SENSELESS / Dramione

💎Neyin tafrası

Multimedia : Rodolphus Lestrange

Hermione Sirius'un yanına oturduğunda Remus'un Sirius'a bakış attığını gördü. Bunu görmezden gelirken Sirius hızla Hermione'ye dönmüştü şimdi.

"Nasılsın?"
"İyi."
Hermione yemek yemeğe başlamıştı. Ama Sirius sürekli ona bakıyordu. Bu garipliğe ne kadar tahmin edebilirdi bilmiyordu doğrusu. Göz ucuyla tekrardan genç adamı kontrol ettikten sonra kaşığı elinden bırakıp Sirius'a döndü.
"Bir şey mi oldu?"

Sirius'un planını uygulama zamanı gelmişti. Hermione 'ye iyice yaklaştı.
"Yanağında bir şey var."
İyice kendini ona doğru eğdikten sonra elini yanağından bir şey alırmış gibi kıza uzattı. Hermione hala bir şey anlamamıştı hareketlerinden. Tam Sirius elini uzatmıştı ki elinin tersiyle ağzını sildi.

"Geçti mi?"
Sirius'un gözleri iri iri olurken Remus kahkahalara boğulmuştu. Hermione anlamayarak ikisine baktı.
"Bugün çok garip davranıyorsunuz."
O sırada bütün okul sesini kesmişti. Herkes Slyhterin masasını izliyordu. Bellatrix Black'in gözyaşları görülen en nadir olaylardan biriydi. Herkes ayaklanmıştı. Bellatrix adımları aksayarak kapıdan dışarı fırladı. Narcissa da arkasından gitti.

Hermione iki kız kardeşin gidişini izledikten sonra derin bir nefes alarak önüne dönmüştü. Artık tüm bu dramalardan sıyrılmak istiyordu. O sırada ona bakan Draco'yla göz göze geldi. Önce meydan okurcasına bakmıştı ama sonrasında buna değmeyeceğini düşünerek gözlerini ondan ayırdı.

💎💎💎

"Bunun olduğuna inanamıyorum."
Remus hala gülerken Sirius önündeki kitabı öfkeyle kapadı.

"Bu her kızda işe yarar. Ona yaklaşırım. Yanağındakini temizler gibi yaparım. Kız cazibeme dayanamaz ve beni öper. O ise sanki normal bir şeymiş gibi sadece dik dik baktı."

O sırada içeri Slughorn girdi. Sirius kitabını tekrar açmıştı. Aklına takılan daha onlarca soru vardı.
"Hermione biz dersteyken ne yapıyor biliyor musun?"

Remus başını iki yana salladı.
"Bilmiyorum ama Menson da derslere girmiyor."
Sirius kısık sesle küfretti.
"Şimdi anladım. Bu ikisi sürekli beraberler. "

Remus derin bir nefes aldı.
"Sence şu asılma işini fazla arbartmadın mı? Bana ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamışsın gibi geliyor." dedi artık Hermione mevzusundan bıkarken.
Sirius birden dondu. Sonra yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

"Bu imkansız. Sirius Black hiçbir kıza karşı bir şey hissetmez. Emin ol. "

"Tabi,eminim öyledir. Bir zamanlar James de öyle diyordu. Şimdiki haline bak."
"Onun meselesi ayrı. O aklını oynatmış. Evlenme teklif edecek diye korkuyorum."
İkisi gülerken yan gözle James'e baktılar . Sirius devam etti.

"Hala barışmadılar mı?"
"Herhalde barışmadılar. Ama duyduğum kadarıyla eşsiz kaldılar. Alice de James'e onunla gitmeyeceğini söylemiş. Longbottom ile gidecekmiş."
Sirius gülmeden edemedi.

"Benim de acil kız bulmam lazım."
Remus güldü.
"Sanki senin için çok zor da."

💎💎💎
Hermione gözlerini açtı. Ginny arkasını dönmüş giyiniyordu.
"Ginny kıyafetlerimi uzatır mısın?"
Ginny arkasını döndüğünde onun Lily olduğunu gördü. Her şey birden aklına gelirken üzüntüyle kafasını yastığına geri gömmüştü. Lily düğmelerini iliklerken konuştu.
"Ginny kim?"
"Boşver. Bir arkadaş diyelim."
Hermione kalkıp hazırlanmaya başladığında Lily mırıldandı.

"James hala özür dilemedi."
"Sen neden dilemiyorsun?"
"Ben bir şey yapmadım ki."
Hermione gözlerini devirdi.
"Bence bu kadar ısrarcı olma. Git ve özür dile."

Lily giyindikten sonra hızla kapıdan çıktı. Hermione de kitaplarını aldığı gibi bahçeye yöneldi. Bugün Draco'yu görmek istemiyordu.

💎💎💎
Draco saate baktı. Hala gelmemişti. 4 saattir burada oturup onun gelmesini beklemişti oysa. Üstelik kahvaltıda da yoktu. Neyin tafrasını yapıyordu yine.
Draco sıkıntıyla okumaya devam etti. Yalnız başına olunca ve tartışacak biri olmadığında gerçekten hiç eğlencesi yoktu buranın.

Bahçede vakit geçirmek için kitalarını topladı.

💎💎💎
Bellatrix kendisini odaya kapamıştı. İçeri sadece Narcissa'yı sokuyordu. Bütün oda arkadaşlarını da kovmuştu. Zavallı kızlar da içeriden hiçbir eşyalarını alamadan dışarıda kalmışlardı.

Narcissa kahvaltılık bir şeyler alarak Bellatrix'in odasına ilerledi. O sırada Lucius ve grubu da oradaydı. Lucius endişeyle konuştu.
"En azından neyi olduğunu söyle."
Narcissa derin bir iç çekti.

"Size söylememi istemiyor."
Rodolphus hiç umrunda değilmiş gibi kollarını birbirine kenetlenmiş duruyordu. İkisinin konuşması esnasında iç çekmekle yetindi. Ama daha fazla sabredemeden ,ona bakmadan konuştu.

"Söyle artık. En azından üstten bir şekilde anlat."

"Dün ona babamdan mektup geldi." dedi genç kız derin bir nefes aldıktan sonra.
Narcissa gözlerini Lucius'unkilere diktikten sonra konuşmaya devam etti.
"Nişanlanmasını istiyor."
Rodolphus omuz silkti.

"Bunun için mi bu kadar yaygara yaptı?"
Rodolphus hızla yanlarından ayrılırken Luiıus devam etti.
"Kiminle nişanlanacak?" dedi merakla. Bu kadar büyük bir tepki verdiğine göre gerçekten nefret ettiği birisiydi. Hoş liste çok kalabalıktı.
O sırada Bellatrix kapının dışına çıkarmıştı kafasını.
"Hemen içeri gel Cissy."

💎💎💎

Rodolphus boş koridora geldiğinde öfkesini daha fazla içinde tutamayarak duvara bir yumruk attı. Bir süre öyle durduktan sonra yere çöktü. Sanki kalbi kulaklarında atıyor gibiydi. Senelerdir her şeyini taparcasına sevdiği bir kızın başkasıyla olacağı düşüncesi onu deliye döndürmüştü.

Rodolphus derin bir nefes aldıktan sonra duvara yaslandı. Eskiden Rodolphus onunla yalnızca uğraşmayı sevdiğini sanıyordu ama bunaltıcı hayatına anlam katan tek şey o değil miydi? Bir süre sonra ise farkında olmadan bu hale gelmişti.

O mektupta yazan kişi her kimse, ölüm fermanı hazırlamıştı.