SEA OFFS / LEAVE
KEYİFLİ OKUMALAR.
♓♓♓
Melekler ve Şeytanlar, birbirlerinin sırlarını saklarlar.
Melekler sessizce somurtur, Şeytan görür ve susar.
Şeytan merhametle gülümser, melekler görür ve susar.
Sırlar, cennet ile cehennem arasında, arafta saklanır.
Araf omuzların kaldıramayacağı yüklerle dolar ve taşar.
Her sessizlik ve her sır bu yüke bir taş daha ekler.
Ağırlık arttıkça ne cennet ne de cehennem ulaşılır gelir araftaki kişiye. Elini nereye uzatsa, yükleri onu tekrar karanlığa çeker.
Yıllardır omuzlarımda taşıyamadığım bir yük vardı. Sürekli babam hakkında kendi bildiklerimi söylüyor, annemi her gece ağlattığı ve beni yalnız bıraktığı için ondan nefret ediyordum. Büyümüştüm ancak düşüncelerim hala çocuktu, büyümeyi reddediyorlardı ve tüm bu çocuk düşünceler omuzlarımda büyük bir yüktü.
Yükümün hafiflemesi pahasına cehenneme bile razıydım. Şeytanlarımın bana verdikleri sırları, meleklerden saklamaya ve melekleri sırlarıyla açıkta bırakmaya bile razıydım.
Kötü olmaya hazırdım.
Kötü olacaktım.
"Ne işin var senin burada?"bir çöpten bahseder gibi tiksintiyle yüzüne doğru tısladığım kişi, gözleriyle bana beni hatırlatan amcamdı. Kırışıklıkların kapladığı göz çevresi kasıldı, kaşları ihtiyatla birbirine yaklaştı, dudakları kıpırdamak için güç topladı ancak hiçbir şey söyleyemedi.
Bir an, az önce ki hareketim yüzünden kendimi öldürmek istedim, böylece her türlü yükten de kurtulabilirdim ama kendime bir söz vermiştim, kötü olacaktım.
"Meltem, lütfen."dedi titreyen sesiyle, yaşlı gözlerinde feri sönmüş bir umut vardı umutsuzluğa benzeyen, beni rahatsız ediyordu bu bakışları, bana beni hatırlatıyordu. Tıpkı bir parçası eksik olan, babasız o küçük kızın bakışlarına benziyordu bu bakışlar, benim gecelerce babamı beklediğim o zamanlar ki gözlerime, umutsuzluğun merhametine tutunan bir umut ve zavallı bir bekleyiş içinde ki o bakışlar. Sonunda kırılmak ve incinmek zorunda olan o bakışlar.
"Ne lütfen? Ne istiyorsunuz benden? Annen ve baban gibi beni kardeşinin ölümünden mi sorumlu tutacaksın? Daha küçücük bir çocukken yüzüme katilsin sen, sen ve annen de katilsiniz, diyerek bağıran anne ve baban gibi bağıracak mısın? Ne istiyorsun benden?"gözlerim kızarırken, ağlamak üzere olduğumu hissediyordum.
Yıllar öncesini, henüz küçük bir çocukken, her şeye rağmen babamın gelmesini beklerken, evimizin kapısını çalan o yaşlı çifti hatırlıyorum, gözlerinde büyük bir nefret ve acı, bana bakarken tiksintiyle buruşan yüzleri.
Bu insanlar benim babaannem ve dedemdi.
"Oğlum senin ve kızın yüzünden öldü."diye bağırmıştı bir dizi cümle ardından,"Katilsiniz."demişti önce anneme, sonra henüz 6 yaşında ki o kızın, küçük Meltem'in yüzüne, gözlerinin içine bakarak,"Katilsin!"diye bağırmıştı, babaannem olacak kadın.
Sonra her şeyi para için yaptığımızı zırvalayıp durmuştu. Annem daha fazla dayanamayıp onları dışarı attığında, o kadının bana bağırdığı yerde öylece duruyordum.
Ben bir katildim. Babamı öldürmüştüm. Sahi, babamı hiç görmeden onu nasıl öldürebilirdim ki?
O günden sonra, her şeyden ve herkesten nefret ettim. İnsanları sevmedim, babamdan nefret ettim. Sonra büyüdüm, o düşünceler ve o kelime yine zihnimin içinde çınlamaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☠ASİL ESEN MELTEM☠
ЧиклитSERT KIZ SERİSİ | 2 Ateşti bu, iyi bilirdi yakmayı. Yakmaya devam etti... Bir ruh kül olmuşken, o ruhun eşi hayatını o ateşin ellerinde kül etmişti. Fakat o kadar denen ateşin durmaya niyeti yoktu. En iyi bildiğini yapmaya devam ederken ateş, duyg...