AEM☠BÖLÜM|||4

1.5K 118 35
                                    

BÖLÜM MÜZİĞİ: THE CİNEMATİC ORCHESTRA // ARRİVAL OF THE BİRDS TRANSFORMATİON

İyi okumalar.

BÖLÜM İTHAFI: Buralardan ayrıldıktan sonra bir türlü ayrılıp kopamadığım şairime; -ruhsuzsair- , iyi ki varsın...

İyi okumalar.

♓♓♓

Sessizliğin nefesi mürekkep olup cümlelerini karalıyor gözlerime. Yazılan her bir kelime, sessiz sololarını ruhumda çığırıyor, sesim bab-ı derya da kayboluşta sanki.

Kelimeler güçlerini tüketmiş gibi, mürekkep sessizliğe ait, dök kanını yaz kelimelerini diyorlar bana. Damarlarım gürlüyor sanki, içimde ki tüm kan çekiliyor, var oluşları son işittikleri ile yok oluşa terfi ediyor, ilk bildikleri sonları oluyor.

Gözlerim bir çift ela gözün hapsinde, açık bir dilekçe yazasım geliyor o anda;'Şikayetçiyim hakim bey, bu adamın gözleri yok oluşu sessizliğin mürekkebinden dökülen kelimeler ile süslüyor.'

Bir nefes almak istiyorum ama hala ensemde olan sessizlik bu nefesler yeter sana diyor sanki. Neden böylesine muhacir kalıyorum hareketlere ve duygulara bilmiyorum. Belki de ilk kez böylesine soğuk olan kelimelerin dilimde bıraktığı acı tadı, derimin altında hissediyor ve zihnimin beyazlarla kaplı bir odasında karanlığın içinde sıkışıyorum.

Dili lal,
Gönlü bedevi,
Bir açılsa dili,
Zehir saçar her bir kelimesi.

Aklımda aniden bir kaç kelime beliriveriyor, zihnim sirkeleniyor olduğu yerde, beyaz ışıklar karanlığın yeminini bozuyor, Sessizliğin peydahladığı kelimeler, dilimde bir kaç çizik bırakıp kaybediyor kendini.

Derin bir nefes işliyor o anda ciğerlerime, karşımda ki ela gözlerin derinlerine inmek için Atik bir hareketle ruhum çekiyor kılıcını, boşluklara bulaştıkça daha da derine iniyor, iniyor, iniyor...

Fakat en sonunda çarptığı sert bir zemin onu bomboş karanlık bir kuyu dibinde ağırlıyor. Ormanın ortasında uyuyan bir gölün, semayı içine çekip, ağaçlarla dans ederek yarattığı o renk cümbüşünün karıştığı gözleri, ruhumu ilk defa böylesine büyük bir boşlukla karşılaştırıyor.

Gözler ruhumu yansıtıyor?
Yoksa o elalar,
Çukurlaşmış bir ömrün,
Sonsuz karanlığında mı uyuyor?

Bir kaç mısra öylesine ağır geliyor ki, dilim kesilmiş gibi acı veriyor kelimeler. Her bir harf birer ağırlık olup kalbime çörekleniyor, beni bu hale düşürenin ne olduğunu bilmek istiyor zihnim fakat hiçbir cevap alamıyor. Öylesine büyük bir boşluk ki o, hala kendine gelemiyor bedenim.

Sonra elalar uzaklaşıyor benden, boşluğunun içinde hapsettiği ruhum, hafifleşen havayı taklit eden duygularımın eşliğinde tökezliyor, son anda duygular tutuyor elinden, toparlanıyor.

"Hazırlığını hemen yap Çaylak, beş dakika içinde ringte ol."diyor, emir verişi bir yumruk gibi iniyor ruhumun taştan suratına, canının acısı ile birlikte öfkenin ateşi içerisinde yanmaya başlıyor.

Gecenin Karanlığı gözleri,
Saklıyor öfkesini.
Cinnete yakın kelimeler seçiyor,
Zehir saçan dili.

Son mısralarım, ilk duyduklarım ile birlikte son bulurken, ayaklarım son bir güç daha istiyor ve elaların sahibinin adım yerlerinin izi henüz soğumamışken oraları kendi adımları ile mühürlüyor.

☠ASİL ESEN MELTEM☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin