Hermione Lily ile birlikte evin kapısında dikiliyordu. Olanları kafasından atmaya çalışıyordu. Lily gülümseyerek ona döndü.
"Aynı odada kalabiliriz. "
Hermione onaylarcasına başını salladı. Lily derin bir nefes alarak zile bastı. Bir süre sonra kızıl saçlı yeşil gözlü Lily'nin yaşlı kopyası olan güler yüzlü bir kadın kapıyı açtı. Lily sırıttı.
"Davetsiz misafirlerin var anne."
Kadın gülerek ona sarılarken bir yandan da bağırıyordu.
"Petunia! Charles! Hemen buraya gelin!"
Biraz sonra orta yaşlı bir adam daha yanlarına gelip şaşkınlıkla Lily'e sarıldı. Lily güldü.
"Artık içeri geçelim."
Lily Hermione'ye eliyle gel işareti yaptı.Evanslar Hermione'yi anca o zaman farketmişlerdi. Raina Evans onları içeri davet etti.
***
Abraxas Malfoy kafasını düşüncelerden uzaklaştırıp adeta Malfoyların en belirgin özelliği olan grimsi mavi gözleriyle Sanelly Malfoy'a baktı.
"Sence bakanlık şüphelenmiş midir?"
Sanelly bilmiyorum dercesine omuz silkti.
"Olabilir. Dumbledore bir şekilde haberdar olabiliyor. Ama eğer sorun çıkmazsa işler yolunda gider."
Abraxas kadehinden bir yudum aldı.
"Peki Lucıus'un nişanı hakkında ne düşünüyorsun?"
Sanelly bakışlarını ona kaldırdı.
"Bellatrix Black'i gelin olarak istememe sebebini anlıyorum Abraxas . Ama bu ailemiz için önemli. "
"Ama o deli-"
"Ben öyle olduğunu sanmıyorum. Druella Black öyle söylüyor. Asıl deli olan o kadın. Siz erkekler çok körsünüz. Bellatrix'i bebekliğinden beri tanırım. Lucıus'la da iyi anlaşıyorlar. Ve o akıllı bir kız ."
Abraxas iç çekerek onayladı.
"Yarınki saldırı çok tehlikeli olacak. Gelmeni istemiyorum Sanelly . "
Sanelly Malfoy kaşlarını çattı.
"Kes saçmalamayı. Biz her zaman birlikte savaşırız. Tabi ki yanında geliyorum."
"Gittiğimiz yer Hogwarts! Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun!"
"Bana bağırmayı kes Abraxas Malfoy-"
"Anne ben geldim!"
İkisi aniden arkalarını döndüler. Lucıus bavulunu yanına gelen ev cininin üzerine fırlatı. Cin bavulla birlikte yere yuvarlanırken Lucıus buna aldırmayarak annesine ilerledi.
"Sonunda rahat bir nefes alabildik. Okul birkaç günlüğüne tatil edildi."
Abraxas Malfoy bir olamaz mırıldanırken Lucıus da babasını görmüştü. Bir şeylerin ters gittiğini anlasa da tepki vermedi.Sessizce başıyla selam verip tekrar annesine döndü.
"Anne bu Draco. O da burada kalacak."
O sırada Draco da hole yeni girmişti. Evde hiçbir değişiklik yoktu. Ama bunu umursamayacak kadar kafası dalgındı. Yavaşça başını kaldırıp dedesi ve büyükannesine baktı. Abraxas selam bile vermeden hızla bir yere buharlaşırken Sanelly gülümsemeye çalışarak Draco'ya baktı.
"Aç mısınız ? "
Lucıus başıyla onaylayarak Draco'ya döndü.
"Şuradaki sana odanı gösterir."
Draco şuradaki denen kişiye döndü. Ev ciniydi. Zayıf yaratık merdivenleri tırmanmaya başladı. Draco da onu takip etti.
**
Hermione erken yatacağını söyleyerek odaya çekilmişti. Zaten Petunia'yı biraz daha çekmezdi. Kız resmen ona iğrelti bir ifadeyle bakıyordu. Lily'nin anne ve babasının gözü ise Lily'den başkasını görmüyordu. Hermione hogwarts da ki hergün giydiği pijamalarını üzerine geçirip yorganı üstüne çekti.Ve olanları hatırlamak istmese de hatırladı.Draco onu görmüş müydü? Olamaz diye içinde söylendi. Sirius ise çoktan ortalıktan kaybolmuştu. Hermione kıpkırmızı kesilerek ona yaklaşan Draco'ya baktı.
"Ma-Malfoy b-ben-"
Hermione'nin söyleyecek birşeyi yoktu. Sadece kendini suçlu hissediyordu. Nedenini bilmiyordu ama hissediyordu işte. Başını öne eğdi. Hermione hırkasına sarıldı.
"Onu ben öpmedim. Yemin ederim-"
"Biliyorum . Gördüm."
Hermione sustu. Draco ona bakmamaya çalışarak konuştu.
"Seni uyarmıştım. En başından beri! Seninle yakınlaşıyor demiştim. Sen önce bunu umursamadın! Ama şimdi işlerin ne noktaya geldiğini farkında mısın?"
Hermione yavaşça başını kaldırdı.
"Bana bağırmayı kes! Hatalı olduğumu biliyorum tamam mı?! Beni yargılama hakkın yok!"
Draco yumruklarını sıktı.
"Ben seni yargılamıyorum Granger. Yalnızca hayal kırıklığına uğradım diyelim. Seni daha düzgün biri sanmıştım. Ama sen kalbin başkasında olduğu halde birileriyle suçlu hissetmeksizin öpüşüp koklaşıyorsun. Gerçek hayatta tanıdığın yaşlı bi adamla." Hermione yutkundu. Draco haklıydı. Ne de olsa o Ron'u sevmiyor muydu? Ama bu süre zarfında hiç ona ihanet ettiğini düşünmemişti. Gözlerini Draco'ya kaldırdı.
"Kimseye bahsetme bundan. Sirius'tan en kısa sürede uzaklaşacağım. Ama daha önce de dediğim gibi beni yargılama hakkın yok."
Draco yumruklarını gevşetip arkasını döndü.
"Zaten yeterince alçaldın Granger. Benim gözümde bile yargılanacak seviyen kalmadı. Demeye çalıştığım şu ki baban yaşında adamla yiyişme bahanesiyle geri dönme çabalarımızdan vazgeçersen asıl seni mahvederim."
Draco arkasını dönüp giderken Hermione bu sözlerin canını yaktığını hissetti.
"Kimseyle yiyişmiyorum ben Malfoy-"
"Granger! Sadece bir dakikalığına bu masum pozları kes ve olduğun gibi davran. Yüzünde oluşan tebessümü görmedim mi sanıyorsun?Sen de gördüğüm her kız gibi birazcık ilgiyle şımaracak kadar ucuzsun. Herkese boncuk dağıtmayı kesersen büyülü bir şekilde aslında kimsenin seni durup dururken öpmeyeceğini farkedersin."
![](https://img.wattpad.com/cover/19567267-288-k328889.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSELESS / Dramione
FanfictionÇapulcular döneminde düşmanlar birbirine sığındığında beklenmeyen gerçekleşir. Dostluk ve aşk. Draco/ Hermione/ Sirius