Sapık

18.2K 869 962
                                        

Bellatrix nihayet öğürmeyi keserek lavabodan doğruldu. Hazel ona bir peçete uzattı.Bellatrix ağzını silerken endişeyle konuştu.
"Kesin anladılar. Olmaz. Ben bittim. Reddedileceğim. Ben öldüm. "
Hazel başını iki yana salladı.
"Sırf öğürdün diye şüphelenmez kimse. Sıkma canını. Reddedilecek halin de yok tabiki. Nişan olmazsa kimse düşündüğün kadar etkilenmez. Bir Lestrange'le birlikteliğine karışmazlar."
Bellatrix derin bir nefes aldı.

"Rodolphus'un babası öldü Hazel. Farkında mısın bilmiyorum ama büyük ihtimalle kendisi de ölecek. İşte o zaman karışırlar. Anlaşmalı evliliklerde bile bir çocuk sıkıntı. " Hazel arkadaşının bembeyaz suratına bakarak iç geçirdi. Rodolphus'un ölme ihtimalini bile kabullenmişti demek. Bellatrix derin bir nefes aldıktan sonra gülümsedi.

"Dün pedigree soyu hakkında bir şeyler okudum. Pedigree fransızcada Safkan anlamına geliyor. Müthiş bir hayat da yaşıyor olmalısın. Sürekli seni kontrol eden bir ailen yok."
Hazel Bella ile birlikte banyodan çıkıp odaya ilerlerken başını iki yana salladı.
"Senin düşündüğün gibi olmuyor. Ne olursa olsun ailemin yanımda olmasını isterdim. Görmüşsündür.Birden fazla kişi Pedigree kanı taşıyabilir. Ama soy onlardan birini seçer. Yüzyıllardır gelen ilk soydan pedigree'yim. Okumuşsundur."
Bellatrix bir süre sessiz kaldı.
"Aslında atlaya atlaya okudum. Kitaplar ilgi alanımın dışında kalıyor da."
Hazel gülümseyerek devam etti.
"Soydan Pedigreeler diğer büyücülere oranla çok daha büyük güce sahip olurlar. Ama doğarken annelerinin tüm gücünü emdikleri için annelerin hayatta kalması imkansızdır."
Bealltrix başını aşağı yukarı salladı.
"Evet. Okuduklarım bunlardı. Herneyse, bir anneye kimin ihtiyacı var ki? Şimdi tek yapman gereken özel gücünü bulmak. Ve umarım özel gücün doğmamış bebeklerin cinsiyetini bilmek gibi saçma bir şeydir."
Hazel gülümsedi. Bir süre sessiz kaldıktan sonra başını iki yana salladı.
"Bunun için güce ihtiyacım yok. Ama istediğim zaman kullanamıyorum. Boşuna ümitlenme. Bunları boşver de asıl konuya gelelim. Bu nişan hakkında ne yapmayı düşünüyorsun?"
Bellatrix derin bir nefes alarak kendini yatağa atarken mırıldandı.
"Ölsem bile bu evliliği engelleyeceğim. Hayatımı mahvetmek istemiyorum. Hem kulağa berbat geliyor. Evleneceğim kişi kız kardeşime yanık."
İkisi de hafif sırıtırken Hazel yavaşça konuştu.
"Hamile olduğunu benden başka kimse bilmiyor mu yani? Bell bunu söylemek istemiyorum ama belki de o bebek yalnızca sana bela getirecek. "
Bellatriz gözlerini on çevirdi.Ve aniden beyaza dönen irisi görünce yutkundu.
"Ve günün birinde o kadar pişman olacaksın ve zamanın geri akması için çırpınacaksan da bir işe yaramayacak. Stefan lanetli bir bebek Bellatrix."
Bealltrix gözleri iri iri açılmış doğrularak onu izliyordu.
"Ne dedin ,Ne dedin?!"

***************


Sanelly elindeki fotoğraf makinesi ile bella'nın odasına doğru ilerledi. Birkaç yıla Lucıus ve onu evlendirebilirlerdi . Ve belki de Bellatrix erkenden ona bir torun verirdi. Bu düşünceyle gülümsemesi daha da büyürken siyah şalına biraz daha sarılarak koridorda ilerlemeye başladı. Odanın kapısına geldiğinde duyduğu seslerle dinleyip dinlememekte kararsızlık yaşadı. Yavaşça kulağını kapıya yaklaştırdı.
".............. Hayatımı mahvetmek istemiyorum. Hem kulağa berbat geliyor. Evleneceğim kişi kız kardeşime yanık."
Sanelly anlam vermeye çalıştıktan sonra şokla ellerini ağzına kapdı. Lucıus.... Narcissa Black'e mi aşıktı? Hemde Bella dururken. Kimsenin duyamayacağı şekilde mırıldandı.
"Zavallı Bella'm."
Konuşmanın devam ettiğini farkederek kulak kesildi.
"Hamile olduğunu benden başka kimse bilmiyor mu yani? Bell bunu söylemek istemiyorum ama belki de o bebek yalnızca sana bela getirecek...."
Sanelly hızla kapıdan uzaklaştı. Dizleri onu taşıyamayacak gibiydi. Hamile. Yavaşça sesi titreyerek mırıldandı.
"Ha...mile....Tanrım buna inanamıyorum."

SENSELESS  / DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin