"Ne yaptın sen?"
Serhat yere yığılmış Çınar'a baktı.
"Abartma bir şey olmaz."
Çınar'ı koltuk altlarından tutup doğrulttu ve duvara yasladı. İşaret parmağıyla orta parmağını kullanarak Çınar'ın yaşayıp yaşamadığını kontrol etmişti. Kan hala damarlarından akıyordu.
"Yok bir şeyi yaşıyor işte."
"Bir de ölseydi. Tamam bitti daha fazla bu şekilde devam edemez."
"Kapa çeneni!"
"Pardon?"
"Sana çeneni kapamanı söyledim. Anlamıyor musun?"
"Ne diyorsun sen be?"
Serhat sakinleşmeye çalışarak derin bir nefes aldı.
"Ya sabır".
"Bitti diyorum, anlamıyor musun?
-Kızım sen bunak falan mısın?"
Serhat bu arada Çınar'ı yerinden kaldırıp duvara asmıştı bile. İşini bitirince Esin'e döndü. Tam adımlarını Esin'e yöneltmişti ki Çınar'ın inleme sesiyle durakladı. Çınar'ın ayılmak üzere olduğunu an layınca da adımlarını hızlandırıp Esin'in yanına vardı. Hiçbir şey söylemeden hırsla tokat attığı Esin'in kollarından tutup kaldırdı. Esin'in incecik boynunu ellerinin arasına almıştı.
"Bırakk..."
"Kes lan! Şindi beni iyi dinle. Bir daha asilik yaparsak seni gebertir leşini de köpeklere atarım. Esin'in başını duvara sürtüp gözlerinin içine bakarak sordu.
"Anladın mı?"
"(...)"
"Anladın mı dedim sana!
Esin, Serhat'ı cılız sesiyle anladım, diye onayladı.
Serhat Esin'in gözlerinin içine bakıp ;
"İyi aferin sana." dedi ve Esin'i kolundan tuttuğu gibi Çınar'ın yanındaki tutacaklara kadar götürdü. Hiç zorlanmadan onuda duvara astı.
Esin hiç olmadığı kadar korkuyordu.
"Yeter artık. Lütfen..."
"Ne yeter? Aynı şeyi söyleyip durma. Sus."
İşaret parmağını Esin'in dudağına götürüp sus işareti yapmıştı.
Esin'in gözünün üstüne düşmüş düz siyah saçlarını geriye, kulaklarının arkasına sıkıştırdı. Sonra da çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı.
"Bir daha yaramazlık yapmayacaksın değil mi?"
"(...)"
"Ama yapma... Küstük mü yoksa?"
"(...)"
"Sen bilirsin."
Esin'e küçümseyerek bakıp Çınar'a doğru döndü. Çınar'ın gözleri hala kapalıydı. Bunca tiyatro boşa mı gitmişti yani?
Tekrar Esin'e döndüğünde bu sefer çenesini sıkarak konuşmaya devam etti. Sesi ciddi ve otoriterdi.
"Bana bak kızım. Öyle vazgeçtim onu yapma, bunu yap diyemezsin. Anlaşıldı mı?"
Dişlerini sıkarak anlamadım diye cevap veren Esin, öfke ve korku karışımı bir hisle burnundan soluyordu.
"Valla ister anla, ister anlama. Sen anlamak istesen de istemesen de sonuç değişmeyecek.Bir ay boyunca ne dersem o. Sonra ne halt edersen et. Umurumda değil. İster öldür sevdiceğini, istersen koynuna gir. Beni ilğilendirmez. Ben para..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM (TAMAMLANDI)
Mystery / Thriller"Konuşmanın ona bir faydası olmayacağını anlamıştı Çınar. Patlamış bir kaş, yüzüyle vücudundaki morluklar ona konuşmanın burada bir işe yaramadığını öğretmişti." "Söyle adi pislik." Adamın gözleri Çınar'ın bu sözlerinden sonra büyüdükçe büyüdü ve h...