AEM☠BÖLÜM|||8

1.1K 94 63
                                    

Bölüm Müziği: THE POLAR DREAM // ENDLESS TALES

Bölüm İthafı: misswhose yorumların ve desteklerin için çok sağol tatlı okurum :)♡♡☆☆

İyi okumalar...

♓♓♓

Önümde uzanan boşluk, tıpkı ruhumun sokakları gibi ıssızdı. Sessizlik büyük bir savaş içerisinde kulağımda ki uğultunun kimliğine bürünmeye çalışıyor, kendine bir yer açmak istiyordu. Kalbimin güçlü atışlarını parmak uçlarımdan ense köküme kadar her bir zerremde hissediyordum. Titreyen parmaklarımın arasından düşüp giden telefona aldırmadan, elimi o güçlü atışların merkezinin üzerine yasladım.

Nedenini bilmediğim adrenalin, Kanıma karışmış kalbimin olmak istediği yerden çıkması için güçlü atışlarına büyük bir dayanak oluşturmuştu. Parmaklarımı, göğüs kafesimin delinmesini önlemek istermişim gibi yaslamıştım oraya. Belki sessizlik bir anlam kazanmadan ruhumda ki ıssızlıktan kurtulabileceğimi düşünüyordum.

O titrek ve korku dolu ses defalarca kez yankılandı zihnimin duvarlarında. O ses beynime tüm o yankılarının imzasını bırakıyor, gitmek varken, geri dönüyor ve zihnimi mürekkebi korku olan o derin çiziklerle doldurup gidiyordu.

Annen saldırıya uğradı, Meltem. Annen saldırıya uğradı, Meltem. Annen saldırıya uğradı, Meltem. Annen saldırıya uğradı, Meltem. Annen saldırıya uğradı, Meltem. Annen saldırıya uğradı, Meltem...

Ellerimle başımı tuttum ve seslerin kesilmesi için, bağırmaya başladım. Anneme hiçbir şey olmayacaktı. Saldırıya uğramışsa eğer karşısına çıkan herkesi bir güzel döverdi. O benim annemdi. O Asi YILMAZ'dı değil mi?

Benim anneme hiçbir şey olmazdı.

Titreyen ellerimi tekrar yere indirdim. Olması gerektiği şekilde düşünmem ve kendime gelmem gerekiyordu. Eğer annem şu an hastahanedeyse ve başından kötü bir olay geçmişse, benim onu yanımda isteyeceğim gibi o da beni isterdi öyle değil mi?

Yere diz çöktüm. Herhangi bir şeyi dolaylı düşünüp en uygun şekilde yapabilme yetimi kaybetmiştim. Yerde ki çantayı alabilmek için emekleyerek yanına kadar gitmiş, canımın yanmasını bile unutmuştum. Tanrım, ne önemi vardı?

Annem beni bekliyordu. Annem beni bekliyordu ve benim bir an önce onun yanına gitmem gerekiyordu.

Hem bundan yıllar önce, ilk kötü yaramı kucaklarken bedenim, annem gözlerinde ki korkuyu perdeleyip, gülümsemiş ve ne demişti?

"İyi olacağız."

Haklıydı. Ne olursa olsun, başımıza ne gelirse gelsin biz her zaman iyi olmuştuk. Bundan sonra da iyi olacak ve asla geriye dönmeyecektik. Biz güçlüydük, güçlüler er geç iyi olurdu değil mi?

"İyi olacağız."derin bir nefes aldıktan hemen sonra söyledim cümleyi, kendimi inandırmam gereken bir şeyler vardı çünkü o dağın tepesinden düşüyordum geriye doğru. Ellerime çarpıp yere doğru düşen hiçbir taş parçası tutunmamı sağlamamıştı, bu cümle ise tırnaklarımla düşüşümü engellemem için güç vermişti bana.

Daha fazla yukarıya çıkmam, sadece tutunabildiğimi değil, tırmanacak gücümün de olduğunu hayat denen piçe göstermem gerekiyordu,"İyi olacağız, anne."dedikten hemen sonra bir rüzgar esti yine. Bedenimin etrafını sarmalayıp ılık varlığı ile daha fazla güç verip hücrelerimi uyandırmak istermiş gibi... ve başardı.

Bedenimin irkilerek sırtımı dikleştirdiğini hissettim,"İyi olacağız."dedim tekrar ve çantamı bile orada bırakıp hızla koşmaya başladım. Nereye kadar koşacağımı, bunu ne kadar sürdüreceğimi bilmiyordum. Bir önemi de yoktu. Ciğerlerim patlasa, nefesim yetmese bile koşacaktım. Annem beni bekliyordu.

☠ASİL ESEN MELTEM☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin