AEM☠BÖLÜM||37

541 53 66
                                    

ONE REPUBLIC / IF I LOSE MYSELF

♓♓♓

Benliğinizi kaybettiğinizi hissettiğiniz an başınıza ne geleceğini bilemezsiniz. En azından ben ne olduğunu bile anlamadan kendimi olduğum kişinin çok dışında bir kalıp içerisinde gördüm.

Çaresizliğin en büyük resmi alkolün bedenimi esir almasına izin verdim ve kendimden geçtim değil mi? Ya da hiçbir şey yapmadım ve yalnızca kavga ettim. Yavaş yavaş uyanırken Nerede olduğumu düşünmek bile baş ağrım yüzünden eziyet haline gelmişti, tüm bunların dışında gözlerimin önünden kayıp giden tek bir resim bile yoktu.

Neredeydim?

Ne yapmıştım?

Kimleydim?

Bu rahat ve oldukça yumuşak aynı zamanda sıcak yatak kimindi?

Benim yatağım kesinlikle bu değildi.

Gözlerimi açtığım anda onlarca iğne göz bebeklerimin içinden beynime doğru ulaşırken yüzümü buruşturdum. Dişlerimi sıktım ve elmacık kemiğime batan şeyin üzerinde kafamı daha da düzelttikten sonra kolumla sarıldığım şeye daha sıkı tutundum.

Hem sert hemde yumuşak olan bu yastık her kiminse kesinlikle ondan alacaktım.

Bu yastıkla ve yatakla evlenebilirdim. Tanrım!

Bir süre sonra en sonunda gözümü açabilme lüksüne erişince aşağıya doğru bakan gözlerime çarpan dört ayak birbirine sarılmıştı. Kalbim tekledi. O ayaklar kimindi?

Sanırım tek bir şekilde öğrenebilirdim.

Yavaşça başımı yasladığım yerden -yastık sandığım ve evlenmek istediğim şeyin bir insan göğsü olduğunu göz ardı ediyordum- kaldırdım ve sarıldığım kişinin tanıdık elmacık kemikleri, dudakları, yüzü ve saçları ile karşılaşınca irkilerek geriye doğru sıçradım.

Ben Asil ile neden sarmaş dolaştım?

Onunla mı uyumuştum?

Lanet olsun!

Olduğu yerde hareketlenip hafifçe homurdanınca bunun bir rüya olduğuna inandırdım kendimi ve yavaşça ona doğru uzanıp elimle yüzüne dokundum, sakallarının uçları parmaklarımı gıdıklayınca ağrıdan dolayı on kat büyüyen beynimde ani bir sahne canlandı.

Sırıtarak Asil'in yüzünü elliyordum. Sürekli sakallarının üzerinde parmaklarımı dolaştırıp,"Hahahahah bunlar beni gıdıklıyor."diyor ve kahkaha atıyordum.

Elimle ağzımı kapatıp,"Lanet olsun."diye mırıldanınca ela gözler hafifçe aralandı. Açılan gözleri homurtularıyla birlikte daha da aralandı ve en sonunda yüzünü buruşturup yalnızca gözlerimin içine baktı.

"Lütfen dün akşam çok saçmalamadığımı söyle,"derken tamamen ümitsiz ve çaresizdim. Ben ne bok yemiştim?

Asil önce yüzümü sakince izledi ardından dudakları o sinsi sırıtışı ile gerilince, karnıma bir ağrı saplandı. Bunun sebebi utanç mıydı yoksa Asil'in suratının halimi bilmiyordum. Karar vermekte istemiyordum.

"Saçmaladın mı bilmiyorum da, dün gece oldukça komiktin, hele bir de kusmadan önce."dedikten sonra daha geniş sırıtınca bir dehşet dalgası zaten ağrıyan başıma daha büyük bir sızı sapladı,"Beni izledin mi?"

"Yok ya ne izlemesi, sadece kusarken neredeyse klozeti yıkayan saçlarını tuttum ve her şey bittikten sonra çocuk gibi zırlaman ile birlikte dilinde ki acı tadı yok etmek için tırnaklarınla dilini kazımana engel olmaya çalıştım o kadar."

☠ASİL ESEN MELTEM☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin