328889.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSELESS / Dramione
FanfictionÇapulcular döneminde düşmanlar birbirine sığındığında beklenmeyen gerçekleşir. Dostluk ve aşk. Draco/ Hermione/ Sirius