Görev

16.2K 823 892
                                    

Hermione yorgana sıkıca sarılarak arkasını döndü. Gözlerini sıkıca kapamıştı. Açmayacaktı. Hayır. Bu daha fazla süremezdi. Bu oyun ya da herneyse şimdi bitmişti. Günlerdir nasıl böyle davranabilmişti ki sanki?
"Granger?"
Hermione yorganına biraz daha sarıldı. Gıcırtı duyduğunda Draco'nun koltuğa oturduğunu anladı. Draco genç kız ona bakmazken devam etti.
"Gerçekten mi? Daha öpüşeli 2 dakika oldu."
Hermione dudağını ısırarak yorganı kafasına örterken Draco içine dolan öfkeyle derin bir nefes aldı.
"Bu çocukça davranışlarını sürdürecek misin gerçekten? Granger aramızdakileri kabullen artık. Çünkü bunun yükünü tek ben kaldıramam. Ben bunu tek gecede farketmedim. Tek gecede kabullenmedim. Ama beklemekten bıktım."
Hermione elleri titrerken sözcükleri kafasında tartmaya çalıştı. Neden bu kadar yoğun konuşuyordu ? Aralarında o kadar fazla bir şey de olmamıştı. Onu seviyor muydu? Hermione başını iki yana salladı. Buradan gitmek istiyordu.
"Uyumaya çalışıyorum. "
"BEN DE KONUŞMAYA!"
Hermione ayağa kalkıp kapıya yürürken tam kapı koluna uzanmıştı ki Draco da öfkeyle kalkıp onu kolundan ittirdi. Kapıyı sertçe kapatıp çıkarken Hermione sesle irkildi. Kolu duvara çarpmışken acıyla yüzünü buruşturdu. Aniden derin nefesler almaya başlamıştı. Hayır gittkçe oksijen azalıyordu. Hızla pencerenin önüne koşup kafasını dışarı çıkarırken Nihayet nefes alabiliyordu. Saçlarını geri iterken gözyaşları akıyordu. Hep kolunun ağrısındandı. Evet ondan. Ona bağırmasıyla alakası yoktu. Hermione doğru karar vermişti ve asla değiştirmeyecekti. Aniden baykuş başının hemen yanından geçerken gerileyerek yere düştü.
"Aman tanrım!"
Hermione yavaşça elini uzatıp mektubu çekerken gülümsedi. Evet nihayet. Zorlanmayacaktı. Onu görmesine gerek kalmayacaktı.
"Hogwarts büyücü okulu için tren yarın kalkıyor."

***************
"Harry?"
"Herm?"
Harry Potter hızla arkadaşına koşarken Hermione de inanamayarak sarsak adımlar atıyordu.
"Harry!"
Ve aniden altındaki zemin incelip dökülürken Harry son parçaya tutunabilmiş Hermione o tarafa çığlıkla atılırken arkasından bir ses daha duydu.
"Hermione! Hermione yardım et."
Hermione hızla arkasını dönerken Draco'nun da diğer tarafta olduğunu farketti. Adımlarını karıştırırken Draco bağırmaya devam ediyordu.
"Gidelim buradan. Çek beni. Hadi. Niye bekliyorsun?"
Hermione'nin içi birden oraya doğru koşma isteğiyle dolarken Harry de bağırmıştı.
"Beni terk etme! Hermione benim Harry."
Hermione o tarafa baktığında Harry'nin arkasındaki güvenli bölgede onu kurtarması için onları bekleyen insanları gördü. Herkes oradaydı. Ron,Ginny, ikizler, seherbazlar, ve sirius'un bile orada olduğunu gördü. Draco bağırdı.
"Hermione! Düşüyorum. "
Hermione ağlamaya başlamışken her ikisine de dayanmalarını söylüyordu. Draco'nun tarafına minik adımlar atarken arkasından durması gerektiğini söylüyorlardı. Ama Hermione neden olduğunu bilmesede oraya koşması lazımdı. Draco'ya koşması. Harry'i bırakmayı, onu bekleyen herkese sırtını dönmeyi seçmişti böylece. Ve Draco'nun gözleri umutla dolarken Hermione aniden arkasını dönerek Harry'e doğru hızla koştu. Gözyaşlarını durduramazken bağırdı.
"Harry tut elimi. Sakın düşme-" O sırada Draco'nun sesini de duyabiliyordu.
"Hermione düşüyoru-"
"Harry hadi sıkı tut. Buradan gideceğiz. "
Ve arkasından gelen sesleri dinlemezken Draco Malfoy'un artık yerinde olmadığını farketti. Sonsuza kadar gitmişti çünkü. Hermione o tarafa doğru koşarken Harry'nin diğerlerinin yanında olduğunu farketti. Onu bekliyorlardı. Hermione başını iki yana sallayarak Draco'nun düştüğü yere yöneldi.
"Malfoy! Draco !"
Sonsuz uçuruma bakıp Draco'nun düştüğü yerde dizlerinin bağı çözülürken aşağı bakmaya devam etti. Bir dakika neden böyleydi ki? O yanlış bir şey yapmamıştı. Onu sevmiyordu. Olan sadece buydu. Tabiki Harry'i seçecekti. Ve aniden farkında olmadan hıçkırıklara boğulurken birinin onu dürttüğünü hissetti. Yavaşça ayağa kalkarak arkasını döndüğünde buz gibi grilerle karşılaşırken içi umutla dolu konuştu.
"Malfoy?Draco!? Özür dilerim. Pişmanım. "
Draco sırıtırken Hermione anlamayarak ona baktı.
"Senin sıran Granger.Açı çekme sırası sende"
Ve aniden tek eliyle Hermione'yi omuzundan iterken Hermione'nin duyduğu son şey kendi çığlığıydı.

SENSELESS  / DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin