AŞK?

16.7K 767 904
                                        

Draco kaskatı olmuş yüzünü ona çeviremezken Lucius Malfoy'un hızlanmış nefesini hala duyabiliyordu. Bu ne demek biliyordu. Ve kafasını kaldırdığında karşısındaki adamın yüzünün yumuşadığını görerek kaşlarını çattı.
"S-sen-"
"Ne oluyor?"
Draco kaşlarını çatmaya devam ederken fısıldarcasına konuştu.
"Baba sen misin?"
Lucius'un yüzü allak bullak olurken Draco'ya uzaylıymış gibi bakmaya başlamıştı. Burada neler dönüyordu? Niye herkes ona bakıyordu şimdi? Aniden sandalyesinden fırlayarak lavaboya yöneldi. Etraftakiler artık son bir kaç gün hakkında artık konuşmayı bırakmış sohbetlerine geri dönmüşken Draco kafası karışarak ayağa kalktı. Olabilir miydi? Yoksa sadece Lucius Malfoy'un dengesizliği mi?

*************

Hermione boynundaki kolyeyi aylardır var olan alışkınlıkla çevirmeye devam ederek yürüyordu. Çoğu sorun hallolmuştu. Narcissa ile tekrar en yakın arkadaştılar. Severus'un yüzüğü da parmağındaydı. Ve asıl önemli olan hemen yanı başında onlarla kol kola olmasıydı. Gülerek ilerlerken Narcissa derin bir nefes alarak bankın önündeki ağaca sırtını yasladı.

"Burayı çok özlemişim. Tanrım keşke hiç Hogwarts'dan uzaklaşmasak."
Hermione de gülümseyerek ona katılırken aslında içten içe onu kemiren düşünceyle karşı karşıyaydı.Evet kendine verdiği sözü tutmaya kararlıydı. Artık nasıl isterse öyle yaşayacaktı.
"Cissy, nasıl oldu da bir araya geldiniz? Lucius'la..."
Severus da ilgili bir şekilde Narcissa'ya dönmüşken genç kız ise omuz silkerek uzaklara bakıyordu.
"Birden oldu. Farkettim ki bizim boşuna harcayacak zamanımız yok. Ne olursa olsun en azından yaşamış olalım."
Hermione yutkundu. Narcissa her ne kadar mutlu görünse de aslında ne kadar incinmiş olduğunu görebiliyordu. Göz altında torbalar oluşmuş ve sürekli parmaklarıyla oynuyordu. Hermione devam etti.
"Birden bire mi yani?"
Narcissa kafasını evet anlamında sallarken konuyu dağıtma isteğiyle Hermione'nin başka bir şey sormasına izin vermeden ayağa kalktı.
"Peki sana gelelim Granger. Şu fransız çocukla nasıl gitti? Hani öpücük için bekleyen?"
Hermione sağlam bir kahkaha atarken Severus da gözlerini deviriyordu.
"Yanımda erkek konuşmayacaksınız değil mi? "
Hermione kendini toparladıktan sonra sırıttı.
"Sana öyle bir şey olmadığıı söylemiştim."
Narcissa'nın yüzü hayal kırıklığıyla asılırken konuştu.
"Ya fransız öpücüğü?"
Hermione öyle bir şeyin de olmadığını kafasını iki yana sallayarak belirtirken Narcissa cırlayarak onların ortasına yerleşmişti.
"Fransız öpücüğü de mi yok! Kafan nerede kızın seni? Ben sana bunları da mı öğretemedim? Sen niye gittin Fransa'ya?"
Hermione kahkahaların arasında onun omzuna bir kaç kere sağlamca vurmuşken kahkahanın fazla uzun sürmesiyle Narcissa tek kaşını kaldırarak Severus'a döndü.
"Nesi var bunun? Sinirleri bozulmuş yine."
Severus omuz silkerek gözlerini çevirirken Hermione de nihayet susmuştu. Narcissa oluşan sessizlikten rahatsız olarak omzuyla Severus'u dürterken hınzırca gülümsüyordu.
"Severuus.."
"He?"
"He değil efendim."
Severus başını sallayıp tekrar önüne dönerken Nacissa kafasıyla tekrar omzunu dürttüğünde Hermione de ikiliyi izleyerek gülümsüyordu.
"Sen neden somurtuksun Snape,"
Severus ona git başımdan bakışı atarken Hermione her zamanki tartışmalardan birinin başlayacağını anlayarak ellerini çenesine dayadı.
"Hadi gel. Fransız öpücüğü ver bana."
Aniden kafasını tutup kendisine çevirirken Severus da yüzünü buruşturarak alnından tutup kızı itmeye çalışıyordu.
"Bi git be. Hastalıklı mıdır nedir."
"Severus aşkımmm"
Hermione katılarak gülmeye devam ederken en sonunda Narcissa tek kolunu Severus'un diğerini de Hermione'nin omzuna atarken derin bir nefes aldı.
"Sizi seviyorum çocuklar."

*********


Lucıus Malfoy aniden gözlerini açtığında zar zor nefes alıyordu. Yanında oturan karısını gördüğünde gerileyerek etrafına bakındı.
"Ben neden buradayım?"
Narcissa gözlerini devirerek ayağa kalktı.
"Neden acaba? Tek zekiyi kendin mi zannediyorsun? Revirdeyiz. Çaldığın bir kaç yudum iksirin etkisi anca bu kadarmış. Ara ara gidip gelmeler de olabilirmiş. "
Narcissa çantasını toparlarken hala sessizdi. Lucius ise bakışları yumuşayarak yavaşça doğruldu.
"Cissy. Benimle konuşmanı istiyorum. Sadece konuş."
Narcissa omzunu silkerken gözlerini deviriyordu.
"Ne oldu yine Lucius? Bir kaç şey hatırladın diye genç aşığa mı dönüştün?"
Lucius kaşlarını çatarken söylenerek ayağa kalkıyordu.
"İyi ,ne halin varsa gör. Ben eve dönüyorum."
Narcissa iç çekerek onun ilerlediği revir kapısına baktı. Pişman olmuştu aslında. Onu terslemesine gerek yoktu.
"Biraz daha dinlenseydin-"
"İstemez."
Narcissa bir süre boş duvara baktıktan sonra hızlı adımlarla ona yetişmişken Hogwarts yolculuğunun bittiğini bilerek soğuk koridoru inceledi. Birden tüm vücudunu ürperterek gelen anılarla hafifçe duraksadığında Lucius ona dönmüştü.
"İyi misin?"
Narcissa bir süre konuşmadıktan sonra gülümseyerek baktığı yüzün Severus olmadığını farkedip omuz silkti. Lucius tekrar arkasına bakmadan yürümeye devam ederken kararsız bir şekilde seslenmişti.
"Lucius beni seviyor musun?"
Lucius'un ağzından bir hı-hı çıkarken Narcissa gözlerini devirerek ağzını açmıştı ki tekrar kapadı. Arkasına dönemiyor muydu şimdi yani? Çok mu zordu tek bir kelime?
"Ben galiba seni sevmiyorum."
Lucius'un adımları yavaşlayarak dururken bastonun sesi de kesilmişti. Usulca ona dönerken Narcissa gözlerini yummuştu.
"Efendim-"
Lucius'un sözleri adım sesleriyle kesilirken ikisi de gelen kişiye dönmüşlerdi. Severus Snape elinde bir kaç kitapla kütühaneden çıkarken gördüğü ikiliyle yerinde duraksadı. Aynı ifadesizlikle Lucius'u süzerken usulca konuştu.
"Nasılsın Lucius?"
Lucius cevap vermeden iyiyim anlamında kafasını sallamışken Severus bakışlarını sarışın kadına çevirdiğinde ışıldayan gözlerle karşılaştı. Çekinmeden ona bakıp gülümsüyor muydu? Hem de daha önce herhangi bir yakınlıkları bulunmazken.
"Hadi gel. Fransız öpücüğü ver bana."
Aniden kafasını tutup kendisine çevirirken Severus da yüzünü buruşturarak alnından tutup kızı itmeye çalışıyordu.
"Bi git be. Hastalıklı mıdır nedir."
"Severus aşkımmm"

Severus'un da yüz hatları yumuşarken Narccissa'nın birbirine bastırdığı dudaklarından ufak bir kahkaha çıkmıştı. Lucius şokla karısına dönerken Narcissa heyecanla Severus'a bakıyordu.
"Sen de gördün mü?"
Severus'un dudağı yukarı doğru kıvrılırken başını aşağı yukarı salladı. Ve Narcissa nihayet onu öfkeyle izleyen kocasını gördüğünde yüz ifadesi solarak Tekrar Severus'a döndü.
"İyi günler Severus."
Severus da ona başını hafifçe eğerek cevap verirken duyulan tek ses harekete geçen Lucius'un bastonunun yankısıydı.

SENSELESS  / DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin