Esin'in gönlünü eylemek için numara yapmak Çınar'a çok zor geliyordu. Bu kendisini değersiz hissettiriyor çökmüş omuzlarına daha çok yük olarak oturduğu koltukta ezilmesine sebep oluyordu. Bu eziklikle gözlerini kapatarak kafasını koltuğa yaslayan Çınar, Esin'in yanına oturduğu fark edip gözlerini açtı ve yayılarak oturduğu koltuktaki duruşunu dikleştirip Esin'e baktı. Yüzünü görmeye bile tahammülü yoktu. Kafasını yeniden koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı."Sence neden?" diye sordu gözlerini açmadan.
"Ne neden?"
"Bu adam, Serhat mıdır nedir..."
Bir süre bekleyip devam etti.
"Neden bizi kaçırdı."
"(...)"
"Farkında değil misin? Ne zaman bu soruyu sorsak bizi geçiştiriyor."
Gözlerini açan Çınar yönünü Esin'e çevirip gözlerinin içine baktı.
"Bilmem kaç hafta bana beni başkasının kaçırttığını söyledi. Sonra seni getirdi ve aslında seni ben kendim kaçırmıştım dedi."
"Evet."
"Ama neden? Yani anladım benim kimsem yok. Kimse arayıp sormaz beni de seni neden kaçırdı?"
"Şey. Senin arkandan en çok ağlayan ben olduğum için dedi ama?"
"Ya Esin anlamıyorum. Beni en çok düşünen insanı kaçırdı da ne oldu? Yani ne yapmaya çalışıyor bu adam. Amacı ne?"
"Bilmiyorum."
"Anlayamıyorum." dedi Çınar ellerini açıp."
"Ben de."
Gözlerini Esin'den kaçırdı ve eski pozisyonuna dönerek bakışlarını boşluğa dikti.
"Ya anlam veremiyorum. Bir insan böyle bir şeyi niye yapar?"
"Çınar sen de biliyorsun bazı insanlar sadece psikopattır. Yani kendince bir nedeni vardır. Ne bileyim..."
Esin durup bakışlarını yere, desensiz krem rengi halıya çevirdi.
"Belki kendisi de zamanında onu sevenin kıymetini bilmemiştir. Belki bir deneydir bu. Ya da ne bileyim kafasında bir plan vardır işte. Bizim anlayamayacağımız ama ona mantıklı gelen."
"Mmmm"
Çınar, Esin'in bu açıklamasından sonra boşluğa bakan gözlerini Esin'e çevirdi.
"Haklısın, psikopatlarda mantık aranmaz."
Çınar bunu dedikten sonra susup gözlerini kapattı. Esin ile ne kadar az muhatap olursa o kadar iyiydi.
Çınar susunca Esin de kollarını kavuşturdu ve derin düşüncelere dalarak parmaklarını teninde gezdirdi.
Aşk..
İnsanın içini ısıtan aşk. Karşılıklıysa güzeldi. Bu şekilde karşılıksızken buz dağı gibi heybetli, buz dağı gibi ulaşılmaz oluyordu. Esin'in aşkı da öyleydi. Çınar tüm ihtişamıyla yanında otururken teni tenini bulamıyordu. Nefesi nefesine karışamıyordu. ,Çınar neden onu değil de o Dilek denen kızı seçmişti ki? En baştan onu fark etseydi bunların hiçbirini yaşamalarına gerek kalmayacaktı. Şimdi Çınar'ın onu saran kollarında olacak, başını omzuna yaslayıp kokusunu dilediği gibi içine çekebilecekti. Çınar'ın böyle yakınındayken bir o kadar da uzağında olmasından bıkmıştı artık. Okuldayken de sürekli etrafında dolanmasına rağmen Çınar'ın ilgisine mazhar olamazdı, şimdi de değişen bir şey yoktu. Çınar kendi kabuğuna çekilmişti. Gözleri dolan Esin, bir süre daha Çınar'ı seyredip yerinden kalktı. Yerinden kalkarken de ayaktayken de bakışlarını Çınar'dan çekmemişti. Küçük bir çocuğun annesinin ona asla alamayacağı kadar pahalı olan bebeğe bakarkenki bakışlar vardı Esin'in gözlerinde. Ve Esin her şeyden çok istediği bebeğe ulaşamayan kız çocuğunun burukluğuyla ayrıldı Çınar'ın yanından. Sarsak adımlarlar yatak odasına gidip, yatağın ucunda oturdu. Aynadaki solgun görüntüsüne bakıp yavaşça yerinden kalkıp birkaç adımda aynanın karşısına geçti. Kırmızı rengini kaybetmiş dudaklarına baktı önce. Parmakları kurumuş dudaklarında gezindi bir süre. Bakışları gözlerini buldu sonra. İri, siyah gözleri buğulanmıştı. Gözyaşları yavaşça yanaklarından süzülürken gözlerini izlemeye devam etti. Güzel değil miydi yoksa? O yüzden mi Çınar'ın ilgisini çekemiyordu. Dilek ondan daha mı güzeldi yani? O kız ne yapmıştı da etkilemişti Çınar'ı. Esin neyi yanlış yapmıştı. Okulun ilk günü Çınar'ı gördüğünden bu yana neyi eksik yapmıştı. Kendini yetersiz hisseden Esin, göz yaşlarını akıtmaya devam ederken aynada Çınar'ın aksini görüp arkasını döndü hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM (TAMAMLANDI)
Mystery / Thriller"Konuşmanın ona bir faydası olmayacağını anlamıştı Çınar. Patlamış bir kaş, yüzüyle vücudundaki morluklar ona konuşmanın burada bir işe yaramadığını öğretmişti." "Söyle adi pislik." Adamın gözleri Çınar'ın bu sözlerinden sonra büyüdükçe büyüdü ve h...