AEM☠BÖLÜM||43

342 30 14
                                    

BOY EPIC | HELL

☠☠☠

Bir şey yapmak istediğimde o şeyin yanlış olacağını da bilsem,  yine de bildiğimi okurdum. Sırf birileri bir şeye doğru diyor diye kuyruklarına takılmak benim için saçmalıktı ve şimdi ruhumun daraldığı bu evden kaçmak istediğim için engellenmem benim için sorun değildi çünkü öleceğimi de bilsem bu evden kaçacaktım.

Eve girdikten sonra mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta oturan görevliler aniden ayağa kalkıp bana selam verince kendimi kötü hissetsem de başımı hafifçe eğip onları oyalamak için bir bahaneyi kolayca uydurdum.

"Bana kahve ve birde atıştırmalık bir şeyler hazırlar mısınız?" dedikten sonra beni onaylayıp iki görevlinin de işlerinin başına koyulduğunu gördüm. Sessizce kapıyı açıp mutfaktan çıktığımda,  evin arka bahçesine açılan kapının önünde duran korumaları görünce onların yanına hızla yürüdüm,  ciddi ve ifadesiz bir yüzle, "Ön kapıdakiler sizi istiyor." dediğimde,  birisi kaşlarını çatınca kaşlarımı kaldırdım.

Hiçbir şey demeden birisi hareketlenirken diğeri olduğu yerde dikilmeye başlayınca,  arkamı dönüp yürüdüm ve bir kaç adımdan sonra acı çeker gibi bağırdım. Hiç beklemeden yanıma gelip bana doğru eğilince önce dirseğimi midesine geçirdim,  adam inlemeyle birlikte iki büklüm olunca boynunda ki hassas noktaya indirdiğim tek bir hareketle bayılttıktan sonra koşarak kapıya ulaştım.

Demir sürgülü kapıyı açıp dışarıya çıktığımda,  cehennemden kaçıyor gibi hissediyordum ancak hala ateşlerin içerisindeydim çünkü önümde uzanacak bir cennet kalmamıştı.

Koşarak toprak yolu aştıktan sonra şehre açılan asfalt yola geldim. Nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm ve eve çok yakın olan bir parkı görünce olduğum yerde durdum.

Bomboş park yemyeşil ağaçların içinde adeta saklanmıştı. Ancak incecik salıncak zincirlerini görebiliyordum ve en son ne zaman sallandığımı bile hatırlamadığım için,  beklemeden parka doğru ilerledim,  kırmızı yürüyüş yolunun plastik kiremitleri ayağımın altında gıcırdarken nefesim ve kuşlardan başka hiçbir şey duyamıyordum. Adımlarım benden bile bağımsız hale geldiklerinde durdukları yer bomboş iki salıncağın önüydü.

Elimi soğuk zincirlere atıp salıncağı kendime doğru çektiğim anda,  bir ses beni kendime getirdi.

"Meltem KORKMAZ." keyifli ancak tıslar gibi söylenen ismim ilk kez kulağıma bu kadar iğrenç gelmişti.

Derin bir nefes alıp arkamı döndüğümde,  karşımda beni günler önce kaçıran o adam ve yardakçıları vardı. Tüm bedenim kasılırken olduğum yerde öylece dururken,  adamın gözlerinin içine baktım, "Adımı ağzına alma lan,  pezevenk." dediğimde tükürerek adam iğrenç bir kahkaha attı.

Aniden kesilen sesinin arkasını beline elini atıp çıkartarak bana doğrulttuğu silah aldı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☠ASİL ESEN MELTEM☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin