SENSELESS / Dramione

💎Kitap

Dumbledore'un ofisine doğru yürürken Draco'nun sesini duymuştu. Bu bıkkınlıkla  geçirmesine neden oldu genç kızın.

"Ne o Granger? Yoksa Potty ve Weasel'ı aldatıyor musun?"

Hermione ona döndü keyfi kaçmış bir şekilde. Draco sırtını duvara dayamış mavi gözlerindeki tükenmeyen kibirle onu izlemeye başlamıştı.

"Malfoy. En azından bugün seninle uğraşacak halde değilim." Dedi ona yüzünü buruştururken.

Draco Malfoy ise buna gülmekle yetinmişti.

"Gerçekten mi Granger? Çünkü ben bugün seninle uğraşmak için can atıyorum. Özlediğim sayılı şeylerden biri."

Hermione gözlerini devirip müdür odasına girdi daha fazla onu dinlemeye katlanamazken. Draco da arkasından onu takip etmişti.
Dumbledore onları görünce gülümseyip karşısındaki koltuğu gösterdi.

Hermione çift kişilik ama oldukça küçük koltuğa baktı. Önce bir süre kafasında düşündükten sonra genç kız koltuğun en dibine oturmuştu. Draco da aynısını yaptı. İkisi koltukta birbirinden bir metre uzak dururken Dumbledore bu duruma fazla odaklanmadan konuştu.

" Geçmişle ilgili bütün kitapları kütüphaneden topladım. Öncelikle iksir mi yoksa büyü mü olduğunu sormalıyım." dedi bir yandan masasının üzerindekileri onlara gösterirken. Hermione heyecanla gülümsemişti.

Draco kızın parlayan gözlerine karşın usulca cevap verdi.

"İksir. Üzerine döküldü. "

"Sen nasıl geldin?" Dedi Dumbledore kafasında bir şeyi tartar gibi.

"Üzerine döken bendim."

Dumblodore önce genç adamın rahatlığına karşın kalakalsa da sonrasında onaylayarak başını salladı.

"Daha önce böyle bir şey duymamıştım. Yani sen iksiri dokunmadın veya içmedin ama etkisini gördün. Siz bu kitapları inceleyin, ben diğer yolları da araştıracağım."

Hermione masanın üzerindeki tüm kitapları kucaklamaya çalışıyordı şimdi. İşlerine oldukça yarayabilirdi. En azından biri onlar için ayıklamış sayılırdı.

💎💎💎

Dumbedore'un odasından çıktıklarında kitaplardan dolayı Hermione'nin yüzü görünmüyordu. ikisi koridorda yürümeye devam ederlerken genç kız sonunda dayanamayarak isyan etti.

"Malfoy birkaç kitap taşısan ölmezsin." Demişti sert bir şekilde. Tamam onlara yaptığı hafifletme büyüsü oldukça işini kolaylaştırmıştı ama genç kız bu sefer de önünü göremiyordu.

"Ben böyle iyiyim."

Hermione kendini ona vurmamak için çok zor tutmuştı şimdi. Kitapları koymak için kütüphaneye girip, sonunda masaya bıraktıktan sonra sandalyeye çöktü. Draco da arkasından gelmişti.

" Ben dün yeterince inceledim. Sıra sende." Dedi genç adam oldukça net bir şekilde. Genç kız şaşırmış görünüyordu.

"Nasıl yani?"

"Bugünlük tatil yapacağım." Diye cevap versi genç Malfoy ellerini başının arkasına koyup sandalyede daha fazla yayılırken. Bu hareketlerini genç kız yavaş yavaş öfkelenip izliyordu.

"Yok ya, başka derdin? Yüce Malfoy kendine bir uşak tut."

" Rahat bırak beni Granger. Sırayla çalışalım." Diye cevap verdi Draco bıkkın bir şekilde. Uykusuz olduğu belliydi oysa ama genç kız bunu görmek istemiyordu belli ki.